Okaliptüs (Eucalyptus Türleri)

Kabuk ve yapraklar temini mümkün olduğu her zaman toplanabilir. Genellikle, daha genç, daha az olarak biçimi yaprakları ve genç dalları kullanın. Sizin aradıklarınız ağacın en güçlü bariz okaliptüs kokusuna sahip olan kısımlarıdır.

Etkileri: Bakteri öldürücü, sıtma ilacı, mantar öldürücü, ateş düşürücü, antiseptik, salgı uyarıcı, terletici.

Etkiledikleri: Sıtma, Staphylococcus aureus, Shigella dysenteriae, Haemophilus influenzae, enterobakteria, Escherichia coli, Pseudomonas aeruginosa, Candida albicans, Klebsiella pneumoniae, Salmonella türleri, Helicobacter pylori. Esans yağı hemen hemen bütün mikroplara karşı etkilidir.

Okaliptüs Hakkında

Okaliptüs vücuttan akciğerler ve idrar yolu ile atılır. Bu durumda üst solunum yolları ve idrar yolları hastalıkları için özelikle faydalıdır. Araştırmacıların dünya çapında elde ettikleri sonuçlar okaliptüsün antibiyotiğe dirençli hastalıklara karşı en geniş etki yelpazesine sahip etkenlerden biri olduğunu doğrulamıştır.

Etkileri konusunda hayvanlar üzerinde pek çok araştırma yapılmış olmasına rağmen, yerli halklar tarafından uzun tarihi bir süreçte ve son zamanlarda pek çok ülkenin sağlık uygulayıcıları tarafından yağının büyük avantajlarından biri, özellikle hasta odaları ve hastalar için, kokusunun hoş olmasıdır. Bitkinin moral verici bu kokusu uzun ve ciddi hastalıklara kaçınılmaz bir şekilde eşlik eden depresyonu yatıştırma işleminde kendi yolu ile yardımcı olan güçlü bir katkıdır.

Hazırlama ve Dozaj

Yaprak çay, toz, tenttir, gargara, burun spreyi, buhar soluması, duman veya şırınga olarak kullanılabilir. Esans yağı aromaterapi için soluma buharı olarak kullanılır.

Çay: 30 gr bitkiye 250 ml su, 30 dakika demleyin. Harici yaralar için yıkama suyu veya dahilen soğuk algınlığı, boğaz ağrısı, bronş dolgunluğu, ateş, üşümeler için günde 6 defaya kadar alın.
Tor enfekte deri, yaralar, ülserler üzerine gerektikçe dökün.
Tenttir: Taze bitki % 95’lik alkol ile 1:2, kuru bitki % 65 alkol ile 1:5; çaydaki aynı durumlar için suya 10 ila 30 damla.
Gargara: 180 ml suya 30 damla tentür, günde 3 defa gargara yapın ve yutun.
Burun spreyi: 30 ml suya 30 damla tentür (veya 5 damla esans yağı) gerektikçe burna sıkın.
Buhar: 75 ila 100 gr bitkiyi 4 lt suda kaynatın, ateşten indirin, ve buharını soluyun.
Duman: Ter kulübesi veya sauna, veya sigara şeklinde üst solunum yolları sorunlarında.
Şırınga: Günde bir defa 500 ml suya 8 ml tentür.
Esans yağı: İnce boyunlu bir kaptaki sıcak suya 10 damla ve çıkan buhar solunur. Hastalık boyunca bir püskürtücüde veya seyreltilmiş olarak banyoda.

Yan Etkileri ve Kullanılmayacağı Durumlar

Okaliptüs yağı eğer dahili olarak 4 veya 5 damladan fazla alınacak olursa zehirli olmaya başlar. Yağ doğrudan deri üzerine konacak olursa tahrişe neden olabilir. Çok fazla çay alımı bağırsak kramplarına neden olabilir.

Kötü Kokulu Haller İçin:Kızıl ağaç (Alnus türleri) kabuğu.
Dahili Bakteri Öldürücü Etkiler İçin:Sarımsak.
Esans Yağı Olarak:Çay ağacı yağı.
Son klinik çalışmalar çay ağacı yağının antibiyotiğe dirençli hastalık organizmalarına karşı özellikle etkili olduğunu göstermiştir. İstisnai antibiyotik etkinlik gösteren diğer esans yağları biberiye, beyaz civanperçemi, pelin, greypfrut çekirdeği, kekik ve dağlamadır. Amerikan Mikrobiyoloji Derneğinin bir toplantısında yayınlanan son bir araştırmada esans yağlarının zatürre tedavisinde son derece etkili oldukları bildirilmiştir. Baş araştırmacı Diane Horne kekik, gül ağacı ve mercanköşk esans yağlarının zatürreye neden olan antibiyotiğe dirençli bakterilerin basitçe “parçalara ayrılma”larına neden olduklarına dikkat çekmektedir.

Yeşim Odanın Gizli Sanatı

Yin olmadan yangda haz olmaz, yang olmadan yin heyecansızdır. Böyle durumlarda, erkek sevişmek ister, ama kadın mutsuzdur ya da kadın sevişmek ister ama erkeğin isteği yoktur. Kalpler uyumsuz oldu­ğunda, özler uyanmaz. Bu nedenle sevgi ve haz olmaz. Bununla birlik­te, erkek kadınla, kadın da erkekle kur yaptığında, hem zihinler hem de arzular birleşir. Birbirlerinin kalplerinden zevk alırlar. Kadının tutkuları uyanınca, erkeğin yeşim sapını okşar ve kendi yeşim terasına doku­nulması için gereken gücü onunla sağlar. Bu her ikisinden bolca sıvı salgılanmasına yol açar. Fazlasıyla büyümüş olan yeşim sap bazen hız­lı, bazen yavaş hareket eder. Güçlü rakibinin girişini kolaylaştırmak için yeşim kapı açılır ve al odayı sulayan özünü emer.

Erkeğin yangına tepki olarak, kadın aşağıdaki semptomları göste­rir: Sanki koyu şaraplar içmiş gibi kulaklarını ateş basar. Göğüsleri adamın ellerini dolduracak kadar sıkı bir şekilde öne çıkar. Boynu ve bacakları heyecanla titrer. Kendini şehvetli hareketlerinden alıkoyma­ya çalışır, ama birden adamın bedenine sıkıca tutunur ve kendi bedeni­ni onunkine sıkıca bastırıp eliyle her yerine dokunur. (Bu Çin masajın­da akunoktaları (acupoint) hedef alan bir temel tekniği anlatmaktadır. Bu tür erotik akupresür çeşitlilikler çok etkili bir afrodizyak görevi ya­par.)

Daha sonra metin imparatorun Dört Marifeti beklemesinin neden­leri anlatılarak devam eder. Şöyle denir: “Yeşim sap kızgın değilse, er­keğin uyumlu özü henüz ulaşmamıştır. Sertleşmişse, ama sıcak değil­se, ruh kası özü henüz ulaşmamıştır. Büyükse, ama sert değilse, kemik özü henüz ulaşmamıştır. Sertse, ama sıcak değilse, ruh özü henüz ulaş­mamıştır.” Performans için dört koşulun dördünün de yerine getirilme­si gerekir – erkek zaten ereksiyon sağlamış olsa bile.

Sonra, imparator bir kadının Dokuz Özünü araştırır. Nerede olduk­larını ve uyanmaları için neler söyleyebileceğini düşünür. Sade Kadın, şöyle der: “Bir kadın derin derin iç çekiyor ve yutkunuyorsa, bacakla­rının özü uyanmıştır. Hafifçe haykırıyor ve adamın ağzını emiyorsa, kalp özü uyanmıştır. Yin kapısı nemlenmiş ve kayganlasmışsa, böbrek özü uyanmıştır. Adamı kucaklıyor, onu bırakmıyorsa, dalak özü uyan­mıştır. Adamı hafifçe ısırıyorsa, kemik özü uyanmıştır. Son olarak, adamın yeşim sapını okşuyorsa, kan özü uyanmıştır.”

Sade Kadın, Beş Arzuyu ana hatlarıyla anlatır: “Bir kadının nefesi kesiliyorsa ve enerjisini dizginliyorsa, zihni cinsel birleşmeyi arzulu­yordur Hem burun delikleri hem de ağzı büyüyorsa, vulvası birleşme istiyordur. Aniden adamı kucaklıyorsa, orgazm istiyordur. Teri üstün­dekileri sırılsıklam ediyorsa, kalbi dolsun istiyordur. Bedenini doğrul­tuyor ve gözlerini kapatıyorsa, esrimeye yakındır.”

Soma, kadındaki Beş Semptomdan söz edilir ve erkeğin buna uy­gun tepkisi için öneride bulunulur. “Kadının yüzü kızardığında, yavaş yavaş sevişmeye başlayın. Göğüsleri dolgunlaştığında ve burnu terle­diğinde, yavaşça yeşim sapı içine sokun. Boğazı kuruduğunda ve yut­kunduğunda, acele etmeden yeşim sapı sarsın. Mağarası kayganlaştığında, yavaş yavaş derinlerine girin. Sıvıları kalçalarına aktığında, ye­şim sapı yavaşça çıkarın.” Sade Kadın, erkeğe öğüt veriyor gibi görün­mesine karşın, talimatları ancak karşılaşmanın ilk evreleri, daha tutku­lu hale gelmeden öncesi içindir.

Ayrıca, Sade Kadın tatlı bir ıstırap halindeki bir kadının On Hare­keti’nden de söz eder ve onu güçlü olmaya iter: “Kadın adamı kolla­rıyla tutarsa, bedenlerinin birbirine doğru baskı yapmasını ve cinsel or­ganlarının birbirine değmesini ister. Uyluklarını uzatırsa, vulvasının üst bölümünü adama sürtmek ister. Karnınıda tutarsa, orgazm yaşamak ister.

Kalçalarını çalkalarsa, sola ve sağa doğru derinlerine girilmesini ister. Bedenini adama doğru kaldırırsa, şehvetü hazzı fevkaladedir. Uzunlamasına geriniyorsa, kollarıyla bacakları ve bedeni hoşnuttur. “Özgün Dokuz Pozisyon”da bu hareketlerin olup olmadığına bakın, esrimenin ne kadar coşkun olduğunu anlayacaksınızdır.”

Dokuz Önemli Aşk Noktası

Zincifre bölgesi: Göbekten kasık semfizine (kasık kemiğinin ön kısmı, cinsel organların hemen üstünde hissedilir) kadar olan bu böl­gede yedi aşk noktası bulunur. Bunların yerlerini belirlemenin bir yo­lu göbekten kasık semfizine kadar olan mesafenin her biri iki buçuk santimetreden biraz daha uzun beş kesit olarak düşünmektir. Göbek kendi başına bir aşk noktasını kapsar. Bunun bir kesit altında yin-chi-ao (cinsel kavşaklar) yer alır. Yarım kesit altı chi-hai’dir (deniz kapı­sı).

Zincifre bölgesindeki başlıca aşk noktalarından biridir. Yarım kesit altında shih-men (taş kapı) yer alır. Aşağı doğru devam edersek, sonra­ki üç kesitin her birinin altında kuen-yuan (öncelikli geçit), chung-chi (mutlak orta) ve shu-ku, kasık kemiği bulunur. Bu yedi aşk noktasının yedisi de cinsel esenlik ve cinsel arzuyla yakından ilişkilidir. Aşk oyu­nuna katılırken, bunların her biri okşanmak ve avuç içiyle hafifçe bas­kı uygulanmalıdır. Bu baskı parmak uçlarıyla hafifçe yapılmalıdır, as­la kuvvetle değil. Her birine üç-beş saniye baskı uygulayın, sonra bı­rakın ve bunu tekrar edin. Göbekten genital bölgeye doğru her nokta­da hafif akupresür kullanarak inmek partnerin uyarımını arttırır. Sertleştirilebilirse dil de parmağın yerine kullanılabilir.

Göğüsler: Kadının göğüslerindeki aşk noktaları kısa dönemde uya­rım ya da uzun dönemli uğraşı için kullanılabilir. Her iki göğüs ucun­da da aşk noktaları bulunur. Göğüs uçlarıyla aynı düzeyde olan göğüs kemiğinde başka bir nokta daha vardır. Göğüslerin arasındaki bu böl­ge orta zincifre bölgesi olarak bilinir. Her bir göğüs ucunun ilgili om­za doğru kabaca iki buçuk santimetre üstünde başka bir aşk noktası vardır. Her bir göğsün altında, göğüs kemiğinin altında, bir çift aşk noktası bulunur; bu aşk noktaları avuç içiyle okşanmalı ve hafifçe bas­kı uygulanmalı ve parmak ucuyla hafifçe hissedilmelidir.

Kasık: Karın ile uyluklar arasındaki çizginin aşağı yukarı beş san­timetre aşağısında bir çift aşk noktası yer alır. Bu noktalara elle doku­narak, hafifçe baskı yaparak ve parmak uçları kullanılarak kasık bo­yunca okşanarak cinsel soğukluk ve iktidarsızlık hafifletilebilir.

Sırtın üst kısmı: Sırtın üst kısmında cinsel enerji için uyarınlabilecek dört çift aşk noktası yer alır. Bunların yerini bulmak için, belkemiğinin her iki tarafmda iki paralel düşey hat olduğunu hayal edin. Biri belkemiğinden yaklaşık üç buçuk dört santimetre, diğeri yaklaşık yedi buçuk santimetre mesafededir. Üst noktalar ikinci göğüs omurunun (baş öne eğildiğinde omuz seviyesinde çıkıntı yapan büyük kemiğin iki omur aşağısı, C-7 olarak büinir) alt bölümüyle aynı hizadadır. Alt noktalar beşinci göğüs omurunun (C-7’den beş omur aşağısı) alt bölü­müyle aynı hizadadır. Her bir noktaya parmak uçlarınızı kullanarak bir iki saniye sıkıca baskı uygulaym, sonra durun. Bir sonraki noktaya ge­çin. Bu akupresür yöntemini birkaç kez tekrarlayın.

Sırtın alt kısmı: Belkemiği üzerinde, ikinci bel omurunun (belin arkasının biraz aşağısı) hemen altmda ming-men (yaşam kapısı) yer alır. Bu cinsel enerji bakımından önemli bir noktadır ve bir erkeğin ereksiyonu için ikinci merkezdir. Bu aşk noktasına parmak uçlarıyla sı­kıca baskı uygulamak oldukça tatmin edici sonuçlar üretecektir. Bu noktayla aynı hizada belkemiğinin her iki tarafında iki aşk noktası da­ha yer alır. Yaklaşık olarak belkemiğinden üç buçuk-dört santimetre ile yedi buçuk santimetre mesafede bulunurlar. Bunlara yaşam kapısıyla birlikte baskı uygulanmalıdır.

Sakral bölge-kuyruksokumu bölgesi: Kuyruksokumu kemiği bo­yunca, bir V şeklinde sıralanmış sekiz aşk noktası vardır ve bunlara ha­fifçe baskı uygulanabilir. Koksisksin ucunda dokuzuncu bir nokta da­ha yer alır.

Uyluklar ve bacaklar: Dizkapağı ile kasığın arasında, ortada, her bir uyluğun önünde, iki aşk noktası yer alır. Dizin aşağı yukarı beş santimet­re üstünde, kasların içe doğru hafifçe bel verdiği yerde, başka bir nokta daha vardır. Başparmağınızı kullanarak bunlara sıkıca baskı yapın.

Bacakların alt kısmı: Bacakların alt kısmındaki en önemli aşk noktası san-yin-chiao”dur (üç yinin kesişme noktası). Medial malle-olus’un (ayak bileği kemiğinin) tepesinin aşağı yukarı yedi buçuk san­timetre üstünde ve incik kemiğinin yanında, incik kemiğinin iç tarafın­da yer alır. Buraya baskı uygulamak iktidarsızlık, cinsel soğukluk ve erken boşalmayı sağaltabilir.

Devedikeni

‘Silybum marianum (L). Gaertner (Syn: Carduus marianus L.) (Compositae) türünün çiçekli dallandır. Bu tür 30-100 cm yükseklikte, gövdesi köşeli, seyrek tüylü, 1-2 yıllık otsu bir bitkidir. Yapraklar soluk yeşil renkli, beyaz damarlı, kenarları derin dişli ve dikenli. Çiçekler baş şeklinde bir arada, mor (nadiren beyaz) renkli. Meyva 7 mm kadar uzunlukta, esmer renkli, uç kısmında 15 mm kadar uzunlukta, düşücü ve beyaz renkli bir tüy demeti bulunur. Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde yaygın bir türdür. Yol ve tarla kenarları ve boş tarlalarda yetişir.

Bitki tanen, rezin, uçucu yağ ve acı maddeler taşımaktadır. Meyvada sabit yağ (% 25-30), nişasta, tanen ve flavonolignan türevi bileşikler (Silibin, Silidianin, Silikristin ve diğerleri) bulunmaktadır (1-5).

Toprak üstü kısmı idrar arttırıcı, ateş düşürücü, romatizma ağrılarını azaltıcı, yatıştırıcı ve iştah açıcı olarak etkilidir. Infusyonu (%5) yemeklerden önce bir bardak içilerek kullanılır.

Meyvalan, aktarlarda “Devedikeni tohumu” (Semen Cardui mariae) ismi altında satılmaktadır. Karaciğer hastalıklarına karşı ve safra arttırıcı olarak tozu bal ile karıştırılarak veya meyvalardan hazırlanan dekoksiyon (%5) kullanılmaktadır.

Son yıllarda silymarin (flavolignan karışımı) taşıyan hazır ilâçlar, dış ülkelerde, fazla aîkol kullanmaktan ileri gelen karaciğer hastalıklarına karşı kullanılmaya başlanmıştır.

Gövdesi kabuğu1 soyulduktan sonra, taze olarak yenir.

Bkz. Kenger sakızı.

Diğer isimler: Akkız, Devedikeni, Deve kengeri, Kengel, Kıbbun (Antakya), Meryerriana dikeni, Sütlükengel, Şevkülmeryem, Uslu Kenger.

Onopordon tauricum Willd. (Eşekdikeni):  Meyvalar aktarlarda “Devedikeni tohumu” ismi altında satılır ve karaciğer hastalıklarına karşı kullanılır.

O. acanthium L. (Kocabaş)::

Çiçekli dallar ve kökü idrar arttırıcı, ateş düşürücü, midevi ve iştah açıckolarak, dekoksiyon halinde (% 2-5), kullanılmaktadır,

Anadoluda yaygın olan S. maculatus L. türü de aynı maksatlar için kullanılmaktadır.

1- Wömel, A. ve Ceylan, A.: Untersuchungen iiber Wirkstoffgehalt und Ertrag von Mariertdistel  Herkünften (Siiybum marianum Gaertn.) bei Anbau İm Ege Gebiet Uluslararası Tıbbi Bitkiler Koliogiumu, bildiriler 76, İzmir (1975).

2 – Hölzl, J.: Abhangigkeit der Wirkstofr”zusammensetzung bei SHybum marianum von ökologischen Faktoren und Herkünften

Uluslararası Tıbbi Btikiler Koilogiumu, bildiriler 81, İzmir (1975).

3  Vömel, A. ve ark.: Der Feît-und Flavonoidgehait der Früchte von Siiybum marianum Gaertn. unter extrem variierten

ökologischen Bedingungen  Zeitschrift fürAcker  und Pfanzenbau 144: 90 (1977).

4 – Meriçli, A.: Süybum marianum in derTürkei  İst. Ecz. Fak. Mecm. 19: 57 (1983).

5  – Meriçli, A.ıTürkiye’nin değişik bölgelerinde yetişen Siiybum marianum türlerinin meyvâianmn fiavonölignan bileşikleri

yönünden incelenmesi  Doğa Bilim Derg. 8 (2): 203 (1984).

tını 1934 yılında almıştır (1).

Bu hazır ilacın tarifnamesinde etkili maddenin Carduus marianus L. Silybum marianum (L.) Gaertner) bitkisinden hazırlanan sıvı hulasa olduğu kayıtlıdır. Bu ilaç zamanla halk arasında, taş düşürücü olarak belirgin bir üne kavuşmuştur.

1979 yılında yaptığımız bir incelemeyi açıklığa kavuşturmak amacıyla bu müstahzar ilacın hazırlandığı bitkinin bir örneğini istedik. Dr. Cemil Şener Laboratuvarı tarafından gönderilen örnek (İSTE 43.448) Prof. Asuman Baytop tarafından Scolymus hispanicus L. olarak tayin edilmiştir (2).

Bu durum ilk tayinin hatalı olduğu ve ilacın yanlış bir bitki adıyla tedavi alanına çıkartıldığını göstermektedir.

Etkili hulasanın elde edildiği bitki yanlış isimlendirilmiş olsa da bu müstahzar, yerli bir bitkiden hazırlanan ve 60 yıl süreyle tedavi alanında kalan, nadir bitkisel yerli ilaçlardan biridir (3).

Manisa’da bir laboratuvar (Dr. Cemil Şener Laboratuvarı) kurarak, hakiki yerli bir bitkisel müstahzar hazırlayarak, halk sağlığına yardım etmiş olan Dr. Cemil Şener’i saygı ile anıyoruz. Bkz. Halile.

At’ractylis gummifera L. (Syn: Carlina gummifera (L.) Less.) (Beyaz devedikeni):

Kökler inulin ve atractilin isimli bir glikozit taşır. Bu glikozitte şeker olarak glikoz bulunur. Agli-kon kısmı diterpen yapısındadır.

Bu türün kökleri (Radix Carlinae gummiferae) eskiden Arap hekimleri tarafından, bilhassa haricen, yara iyi edici olarak kullanılırdı. Dahilen kullanılamaz, çünkü çok zehirlirdir. Yanlışlıkla yenmesi sonucu bazı zehirlenmelere rastlanılmaktadır.

Diğer isimler: Beyaz kurtluca.

Miyopluk

miyop

Miyopluk, çok rastlanılan ve kalıtsal olarak oluşan bir durumdur; genllikle çocuğun okul yıllarında başlar ve yirmili yaşlara kadar giderek daha da ilerler. Gözlük ve kontak lenslerle, uzaktaki ışık ışınlarının doğru olarak odaklanması sağlanır: Bu, uzaktaki nesneler için odak noktasının gözün daha gerisinde oluşma­sını sağlayan başarıdır. Her halükarda, düzeltici lensler tedavi etmez, geriletir ya da miyopluğun ilerlemesini yavaşlatır.