İNTRÂVENÖZ PİYELÖGBAFİ (İNTRAVENÖZ PYELOGRAPHİE)

RöntgenoİGjik olarak üriner sistemin tetkikini sağlıyan intrave-nöz piyelografiye, ürografi. veya .dessejgjgn pıyelogral’i de denity Jinekolojik kliniklerinde kendisinden oldukça sık istifade edilen bir. metoddur.
Teknik kısaca şöyledir: Hastanın evvelâ ‘ lavman veya yağlı bir müshil ile purje edilmesi lâzımdır vs- muayeneden evvelki 12 saat içinde ağızdan herhangi bir yiyecek almaması hastaya söylenmelidir. Hasta idrarını ettikten sonra masaya yatırılır. Programları, gereği gibi manalandırabilmek için Fşyyelâ direkt bir grafi çekilir. İntravenöz piyelografide kullanılan preparatlar pek muhteliftir (neoiopax, diodrast, urografin, v.s.). Dozajları, terkiplerindeki iyot

ÖZEL MUAYENE USULLERİ

miktarına göre değişir. Meselâ urograıin’in % 76 lık solüsyonundan intravenöz olarak 20 cc. kullanılır. Bu doz çocuklarda 15,vcc., bebeklerde 10 cp. dir. Filmler injeksiyondan(Ş veya^’î^ ?Ö, f5, O dakika sonra alınır. Nihayet son olarak bir de ayakta film çekilir. Böylece böbrekteki vaziyet değişikliklerinin mevcudiyeti tesbit edilir.

întravenöz piyelografi ile, üriner sistemin bütünü ve böbreklerin fonksiypnu hakkında, sistoskopi ve ureter katerizasyonu yapılmaksızın, geniş bir malûmat elde edildiği gibi, bu metodlarm yapılmasının kontraindike olduğu vakalarda aydınlatıcı bir metod manasım taşır. Bilhassa genital organlardan menşeini alan büyük tümörlerde uriner sistem, hususiyle ureter’îer üzerine bir tazyik olup Olmadığı, bu tazyikin mevcudiyeti halinde, tazyik ve itilmenin durumu hakkında itimada şayan bilgiler elde edilir

Lökopliakî zemini (grund)

Karakteristik zemin (grund) tablosu, sathî epitel örtüsünün pa-rakeratoz veya keratoz dolayısıyla spontan ve artifisiyel olarak döküldüğü her yerde görülür. Artifisiyel tesirler; lavaj kohabitasyon veya portio’nun doktor tarafından silinmesidir. Epitel dökülmesiyle hafif çukur satıhlar meydana gelir, bunlar hafif sanmtrak renk tonuna sahiptir ve kırmızı noktalar, bağ dokusuna ait x papilllarm sathî kapiller uzantılarıyla ilgilidir. Bundan dolayı da bu sahalarda kolayca kontak kanamalar meydana gelir. SCHÎTJ.F;Ri testinde grund sahaları renk almazlar ve sarı – beyaz olarak kalırlar

Membranöz nefropati

Tüm yaş gruplarını etkiler ama en yüksek insidansı 5. ve 8. dekadlar arasındadır. Erkekler kadınlar­dan daha sık etkilenir.

Etyolojisi;
• Primer: %80-90’ında immün komplex oluşumuna hiçbir belirgin neden bulunmaz primer veya idiopatik membranöz nefropati.
• Sekonder: Membranöz nefropati  birkaç durumla ilişkili olarak bulunabilir.

4 Patolojik evresi vardır:
• Bazal mebranın epitelyal tarafında insitu immün kompleksformasyonu (difüz global model)
• Hafif mesangial artış immün kompleks depozitleri görünmemeye başlar, kalınlaşmış zayıf bazal membranı terk eder.
• Yıllar sonra; anormal glomerülus oluşumu: artan mesangial hücreler tarafından üretilen mesangial matriks de artar. Bu durum membran kalınlaşması ile beraber glomerülü bozar (glomerüloskleroz) dereceli olarak olarak hiyalinizasyonuna ve nefronların teker teker ölmesine neden olur.

Bazal membranın anormalliği; doğal olmayarak permeabilite artışı olur bu da ağır proteinüri ve nefrotik sendromla sonuçlanır. Aslında zaten mem­branöz nefropati; nefrotik sendromun en önemli nedenlerinden biridir.

Prognozu değişir ve nedene bağlıdır; ama kabaca; hastaların %25’i remisyona girer %25 dengeli olarak persistan protenürik olur; %50’sinde ise 10 yıllık bir süre içinde kronik böbrek yetmezliği gelişir.