Akut Gastritler

Lamina propria çoğunlukla polimorf nüveli lökositlerden oluşan değişken sayıda inflamatuar hücre içerir. Süperfisial mukozal ülser gelişir. Masif hemorajiye yol açabilir. İyileşme başladığında anormal mukoza görünümü hızla değişebilir. Tanı gastroskopiyle bazen de gastrik mukozal biopsi ile konur.

Tedaviye önce yukarı GIS kanamalarında izlenen yol ile başlanır. Soğuk solüsyonlarla yapılan gastrik lavaj çoğunlukla kan kaybını durdurmada etkili olur. Akut gastrik hemorajiye neden olan diğer durumlarda olduğu gibi, operasyon kararı tedaviden sonra da süren kan kaybına bağlı olarak verilir.

Vagotomi ile asit sekresyonunu azaltmanın yanısıra submukozal santiarla kanf mukozadan başka yönlere uzaklaştınlabilir. Bir drenaj işlemi ile birlikte vagotomi çok cerrahın seçtiği yoldur. Bu yol yeterli olmazsa subtotal ya da bazı olgularda total gastrektomi hastanın yaşamını kurtarmak için gerekli olabilir.

Zararlı maddelerin alımı durdurulmalıdır. Kanama önlenirse prognoz iyidir.

GASTRİK VOLVULUS

Akut gastrik volvulus şiddetli karın ağrısına eşlik eden diagnostik triad (Brochardt’s triadı) ile birlikte bulunur.

— Kusmaya zorlamanın ardından kusma ve sonra kusamama

— Epigastrik distansiyon

— Nasogastrik tübün geçirilememesi Akut gastrik nekroz ve şoktan ölümü önlemek için acil laparotomiyi gerektirir. Acil üst GIS serileri volvulus noktasında bir tıkanmayı gösterecektir. Ölüm oranı yüksektir.

Kronik volvulus daha sık görülür. Asemptomatik veya kramp şeklinde gelip geçici karın ağrısına neden olabilir, Paraözefagial hiatal nemiyle birlikte olan olgular neminin onarımı ve anterior gastropeksi ile tedavi edilmelidir.

Diafragmanın evantrasyonuna bağlı olgularda gastrokolik ligamen büyük kruvatur uzunluğu boyunca bölünmelidir, kolon evantrasyonun neden olduğu boşluğu doldurmak için yükselir ve mide gastropeksiyle bağlanmak için normal pozisyonuna döndürülür.

BEZOAR

Postgastrektomi durumu bezoar oluşumunu predispoze eder. Çünkü pepsin ve asit salgısı azalmıştır, antrumun üğütücü fonksiyonu yoktur. Büyük oranda sellüloz içeren portakal bölümleri veya başka meyveler birçok olguda karışmışlardır. Yemeğin düzensiz çiğnenmesi olaya yardımcı bir faktördür. Bazen uygun takma diş kullanımı ile önlenebilir. Meyveler midede kalabilir veya ince barsağa geçer, obstriksiyona neden olur. Bazı cerrahlar postgastrektomili hastaları rutin olarak turunçgillerden sakınmaları konusunda uyarırlar. Postgastrektomili hastalarda Candida albicansın büyük semisolid bezoarları bulunur. Bazıları gastroskop ile parçalanabilir. Hasta oral nistatin tedavisini almalıdır.

Semptomatik gastrik bezoarlı hastalar karın ağrısından yakınabilir. %20 ölüm oranı ülserasyon ve kanama ile birlikte olabilir. Papain ve sellülozun oral alımı kitleyi eritecektir. Bu tedavi yakında olacak komplikasyonları önlemek için gereken cerrahi girişimin gecikmesine neden olmamalıdır. Semptomatik hastalar bezoarın cerrahi çıkarılması ve sekonder gastrik ülserlerin eksizyonu ile tedavi edilmelidir.