Konjuktivada konjesyon, deride nokta tarzında ekimotik alanlar ve merkezi sinir sistemi tutulumu bulgularına rastlanabalir. Hareketsiz duramama, konfüzyon, huzursuzluk veya konvulsiyonlar olabilir. Ciddi vakalarda, şuur kaybı veya parapleji görülebilir. Birlikte kosta ve vertebra kırıkarı, akciğerde hasar ve hemopnomotoraks olabilir. Destekleyici tedavi yapılır. Tedavi birlikte olan patolojiler üzerine yönlendirilir. Olayın olduğu ilk anlarda ölüm oranı yüksek olduğu halde, yaşarlarsa çoğu ilerde düzelirler.
Kategori: Sağlık
MEDİASTİNAL KİTLELER Klinik Bulgular
Şu semptomlar kanseri düşündürür; ve bunlarda prognoz daha kötüdür: Boğuk ses (seskısıklığı), Horner Sendromu, şiddetli ağrı ve vena cava superior tıkanıklığı. Malign tümörler şilotaraksa sebep olabilirler. Timoma, myasteni, hipogammaglobilinemi, Whipple hastalığı, eritrosit aplazisi ve cushing hastalığı ile birlikte bulunabilir. Hipoglisemi; mezotelyoma, teratoma ve fibromaların nadir komplikasyonlarındandır. Feokromasitoma, ganlionöromada hipertansiyon ve diare meydana gelir. Nörolojik tümörler kord basıncı ile nörolojik semptomlara sebebiyet verebilirler, ayrıca hipertrofik osteoartropati ve peptik ülserle birlikte de olabilirler.
A.Nörojenik Tümörler: Nörojenik tümörler hemen daima posterior mediastende, sıklıkla da üst kısımda yerleşirler. İnterkostal ve sempatik sinirlerden köken alırlar. Nadiren vagus frenik sinir de tutulabilir. En sık sinir kılıfından kaynaklanan schwannoma rastlanır genellikle benigndir. Nörolojik tümörlerin %10’u maligndir. Malign tümörler genellikle çocuklarda görülürler. En sık rastlanan malign tümörler sinir hücrelerinden köken alanlardır. Nörolojik tümörler çok sayıda veya saplı olabilirler, ve intervertebral foramende genişlemeye sebep olabilirler. Bu gibi vakalarda, spinal kanal içine büyüme varsa, CT scan gereklidir, ayrıca miyelografi de gereklidir. İki taraflı tümörler önceden iki operasyonla çıkarılıyordu. Son zamanlarda tek operasyonla daha başanlı sonuçlar alınmaktadır.
Orta mediastende bulunan feokromasitomaların yeri I131-meta-iodobenziquanidine kullanılarak tesbit edilebilir.
B.Mediastenin Kistik Lezyonları: Mediasten kistleri, perikard, bronşlar özefagus veya timustan kaynaklanabilir. Perikard kistleri sprinwater (menba suyu) veya mezotelial kist şeklinde de isimlendirilir, %75’i kardiofenik açı yakınında yerleşmiştir, bunların %75’i de sağdadır. Bunların %10’u gerçekte, perikard boşluğu ile ilişkisi olan perikard kesesinin divertikülüdür. Bronkojenik kistler ana bronşlara veya trakeaya bitişiktir ve bunlar da sıklıkla carinanın hemen altındadırlar. Histolojik olarak kıkırdak ve benzeri bronş elemanı ihtiva ederler ve solunum sistemi ep-teli ile çevrelenmişlerdir. Sindirim sistemi kistleri, özefagus kisti, enterik kist veya sindirim sistemi duplikasyonu gibi birkaç değişik isimle bilinirler. Kistler özefagus veya mide mukozasında olduğu gibi squamoz epitelle örtülebilirler. Nadiren enterojenik kistler vertebra anomalileri ile birlikte olurlar. Mediastendeki kistlerin yaklaşık %10’u nonspesifiktir ve sınırları tam ayrılamaz.
D.Lenfomalar: Lenfomalar genellikle yaygın lenfomanın mediastene metastazı şeklinde ortaya çıkarlar. Nadiren, lenfosarkoma, Hodgkin hastalığı veya Retikuİum hücreli sarkom primer olarak mediastenden başlayabilir.
C.Teratodermoid Tümörler: Ön mediastende en çok rastlanan kistlerdir. Hem solid hem de kistik olabilirler ve diş kıl ihtiva edebilirler. Mikroskopik olarak ektoderm, endoderm ve mezoderme ait yapılar görülür. Nadiren bu tümörler, plevra boşluğuna, akciğere, perikarda veya vasküler yapılar içine rüptüre olabilir.
MEDİASTİNAL KİTLELER Prognoz
TİMUS TÜMÖRLERİ VE MYASTENİA GRAVİS Klinik Bulgular
Şüpheli vakalarda ve yayılmayı değerlendirmek için göğüs filmine ilaveten CT Scan’de faydalıdır. Seçilmiş vakalarda, baryumlu özefagus grafisi, bronkoskopi ve venöz anjiografi de yapılabilir.
Miyastenia gravis teşhisi, hastanın kolay yorulması, tekrarlayan motor sinir uyanlarına kas cevabında azalma ve bu anormalliklerin, kısa etkili antikolinesteraz ilaç olan edrophonium (tensilon)un verilmesiyle düzelmesi sonucu konur.
Timomanın kesin teşhisi biyopsi materyalinin histolojik incelenmesiyle konur.
KONJENİTAL KİSTİK HASTALIKLAR
(1) Bronkojenik kistler
(2) Akciğer sekestrasyonu
(3) Konjenital kistik adenomatöz malformasyon
(4) İnfantil lober amfizem.
Sonuncusu dışında ki tüm tipler her yaşta görülebilir ancak çocuklukta ve genç erişkin devrede daha sık rastlanırlar. Bu lezyonlar bazen pnömotosel, bleb, bül ve tümörlerden ayırt edilmelidir.
Akciğerler ve trakea primitif önbağırsağın ventral tomurcuğundan gelişmiştir. Ventral tomurcuğun anormaliteleri değişik tiplerde bronkojenik kistlere ve akciğer sekestrasyonlarına sebeb olur. Kist veya sekestrasyonların yerleşeceği son nokta ön bağırsağın farklı şaşmasının uzunluğuna bağlıdır. Tomurcuğun erken anomalileri periferal akciğer kistlerine veya intralober sekestrasyonlara sebeb olurken, tomurcuğun geç anomalileri ise kistlerin ekstraplevral (bronkojenik) veya sekestre kalmalarına sebeb olurlar. Bu kist veya sekestrasyonlar akciğer parankiminden ayrıdırlar ve kendi plevral örtüleri mevcuttur (ekstralober sekestrasyon). Terminal bronşiollerin ve alveoler kanalların gelişme anormallikleri adenomatöz kistik yapı ile sonuçlanır. Gebeliğin 28. haftasına kadar olan alveol gelişmesi ve anormal alveoler gelişmeler infantil lober amfizem vakalarının birçoğunu açıklamaktadır.