Kategori: Sağlık
AKCİĞER HERNİSİ
Kosta Kıkırdakları ve Xiphoid’in Enfeksiyonları
Kosta kıkırdaklarının enfeksiyonları antibiyotik tedavisine dirençlidirler. Çünki perikondal vaskülarite kesilirse kıkırdak ölür ve yabancı cisim gibi rol oynayarak enfeksiyonun devamına ve sinüs oluşumuna neden olur. Septiseminin seyri sırasında enfeksiyon gelişebilir, fakat en sık sebep diğer cerrahi enfeksiyonların (Yara enfeksiyonu subfrenik abse gibi) direkt yayılımıdır. Torakoabdominal insizyon gibi bir cerrahi müdahale sırasında kostal kıkırdakların kesilmesiyle lokal sepsis geliştiği taktirde postoperatif kıkırdak enfeksiyonuna zemin hazırlayabilir. Bu tip enfeksiyonlarda pekçok organizma suçlanmaktadır.
Eritem îndurasyon, Flüktüasyon oluşur ve sonuçta sıklıkla spontan drenaj meydana gelir. Olay, fulminan seyirli olabileceği gibi aylarca ve yıllarca ağrısız kalabilir. Ve ara sıra alevlenmeler gösterebilir. Birlikte sternum, kostalar veya klavikulada osteomiyelit olabilir.Ayırıcı teşhiste lokal kemik ve kıkırdak tümörleri, Tietze Sendromu göğüs duvarı metastazları, aşındırıcı aort anevrizması ve bronkokutanoz fistül düşünülmelidir. Tedavide seçilecek metod tutulan kıkırdak ile birlikte komşu sağlam kemik dokusundan bir miktar rezeksiyondur. Hastalığın tekrarlanmasının nedenleri yetersiz rezeksiyon ve hastalığı önemsememektir.
GÖĞÜS DUVARI TÜMÖRLERİ
PLEVRAL EFFÜZYON
Plevranın akut enfeksiyonlarında interkostal aralıklarda hassasiyet vardır. İlerlemiş vakalarda şişme, kızarıklık ve lokal hareret vardır. Effüzyonlarda taktil fremitus azalmıştır ve perküsyonda dolgunluk vardır. Solunum sesleri pievral effüzyonun sıkıştırdığı akciğer dokusunun üzerinde artmıştır, bronşial veya amforik karakterdedir.
Pievral effüzyon terimi, plevra boşluğunda endojen sıvıyı ifade eder. Sıvının karekteri bilindiğinde, terminoloji daha doğru olarak yapılabilir. Hidrotoraks, ciddi enfeksiyonu gösterir, transuda veya eksuda olabilir. Diğerleri pyotoraks (Ampiyem), hemotoraks ve şilotaraks’dır.
Akciğer mediasten ve göğüs duvarı hastalıklarında pievral effüzyon meydana gelebilir. Torasentez mayisinin muayenesiyle effüzyonun spesifik tiplendirilmesi yapılabilir. Torasentez işlemi başarısız olursa iğne veya açık plevra biyopsisi düşünülebilir.
Transudanın dansitesi 1016’dan düşük ve proteini 3g/dl den azdır. Çok az hücre içerirler ve açık veya sarı renklidirler, nadiren kanlı olurlar.
Hidrostatik basınç artmasında (Konjestif kalp yetmezliği), kolloidal osmatik basınç azalmasında (Ciddi hipoalbuminemi) kapiller pemeabiiite artışında (pnömeni), intraplevral karsinomatozis) durumlarında pievral mesafede anormal miktarlarda mayii toplanması olur. Travma ile plevraya direkt olarak kan geçebilir (damar hasarı, tümörün damarları tahribi ile). Parietal plevralardaki lenfatiklerin hasarı ile veya torasik kanalın rüptürü ile pievral mesafede lenf sıvısı toplanabilir. Mayinin santriuje edildikten sonra muayenesiyle, tümör hücreleri, bakteri, mantarlar, Tbc. basilleri, amip ve benzeri potajen organizmalar görülebilir.