EPİGLOT KARSİNOMALARI

Larenks kanserleri gibi işlem görürler. Yalnız epiglota inhisar eden küçük tümörler radyasyonla tedavi edilebilirler. Daha geniş larenks içine ilerlemişler ise supraglotik veya total larenjektomiyle tedavi edilmelidirler.

NAZOFARENKS TÜMÖRLERİ

Semptomların başlamasıyla tanı konulması arasında 8-10 aylık bir süre vardır. Aşağıdakilerin varlığına bağlı olarak semptomlar değişiktir, III-VII ve IX-XII kafa çiftlerinin tutulması, yumuşak damak levator kaslarının tutulması, ptreygoıd kaslar, foramen lacerum ve karotis kanalı ve Eustachi kanalının tutulması. Baş boyundaki pek az tümör nazal (tıkanıklık), aural (sağırlık veya işitme azalması, kulak ağrısı, çınlama , başağrısı), göze ait (proptosis, diplopia, körlük) nörolojik (diplopi, facial parestezi, Horner sendromu) ve koku almayla ilgili çok sayıda değişik semptomlara neden olur.

Vakaların üçte ikisinden fazlasında ilk muayenede boyunda lenfadenopati vardır ve üçte birinde de ilk semptomdur. Nazofarenks mukoza ve submukozası lenfatiklerden zengindir ve bunların %70M jugulodigastrik nodüllere ve %65 derin üst boyun lenf nodullerine dökülürler. Nervus accesorius boyundaki ve supraclavicular lenf nodülleri de tutulmuş olabilirler. Aşikar primer tümör yokluğunda, özellikle bilateral lenfadenopati varsa, nazofarenks dikkatli muayenesi şarttır.

Epidermoîd karsinoma, değişici hücreli karsinoma ve lenfoepitelioma en çok görülen nazofarenks tümörleridir. Bunların dışında lenfosarkoma, adenokarsinoma, plazmositoma, diğer tip sarkomalar ve melanomalar görülür. Asıl metastaz yolunun lenfatiklerle lenf nodüllerine olmasına rağmen özellikle lenfoma ve lenfoepiteliomalarda lokal, çevre organlara veya uzaklara kan yoluyla da metastaz olabilmektedir.

TÜKRÜK BEZLERİ KANSERLERİ

(1) büyük tükrük bezleri,parotis, submaxillar ve sublingual

(2) küçük tükrük bezleri ki tükrük bezi artıklarının bütün ağız, burun ve maxilla mukozalarına dağılmasından ileri gelirler,

diye iki grupta toplanırlar. Tümörlerin yaklaşık %80 i büyük tükrük bezlerinde ortaya çıkar. Tükrük bezi tümörlerinin yaklaşık yarısı da parotisde görülür.

Benign miks tümörler yıllarca sonra bile maling transformasyona uğrama potansiyeline sahiptirler.Benign tümörler çevre dokuları invazyona uğratmadan çok büyük hacimlere varabilirler.

Malign tükrük bezi tümörleri ise yüz kaslarını, pterygoıd kasları,n.facialis, mandibula ve kafa kaidesini lokal yayılımla invazyona uğratabilir. N.facialis veya trigaminus dalı n.madibularis boyunca yayılarak kafa içine de girebilir. Parotis karsinomaları, özellikle epidermoid ve mucoepidermoid karsinomalar, boyun lenf nodüllerine metastaz yapabilirler. Hematojen yayılma ile de akciğer ve kemik metastazları oluşabilir. Akciğer metastazlarının gayet yavaş bir gidişle 10-20 sene sonra bile ortaya çıkabildiği bildirilmiştir.

TÜKRÜK BEZLERİ KANSERLERİ Sınıflandırma

Parotis lenfatikleri öncelikle yüzeysel ve derin parotis lenf nodüllerine sonra da yüzeysel posterior boyun lenf nodüllerine dökülürler. Derin parotis lenf nodülleri angulus mandibula hizasında bulunan subparotis lenf nodüllerine dökülürler.

B.Submaxillar Bez: Submaxillat bez m.digastricusun yapmış olduğu üçgen içinde oturur. Bu bezin boşaltıcı kanalı n.hipoglossus ve n.lingualis ile yakın komşuluktadır. Marginal mandibular sinir de bezle komşudur ve bezin çıkartılmasında korunmalıdır.

C.Sublingual Bez: üç büyük bezin en küçüğü olup ağız tabınında mukoza derinliklerindedir. Malign hastalığın çok nadir oturduğu yerdir.

Tümör Tipleri

B.Mucoepidermoid Karsinoma: Bu tümörlerin düşük ve yüksek malignite derecelerine ayrılmaları duktus epitelinin salgıladığı mukus miktarına ve yassı epitel çokluğuna bağlıdır. Bu sonuncu hücreler yüksek malignite derecelilerde çok aşikar biçimde vardırlar.

C.Yassı Hücreli veya Epidermoid Karsinomalar: Bu tümörler yassı hücre metaplazisi gösteren duktus epitelinden çıkarlar. Bazen tanı güçlüğü, primer parotis yassı hücreli karsinomasıyla, parotis içi lenf nodüllerindeki bir metastaz arasında karar vermekte çıkar.

D.Papiller Kistadenoma Lenfomatozum (Warthin Tümörü): Bu sıklıkta ikinci gelen benign tümör yalnız parotisde görülür. Bu Lenfoid doku içerisinde prolifere olan bez hücrelerinden oluşmuştur ve kistlere içerisinde sütlü görünümde sıvı ve çok sayıdaki papiller çıkıntılarla karakterizedir. Tümör erkeklerde kadınlara göre dokuz kat daha sık görülür ve %10 vakada da bilateraldir. Zencilerde ise pek görülmez. Ameliyat öncesi tc99m scan ile teşhis edilebilir, çünkü bu izotopu tutan tek parotis lezyonudur. Klinik muayenede kitle bezin alt kutbunda hissedilir. Palpasyonda miks tümörden daha yumuşaktır ve parotisden ayrılmış izlenimi alınır. Bu son bulguyla parotis tümörü tanısı da konulamaz.