Patlama Yaralanmalarında Klinik Bulgular

Mektup bombaları öncelikle el, yüz göz ve kulak yaralanmalarına sebep olurlar. Göz sıvısı içinde enerji aktarımı glob yırtılmasına, iris dializine ön kamera hifemasına, lens kapsül yırtıklarına, retinal yırtılmaya veya maculer pucker’e sebep olabilir. Kulak yaralanmaları; kohlear hasar veya kulak zarı yırtılması şeklinde olabilir. Sinir veya iletim tipi işitme eksikliği ya da sağırlık olabilir. Kulak çınlaması, baş dönmesi ve koku alma yokluğu da, mektup bombası kazazedelerinde görülebilir. Solunum sistemi yaralanmaları  hastalar yoğun solunumsal desteğe rağmen ölebilirler.

B.Laboratuvar Bulguları: Göğüs filmleri başlangıçta normal olabilir veya pneumotoraks pneumomediastenium veya parankimal infiltrasyon gösterebilir.

Yanıkta Metabolik Cevap ve Metabolik Destek

Ciddi yanıklarda, yanık sonrası dönemde,bazal hızın iki katına ulaşacak kadar, metabolik hızda artış ile karakterli belirgin hipermetaj bolizma olur. Yanık total vücut yüzeyinin yaklaşık %70’ini tuttuğu zaman, bir plato yapmak üzere cevabın derecesi yanık derecesiyle orantılıdır. Ağrı,soğuk ve sepsis gibi eklenen çevresel stresler zorunlu olarak hipermetabolizmayı artırır.

Yanık sonrası ilk haftada, metabolik hız (veya ısı oluşumu) ve oksijen tüketimi canlandırma sırasındaki normal seviyenin gittikçe üzerine çıkar ve kapanıncaya kadar yüksek kalır. Spesifik fizyopatolojik mekanizma tanımlanmamıştır, fakat ısrar eden yüksek katekolamin sekresyonu ve yara yüzeyinden buharlaşma ile ısı kaybı majör faktörlerdir.

Yaradan, buharlaşmayla su kaybı 300 mi/ m2/saat’e (normali yaklaşık 15 ml/m2 /saattir) ulaşır. Buda yaklaşık 580 kcal/L lık ısı kaybına neden olur. Deneysel olarak, buharlaşmayla kayıp impermeable bir membranla yanığın kaplanmasıyla önlenebilir, biraz düşük oranlarda olmak üzere hipermetabolizma sürer. Benzer şekilde, yanan hastayı, konveksion ve radyan tarzda ısı kaybının minimale indirildiği serin bir yere koymak metabolik hızı orta dereceli bir seviyede azaltır. Israrlı bir şekilde süren yüksek katekolamin seviyesi glukoneogenezi aşırı bir şekilde stimule eder. Primer olarak, kas metabolizmasını etkileyen rölatif insülin rezistansı ortaya çıkar. Buda glukagon insülin oranındaki artışla dahada ileriye götürülür. Artan prostaglandin yapımıda katkıda bulunabilir. Protein katabolizması, glukoz intoleransı ve ileri derecede kilo kaybı ile neticelenir.

Hızlı yara kapanmasına neden olan yoğun nutrisyonel destek, ağrı, stres ve sepsis kontrolleri hipermetabolik durumu azaltmak için elde bulunan yöntemlerdir. Gelecekte selektif betablokerlerin kullanımı söz konusu olabilir.

Canlandırma Sonrası Peryot

Tedavi, katekolamin stimülasyonunu azaltmayı amaçlamalı ve hipermetabolizma etkilerini bertaraf edecek yeterli kaloriyi sağlamalıdır. Kayıpları karşılayacak yeterli sıvıyı vererek hipovolemi önlenmelidir. Başlangıçtaki canlandırmadan sonra bu oral olarak verilebilir. Adrenerjik uyarının azalmasına yardımcı olmak için uygulanan oda sıcaklığını yükseltmek veya dışardan ısı yayılmasını sağlayacak yöntemleri uygulamak, konveksiyon ve radyasyonla ısı kaybını azaltır ve hipermetabolizmayı düşürür. Ağrılı uyaranlar debridman sırasında ve pansumanların değiştirilmesinde,temkinli bir şekilde analjeziklerin kullanılmasıyla en aza indirilebilir.

Pek çok hasta yeterli kaloriyi yiyerek alabilir, fakat bazan kalori ihtiyacı normal bazal seviyenin 2-3 katına ulaşır. Nütrisyonel durumu şüpheli işe, nitrojen dengesi ölçülebilirse ve hasta katobolik durumda ise alım daha üst seviyeye ayarlanır. Hastanın kendiliğinden aldığının ötesinde destek kalorisi beslenme tüpü ile uygulanabilen dengeli likit diyeti ile sağlanabilir, fakat nadiren yüksek kalorili total parenteral nütrisyon gerekir. Ağır yanıklı hastaların iyileşmesi için nütrisyonel ihtiyacın kesin olarak saptanmasına dikkat etmek gerekir.

Yanığı takiben ilk bir kaç günde antibiyotik kullanımı (örneğin Penisilin) tartışmalı bir konudur. Herhalde en iyisi proflaktik olarak tüm hastalara uygulamaktansa streptokok enfeksiyonunu almış az sayıdaki hastaya tedavi uygulamaktır. Proflaksi için asla geniş spektrumlu antibiyotikler kullanılmaz.

Yanık yarası kapanana kadar A ve C vitaminleri verilmelidir. Yanık sonrası dönemde antikoagulan dozda heparin kullanımı destekleyen herhangi bir veri yoktur. Yumuşak doku yaralanması diğer heraketsiz hastalarda olduğu gibi düşük doz heparin tedavisinin bazı yararları olabilir. Fakat yine de kesin bir delil yoktur.

REHABİLİTASYON

Hastalar yanık nedbesi derisine özel itina göstermelidir. Uzun süre güneş ışınına maruz kalmaktan kaçınılmalıdır ve yara sık olarak güneş gören yüz ve eller gibi bölgeleri tuttuğu zaman ultraviyole tutucu ajanlar kullanılmalıdır. Hipertrofık nedbeler ve keloidler özellikle can sıkıcıdır ve nedbe olgunlaşana kadar veya yaklaşık 12 ay boyunca sıkı giyeceklerin kullanılmasıyla azaltılabilir. Tüm tabakaları tutan yanıklarda deri ekleri sıklıkla harap olduğundan kurumayı ve çatlakları önlemek, kaşıntıyı azaltmak için krem ve losyonların kullanımı gerekir. Lanolin A ve D merhemleri ve Eucerin kremi gibi maddelerin tümünün etkileri kanıtlanmıştır.