Ductus Thoracicus

Belirtiler, birikintilerin mekanik etkilerine bağlıdır. Mesela akciğer kollapsında nefes darlığı veya tamponat dolayısıyla düşük kalp dibisi gibi. Sıvının, şilusun özelliklerine sahip olduğu gösterilerek veya hastaya yağ ve bir boya gibi özel testlerle, teşhis temin edilir.

Hasta, yağsız, yüksek karbonhidratlı yüksek proteinli bir diyette tutulmalı ve effüzyon aspire edilmelidir. Eğer effüzyon yeniden oluşursa göğüs tüpü drenajı yapılmalıdır. Oral gıda verilmeksizin intravenöz hiperalimantasyon, inatçı sızıntılara etkili olabilir. 3 veya 4 haftalık bir konservatif tedavi genellikle tedavi edicidir. Eğer günlük şilus kaybı birbirini izleyen 5 gün 1500 ml’yi geçerse veya 2-3 haftalık konservatif tedaviden sonra kayıp sebat ederse ductus thoracicus sağ torakotomi yoluyla bağlanmalıdır. Sızıntının ameliyatta tespiti, ameliyat öncesi lipofilik bir boya içeren yağın verilmesiyle kolaylaştırabilir.

Yaralanmanın Tipleri

Hemodinamik olarak stabil, penetre alt göğüs veya karın yaralanmaları olan hastalann tedavisi değişiklik gösterir. Peritonit veya hipovolemi bulguları olan hastalann cerrahi eksplorasyon geçirmeleri gerektiği, ama hemodinamik olarak stabil olan ve sepsis belirtileri olmayan hastalar için tedavinin daha az kesin olduğu hususunda bütün cerrahlar hemfikirdirler.

Alt göğüs ve karının çoğu delici alet yaralanmaları acilen eksplore edilmelidirler. İçi boş bir iç organ yaralandığı zaman tedavideki gecikme ağır bir sepsisle sonuçlanabilir. Alt göğüs ve karının bütün ateşli silah yaralanmaları açılıp gözlenmelidir, çünkü böyle vakalarda büyük karın içi yapıların yaralanmasının görülme sıklığı %90’ı geçer.

B.Künt Travma: Kunt karın travmalan genellikle solid karın organlarını (dalak, karaciğer, pankreas ve böbrekler) yaralar. Arasıra özellikle hassas olan duedonumun retroperitoneal bölümü ve mesane olmak üzere içi boş organlar yaralanırlar.

Kunt travmayı takiben karının eksplorasyonu için 3 ana endikasyon; peritonit, hipovolemi veya sıklıkla karın içi yaralanmalarla birlikte olduğu bilinen diğer yaralanmaların varlığıdır. Kunt karın travmasından sonra peritonitis nadirdir ama herzaman eksplorasyon ister. Peritonit belirtileri, duedonum, mesane, ince bağırsak veya safra kesesi gibi içi boş organların yırtılmasından, pankreatik yaralanmalarda ve bazen retroperitoneal kanama mevcudiyetinden ortaya çıkabilir.

Normal göğüs filmi olan hastalarda hipovolemi, eğer karın içi kanama peritoneal lavaj veya karının CT (kompütürüze tomografi)’siyle teyit edilmezse yahut karın dışı kanama hipovoleminin sebebini izah etmek için yeterli olmasa da karnın eksplorasyonu için endikasyondur. Karın travmasının açık delili olmasa bile kunt travmalı ve hipovolemili hastalar ilk olarak karın içi kanama için muayene edilmelidirler. Mesela hipovolemi geniş bir saçlı deri laserasyonundan kan kaybına bağlı olabilir ama şüphelenilmemiş dalak yırtılmasına da bağlı olabilir. Hemoperikardium hipovolemi hariç hiç belirtisi olmayabilir. Karın düz olup, hassas olmayabilir. Kontrol altına alınmış karın dışı kanaması hastalar, hayati işaretlerin stabililiği ve yeterli bir idrar debisiyle başlangıç sıvı resüssitasyonuna cevap vermelidirler. Eğer hipovolemi tekrarlarsa, sebeb olarak karın içi kanama düşünülmelidir.

Karın yaralanmalarıyla sık sık birlikte olan yaralanmalar, kaburga kırıkları, pelvik kırıklar, karın duvarı yaralanmaları, torakolomber vertebra kırıklarıdır (Mesesa sol alt kaburga kırıkları olan hastaların %20’si yırtılmıştır.

Karaciğer Yaralanmaları

Hepatik kanamalı hastalann % 5’inde kanayan damarı hangi damarın beslediğini tespit etmek için hepatik arterleri, portal venleri izole etmek lüzumludur. Yüksek hızlı ateşli silah yaralanmaları, büyük kunt travma, yakın mesafe gelişigüzel patlamalar gibi geniş yaralanmalar rezeksiyonal debritman veya hepatik lobektomi gerektirebilir. Rezeksiyon süresince vasküler kontrol Pringle manevrası veya parankimin baskılanmasıyla başarılabilir. Karaciğerin sıyrılmış yüzeyi daha sonra omentumla kaplanılabilir. Drenler kullanılmalıdır. Safra sisteminin dekompresyonu kontrendikedir. Hepatik ven yaralanmaları sıklıkla masif olarak kanarlar. Karaciğer içi kavanın izolasyonu bu yaralanmaların tamirinde ve rezeksiyonda faydalıdır.

Gastrointestinal Sistem Yaralanmaları

Çoğu duedonal yaralanmalar lateral sütürle tedavi edilebilirler ama duedonal kan desteğinin ne kadar iyi korunmuş olduğuna bağlı olan uç uca anastomozlu rezeksiyon gerektirebilir. Bazen total duedonektomi+ pankreatektomi ağır bir yaralanmayı tedavi etmek için gereklidir. Duedonostomi, duedonomu dekomprese etmekte faydalıdır ve sütür hattı sızıntısının sebeb olduğu bir fistülü kontrol etmek için kullanılabilir.

Mezenter ve ince bağırsağın damardan yoksun bırakıcı yaralanmaları rezeksiyon gerektirmelerine rağmen çoğu ince bağırsak yaralanmaları iki plan kapatma ile tedavi edilebilirler. Burada prensip, mümkün olduğu kadar ince bağırsak segmentini korumaktır.

Kolon yaralanmaları için en konservatif yaklaşım, fekal sızıntıyı saptırmak veya yaralanmayı ekstoriorize (dışarıya alma) etmektir. Kalın bağırsakların primer tamir ve anastomozu genellikle kontrendikedir. Rektal yaralanmaların tedavisi presakral drenlerin tatbikiyle tamir ve proksimal saptırmayı içermelidir. Distal güdüğün irrigasyonu düşünülmelidir ama pelvik aralık daha fazla kontamine olacaksa yapılmamalıdır.