ERKEN SEPSİSE BAĞLI KARDİOVASKÜLER BOZUKLUKLAR

Teşhis

Erken sepsis, iyi dolaşımlı ve pembe görünen hastada hipotansiyon ve ateşle ortaya çıkar. Vasküler hacim korunursa deri venleri doludur. İdrar miktarı azalır ve kalp atım hızı yüksektir. Hastanın görünümü sıklıkla sıkıntılı ve şaşkındır. İntermittent ateş ve titreme sıktır.

Tedavi

Tedavi, İV sıvı ve antibiotik verilmesi, ölü dokuların temizlenmesi ve cerahatin drenajından ibarettir. Vasküler hacim korunabilirse hastanın dolaşımı iyi bir şekilde devam eder. Eğer tedavi geciktirilirse veya infeksiyon kontrol edilemezse geç sepsis bulguları ortaya çıkar.

GEÇ SEPSİSE BAĞLI KARDİOVASKÜLER BOZUKLUKLAR

Teşhis

Geç sepsisin klinik belirtileri, ağır travma geçirenlerle aynıdır (ör. düşük kardiak output, düşük sistemik arteriel basınç, normale yakın atrial basınç, normal hatta yükselmiş pulmoner arteriel basınç ve düşük sol atrium basıncı). Hasta soğuktur. Sıkıntılı huzursuz veya obtunde olabilir. Vazokonstriksiyon vardır ve idrar miktarı azalmıştır.

Tedavi

Geç sepsisteki kardiovasküler bozuklukların tedavisi, ağır travma geçirmiş olanlarda görülen bulgulara benzerlik gösterir. Ek olarak cerahat drene edilmeli, ölü doku temizlenmeli ve gastrointestinal delinmeler düzeltilmelidir.

Ektübasyon Endikasyonlar

Reentübasyon için kriterler: Altta yatan klinik durum düzeliyor olmalı, ödem spontan olarak yer değiştirebilmen, glikoz intoleransı veya sistemik stres yada sepsisin diğer işaretleri bulunmamalı, hasta uyanık ve şuurlu olmalı ve ekstübasyon arzulamalıdır. öğürme ve öksürük refleksleri aktif olmalı, bir T parçasıyla yaptırılan spontan solunum 30 dk.sı sonunda hasta, bozulmuş solunum veya adrenerjik solunum işaretleri olmaksızın rahatça soluyabilmeli, solunum 25/dk. veya altında PCO2 40 mmHg veya altında, kan pH’ı 7.35 veya üstünde olmalıdır.

Uzun süreli entübe edilmiş bazı hastalar, bu kriterlerin tümünü taşımazlar, fakat yinede ekstübe edilebilirler. Mesela uzun süre entübe edilmiş olan veya KOAH’ı bulunan bazı hastalarda spontan solunum esnasında PCO2 seviyesi normale indirilemeyebilir. Durumları stabil olan hastalar ekstübe edilirler. Reentübasyon nadiren gerekli olur. Tüm kriterleri taşımayan hastalar, sabah saatlerinde ekstübe edilmelidir. Gün boyunca bu hastaların kan gazları takip edilebilir, ve eğerPCO2 yükselir veya arteriel pH düşerse tekrar entübe edilmelidir. Ekstübasyondan sonraki ilk 24 saat, en tehlikeli zamandır. Solunum durumundaki kötüleşme reentübasyon için endikasyon teşkil eder. Hastaların solunum arrestine girmesine müsaade edilmemelidir. Bilhassa hızlı bir solunum şekli, acilen müdahale etmeyi akla getirmelidir.

Her ne kadar, maksimum inspirasyon kapasitesi ve vital kapasite ölçümleri hastanın ekstübasyonuna karar vermede yardımcı olursa da çok fazla kıymetli değildirler. Mesela, hasta tarafından 25 cm H20 kadar bir maksimum inspirasyon basıncının meydana getirilmesi, hastanın fizyolojik durumundan ziyade, ölçümü gerçekleştirilebilirse 12 mL/kg veya daha fazla bir vital kapasite, hastanın ekstübasyondan sonra solunum fonksiyonunu spontan olarak sürdürebileceğini gösterir.

Ekstübasyon Sonrası Tedavi

Postüral drenaj sekresyonların uzaklaştırılmasında faydalı olabilir. Hatta uzun süre mümkünse yürütülmesine yardımcı olunmalıdır. Postüral drenaj sekresyonların uzaklaştırılmasında faydalı olabilir. Hatta uzun süre oturmayı gerektiren aşırı egzersizlerden kaçınılmalıdır. Ekstübe edildikten sonra ilk 24 saat oral herhangi birşey verilmemeli çünkü endotrakeal entübasyon yutma reflekslerini geçici olarak bozmuş olabilir ve hastanın az bir miktar aspire etmesi bile tekrar mekanik ventilasyonu gerektirebilir.

B.Sıvı Tedavisi: Şokun tedavisinde sıvı verilmesinin, pulmoner fonksiyonu menfi yönde etkileyebileceği şüphesi olsa bile şok tedavi edilmelidir. Eğer %50 veya daha fazla inspire edilmiş oksijen konsantrasyonu veya 10 cm’den daha yüksek ekspirasyon sonu basınç seviyeleri gerekirse bir Swan-Ganz kateteri yoluyla kalp dolma basıncı ve kardiak indeks takip edilmelidir. Hedef mümkün olduğu kadar az sıvı verilmesi ve aynı zamanda kardiak indeksin muhafaza edilmesidir. ARDS’li genç hastalar 4,5 lt/dk/m2 veya daha fazla, daha yaşlı hastalar ise 3,3 lt/dk/m2 lik bir kardiak indekse sahip olmalıdır. Diğer bir deyişle hastalar, eğer mümkünse hafifçe hiperdinamik hale getirilmelidir, çünkü bu durum enfeksiyonun iyileşmesine ve kontrolüne yardım eder. Yanıklı hastalar hariç, resüssitasyondan sonra albumin ihtiva eden solüsyonlar kullanılmamalıdır. Ciddi travma ve sepsiste endotelial permeabilite artmış olup, solüsyondaki albumin ekstravazasyon yoluyla interstisiuma geçip, zayi olur.

C.îlaç Tedavisi:

l.Antibiyotikler: Birkaç gün mekanik ventilasyonda kalan ve entübe edilmiş olan herhangi bir hastanın trakeal sekresyonundan bakteri elde edilebilir. Mesele antibiyotik tedavisinin ne zaman yapılacağıdır. Antibiyotik verilme endikasyonları şunlardır:

— Negatif gram boyalı preperatta mebzul lokosit gösteren pürülan balgam

— Aspirasyon materyalinden patojen mikroorganizmaların elde edilmesi

— Artan sıvı ihtiyacı ve artan kan glikoz konsantrasyonları ile birlikte sistemik sepsis bulguları

— İnspire edilmiş oksijen konsantrasyonunun ve ekspirasyon sonu basıncını arttırma ihtiyacı gibi pulmoner fonksiyonda kötüleşme belirtileri

— Göğüs X-ray’ında kötüleşme işaretleri

Eğer bunların tümü mevcut ise antibiyotiklere başlanılmalıdır. Yalnızca biri veya ikisi mevcutsa muhtemelen en iyisi daha sonra fatal pnomoniye sebep olabilen dirençli organizmaların gelişmesinden sakınmak için antibiyotiklerin verilmemesidir.

Yaşlı hastalar, hastalığın kritik dönemini atlattıktan sonra yaşamak için sadece bir tek şansa sahip olduklarından, bu hastalara muhtemelen antibiyotikler, uzamış hastalıktan sonra daha iyi iyileşebilen genç hastalardan daha erken başlanılmalıdır. Bunun için 80 yaşında yelken göğüslü yaşlı bir hasta için antibiotik erkenden başlanılmalıdır. Buna karşılık ateşli silahla kolon yaralanması sebebiyle hospitalize edilen ve iki hafta sonra şüpheli pnomoni gelişen 20 yaşında genç bir hastaya, sadece, infeksiyon kesinlikle doğrulanıp, etkin organizmalar tespit edildikten sonra antibiyotik başlanılmalıdır.