Entropion (Entropion)

Sürtünmeden dolayı, ciddi sonuçlar ortaya çıkabilir: Görme bozuklukları, göz nezlesi, korneada yaralar, gibi…

Entropion, genellikle, alt göz kapağı dokusu gevşemiş yaşlı kişilerde görülür. Dokulardaki zayıflık, göz kapağının kenarındaki kasların anormal kasılmasına yol açar ve bu da kapağı göze doğru iter. Entropionun doğuştan olması durumunda, göz kapakları bazen kendiliğinden normale döner.

Doktorunuz, kapağın normal konumuna geri dönebilmesi için, yapışkan bir bant yardı­mıyla, alt göz kapağınızı yanağı­nıza doğru çekerek yapıştırmanızı önerebilir. Yatıştırıcı göz damlaları ve merhemler de yardımcı olabilir. Bu yaklaşımlar başarılı olmazsa, doktorunuz cerrahi bir müdahele önerebilir ve göz kapağı normal konumuna döndürülüp gözün yüzeyine değmesi engel­lenir. Genellikle lokal anesteziyle yapılır ve hastanede yatmayı gerektirmez.

Çocuklarda Echinococcosis (kist hidatik)

E.granulosus’un erişkin şekli köpek ve ke­di gibi hayvanlarda barınır. Ekinokok infeksi­yonu hayvancılık yapılan bölgelerde yaygındır. Koyun, sığır gibi ara konaklar yumurtaları ağız yoluyla alırlar. Bu hayvanların çeşitli organla­rında hidatik kistler oluşur. Kistli organların kö­pekler tarafından yenmesiyle infeksiyon gelişir. İnsanlara infeksiyon, köpekle direkt temasla ve­ya infekte köpeğin dışkısı ile çevreye yayılan E.granulosus yumurtalarının alınmasıyla bu­laşır.

Duodenumda yumurtadan embriyo çıkar, barsak duvarına penetre olur ve karaciğere ge­lir. Embriyolar karaciğerden akciğerlere veya sistemik dolaşımla diğer organlara  da yayılabilir. Embriyolar gittikleri yerlerde ya konak tarafından harap edilir veya hidatik kistleri oluşturur. Bu kistlerin çapı 20 cm ye kadar bü­yüyebilir. Kist içinde germinal tabakada çok sa­yıda larva skoleksleri ve yavru kistleri bulunur. E.granulosus insanda yaşam evresini tamam­layamaz, kist evresinde kalır.

Klinik bulgular.Hidatik kistli kişilerin bü­yük bir kısmı asemptomatiktir. Kistlerin büyü­mesi yavaştır ve edinilen infeksiyon ancak bir­kaç yıl sonra klinik belirti vermeye başlar.

Kistlerin en- sık lokalizasyonu karaciğer ve akciğerlerdir. Çocuklarda akciğerlerde daha sık rastlanır. Kistler nadiren dalak, periton, böbrek, kemik, orbita boşluğu, beyin, kalp ve üreme or­ganlarına da yerleşebilir. Kistler üniloküler, çev­resi belirgin, içi sıvı ile dolu yer kaplayan ya­pılar şeklindedir. Beyin ve akciğer gibi destek dokusu zayıf olan bölgelerdeki kistlerde semp­tomlar oldukça erken çıkar ve komşu dokula­ra açılma riski yüksektir. Kistlerin plevra veya periton boşluklarına yayılması ciddi klinik tab­lolara neden olabilir. Akciğer hidatik kisti tek­rarlayan ateş, paroksizmal öksürük, göğüs ağ­rısı, dispne, hemoptizi, bronşa açılma olursa kist sıvısının ve membramn ekspektorasyonu gibi klinik belirtilere neden olur. Karın ağrısı, kusma, hepatomegali, obstrüktif sarılık karaci­ğer tutulmasının işaretleridir. İntrakranial hi­datik kist epilepsi, kişilik değişiklikleri, intellek-tüel bozukluklar, KİBAS belirtileri ve nörolojik bozukluklar gibi beyin tümörü bulgularına ben­zer belirtilere yol açar. Orbita kistleri propto-sise neden olur. Kemik lokalizasyonunda medül-ler büyük bir kist oluşur ve spontan kırıklara neden olabilir.

Kist sıvısının dışarıya yavaş yavaş sızması ailerjik semptomlara, özellikle ürtikere neden olur. Kistin ani rüptürü ile ağır anafilaksi tab­losu gelişir. Rüptürü izleyerek metastatik kist­ler oluşur.

E.multilocularis tilki, kedi ve köpeklerde infeksiyona neden olan bir başka sestoddur. Bu parazitle infeksiyon insanda nadir olmakla bir­likte malign hidatik hastalığı olarak bilinen ağır tabloya yol açar. Karaciğer gibi organlarda bir­çok küçük kistler oluşur. Bunlar çoğalır ve çev­redeki dokuları harap ederek hızla yayılır. Prognoz ağırdır. İnfeksiyonun yayıhmı önlene­mez. Cerrahi girişim tehlikelidir.

Tanı: Kist varlığı toraks veya batının rad­yolojik incelenmesinde saptanır. Ultrasonografi veya bilgisayarlı tomografi ile kistik yapı daha iyi belirlenir. Kompleman fiksasyon, indirekt fluoresan antikor, hemaglütinasyon gibi serolo-jik testler % 85 vakada pozitiftir. «Hidatid ELİSA» testi, double diffusion «Arc 5» testi gi­bi yeni ve duyarlı serolojik testler de geliştiril­miştir. Kistlerin cerrahi yoldan çıkarılmasından bir süre sonra antikorlar tamamen kaybolur ve testler negatifleşir. Casoni deri testine yanıt de­ğişken olduğundan güvenilir bir yöntem değil­dir. Ancak serolojik inceleme olanağı bulunma­dığı zaman uygulanmalıdır. Kist bronşa açılmış­sa balgamın mikroskopik muayenesi tanıya yar­dımcı olabilir. Kistler tanı amacıyla kesinlikle aspire edilmemelidir.

Tedavi ve korunma: Küçük veya kalsifiye karaciğer kistlerinde tedavi girişimleri yapıl­maz. Büyüyen veya semptomatik karaciğer kist­leri cerrahi yoldan çıkarılır. Akciğer ve kemik kistlerinde de cerrahi tedavi önerilir. İnfeksiyo­nun yayılmasını önlemek için kist çıkarılmadan önce içine iyot veya konsantre tuz solüsyonu injekte edilmelidir.

Son yıllarda uzun süreli mebendazole C40 mg/kg/gün 3-8 ay) tedavisi ile bazı hastalarda kistin büyümesinde duraklama, hatta küçülme olabileceği bildirilmektedir.

Hidatik kistli hayvanların organlarının kö­peklere yedirilmemesi, köpeklere düzenli olarak tenya’ya karşı ilaç verilmesi ile hastalık kont­rol altına alınabilir.

Arkeoloji Ne Demek? Arkeoloji Nedir?

Kelime kökeni Fransızca olan, eski zamanlarda ki kalıntıları inceleyen, tarihe yönelik geleceğe bilgi taşıyan, geçmişte ki insanların ne yediği ne içtiği ne giydiği konusunda bilgilendirmeyi hedefleyen bir kazı bilim dalıdır. Arkeoloji kendi içerisinde bir çok alanlara ayrılmaktadır. Bunlar; tarih öncesi (prehistorya) arkeolojisi, klasik arkeoloji, protohistorya ve ön asya arkeolojisi, mısır arkeolojisi, tevrat arkeolojisi, orta çağ arkeolojisi olarak nitelendirilebilir. Genellikle inler, düz yerleşme yerleri, antik kentler de arkeolojinin araştırma işlemlerinin yapıldığı yerdir.

İshal

Hafif ve geçici ishal genelde 1-7 gün arasında sonlanın İshalin bu türü çok yaygındır ve genelde doktorunuzu görmenizi gerektirmez. Bu hastalığın en yaygın sebebi virüssel bağırsak enfeksiyonları ve gıda zehirlenmeleridir.

hastainsan

Virüssel Gastroenterit, midenin ve ince bağırsağın iltihaplanmasıdır. Genel olarak virüssel enfeksiyonlar gastroenterite sebep olur. Gastroenterite sebep olan iki virüs vardır (rotavirus ve Nonvalk virüsü), ve bu virüsler 6 aylık bebeklerle 2 yaşına kadar çocuklarda ciddi sorunlara sebep olabilirler. Gastroenterit, yaşı ileri çocuklarda ve yetişkinlerde de görülse de belirtileri hafif olur.

Nonvalk virüsü genellikle kabuklu deniz ürünlerinde ya da kirlenmiş suda bulunur ve okullarda, kamplarda, yolcu gemilerinde salgına sebep olur. Genelde ilkbahar ve kış aylarında ortaya çıkar ve belirtiler 24 ila 48 saat arasında sonlanır. Rotavirus ve Nonvalk virsülerinin ikisi de bulaşıcıdır ve insanlar virüse maruz kaldıktan 1-2 saat sonra belirtiler geliştirmeye başlarlar.

İshalle birlikte, gastroenterit virüs bulunduran bireylerde ateş, hafif karın ağrıları ve genelde hafif mide bulantısı gözlenir (kusmaya da sebebiyet verebilir). Yetişkinlerde ise ishal sadece hafif oranda su kaybına yol açar.

Bununla birlikte, bebeklerde, su kaybı ciddi bir sorundur ve bu sorun yaşamı tehdit edici bir hal alabilir. Virüssel gastroenterit, su kaybıyla birleştiği zaman özellikle 3 yaşın altındaki çocuklarda hastanede tedaviyi gerektirir.Gıda zehirlenmesi Gıda zehirlenmesi vakaları hafif ve geçici olur; buna ek olarak yiyecekte büyüyen bir bakteriden kaynaklanır. Bakterilerin kendisi ve toksik maddeler, birlikte, ishal belirtisine sebep olur.

İshalle birlikte diğer belirtiler oluşursa ve bir yiyeceği paylaştığınız bir insanda da aynı belirtilerin oluştuğunu görüyorsanız, gıda zehirlenmesine maruz kalmışsınızdır. Gıda zehirlenmesi ciddi ishale de sebep olabilir.

ishal için Ev Reçeteleri

İshal, gripten gıda zehirlenmesine kadar bir çok çeşit hastalıkta görülen bir problemdir. Doktoru aramanızı gerektirecek kadar ciddi olup olmadığına karar vermeye çalışırken, biraz daha rahat hissetmek ve daha az sağlık sorunuyla karşılaşmak için aşağıdaki evde tedavi yöntemlerini uygulayınız.

Sıvı alımı: İshali önlemek için sık sık oda sıcaklığında su yudumlayın veya size tadı güzel gelen bir sıvıyı almayı tercih edin (kafein ve süt dışında meşrubatlar dahil). Kaybettiğiniz kadar sıvı almaya özen gösterin. Daha çok önerilen ise evde yapılmış bir rehidrasyon çözeltisini veya spor içeceklerini tüketmenizdir. İshali olan bir bebek varsa, ticari olarak üretilmiş elektrolit çözeltisi her eczanede ulaşabileceğiniz bir ilaçtır.

Kendinizi iyi hissedene kadar bir şey yemeyin: Pirinç ve pirinçli tahıllar, temiz çorbalar ve et suyu tüketin. Ekmeği, makarnayı, buğday ürünlerini, taze meyveleri, mısırı ve işlenmiş ekmekleri yemeyi bırakın. Bununla birlikte süt ürünlerini de tüketmeyin.

Yatakta istirahat ediniz: Bu yöntem sadece gücünüzü geri kazanmanızı sağlamayacak aynı zamanda virüssel veya bakteriyel organizmaların vücutta yayılmasını önleyecektir.
İshal:

İshalle birlikte aşağıdaki hususlardan herhangi biri ile karşı karşıya iseniz doktorunuzu arayınız:

■ Siyah ya da kanlı dışkınız varsa
■ Dışkınızda iltihap varsa
■ Dışkılamaya rağmen karın ağrısı ve kramplar rahatlatmıyorsa.
■ Susuş kaldıysanız (Ağzınızda kuruluk hissi, yorgunluk, susamışlık)
■ Yabancı bir ülkedeki seyahatiniz sırasında veya döndükten sonraki bir hafta içinde ishal başladıysa
■ Başka bir durum yüzünden ilaç pullanıyorsanız ve ishal 4 haftadan uzun süredir görülüyorsa
■ İshaliniz 1 haftadan fazla bir süre devam ediyorsa
■ Bağışıklığı baskılayan ilaçlar kullanıyorsanız.

Şiddetli İshal
Günde on sulu bağırsak hareketinden fazlası, şiddetli ishal şeklinde tanımlanır. Kaybettiğiniz sıvıyı yerine koymada zorluğunuz olursa, aşın su kaybetmiş ve susuz kalmış olursunuz. Şiddetli ishal, genellikle, dışkıda kan veya irin eşliğinde olur (dizanteri).

Şiddetli ishalin sebepleri burada listelenmiş enfeksiyonlardır; ancak iltihaplı bağırsak enfeksiyonu, bazı tümörler ve pankreatik yetersizlik (pankreasın yeterli sindirim enzimi üretememesi hali) nadir rastlanan sebeplerdir.

Şiddetli ishaliniz varsa, doktorunuz, bakteri ya da parazitlerin sebep olduğu enfeksiyonları tespit için, muhtemelen dışkı numunesi isteyecektir. Su kaybı ile karşı karşıyaysanız, bunu yerine koymak üzere solüsyonlar içebilirsiniz veya tuzlu su içeren solüsyonlar damardan tatbik edilebilir.

Şigelloz Şigella bakterisiyle oluşan enfeksiyon ciddi ishale sebep olur. Şigelloz kendini aniden gösterir ve sulu ishale neden olur. Çoğu insanda dışkılama hacmi azalır, sıklaşır ve kanlanır. Az ya da hiç olmayan dışkı üretimi sırasında, ciddi gerilme ve kasılmalar da diğer belirtilerdir.

Şigelloz, kirlenmiş gıda veya su tüketimiyle oluşur. Bu bakteri, daha çok hijyenik koşulların zayıf olduğu yerlerde görülür. Bu hastalık, gelişmekte olan ülkelerde yaygın ve önemli sorunlar teşkil etmektedir (Güney ve Orta Amerika, Afrika, Ortadoğu ve Uzak Doğu). Bununla birlikte, Amerika gibi gelişmiş ülkelerde de sorunlar yarattığı görülmektedir.

Salmonella ve kampilobakterle oluşan gıda zehirlenmeleri
Bu iki tür bakteri, genellikle tavukların büyük bölümünde (yüzde elliden fazlasında) ve yumurtalarda bulunur. İkisi de hafiften ciddiye gidecek şekilde ishale sebep olabilir ve sonunda antibiyotik kullanılmaksızın iyileşebilir. Bununla birlikte ihtiyar insanlarda, 1 yaşından küçük çocuklarda ve bağışıklık sistemi zayıf insanlarda antibiyotik tedavisine gerek duyulur. İshalin belirtileri ciddiyse, kampilobakter enfeksiyonların antibiyotikle tedavisi önerilir.

Amipli dizanteri Amipli dizanteri ‘Entamoeba histolytica adı verilen bir parazitten kaynaklanır. Genelde aşama aşama gelişir ve tedavi edilmediği taktirde haftalar veya aylarca devam edebilir. Gelişmemiş ülkelerde yaygın olmasına karşın, gelişmiş ülkelerde rastlanmaz.

Kolera, ince bağırsağın ‘vibrio cholerae adı verilen bir bakterinin etkisiyle iltihaplanmasıdır. Bu bakteri, sulu ishale sebep olacak bir toksin salgılar. Kolera ciddi su kaybına neden olur ve hayatı tehdit edici bir özelliği vardır. Bakteriyle temasta bulunmuş kirli sudan veya besinden bulaşır.

Koli basilinden kaynaklanan gıda zehirlenmesi Koli basili her besinden bulaşabilir. Ama en çok et ürünlerinden bulaştığı gözlemlenmiştir. Şigella gibi toksinler salgılayarak ağrılı ve kanlı ishale sebep olur. Küçük kan damarlarına zarar verir (özellikle beyin ve bağırsaktaki) ve ölümcül olabilir. En fazla ihtiyarlarda ve yaşı çok genç olan bireylerde rastlanır. Bu hastalığı önlemenin tek yolu etleri boydan boya pişirmektir.