Kelime anlamı olarak kadınlı erkekli oynanan halay demektir. Farsça kökenli bir kelimedir. Birlikteliğin ifadesi olarak kullanılır. Bir kadın ismi olarak sıkça rastlanır. Dilan kelimesi Türkçe karşılık olarak ‘dil’ yani kalp, gönül, ‘an’ ise ‘-ler,- lar’çoğul eklerinin birleşimidir. Yani kelimenin Türkçedeki anlamı gönüller, yüreklerdir.
Bacak Arterlerinin Atardamarlarının Tıkanması
Bacaklarda görülen vasküler hastalık, intermitan (aralıklı) klodikasyondur. Bu hastalık, aşağıda değinilen semptomlara neden olur.Bacak arterlerinin (atardamarlarının) aterosklerozunun risk faktörleri, koroner arter hastalığınınkilerle aynıdır: Sigara içmek yüksek kan basıncı (tansiyon), yüksek kolesterol, diyabet (şeker hastalığı), hareketsiz (sakin) bir yaşam tarzı ve ailede kalp hastalığı Öyküsü.Bu hast ılığın sigara içen ya da diyabeti (şeker hastalığı) olan kişilerde hızla ilerleme olasılığı daha yüksektir.Kontrol edilmeyen periferal vasküler hastalık, kangrene ve etkilenen kol ya da bacağın ampütasyonuna yol açabilir.
SEMPTOMLAR
Tıkanıklığın üstündeki kaslarda bir kramp, ağrı ya da ağırlık hissedersiniz. Bu hisler egzersiz yapmakla ortaya çıkabilir ve birkaç dakikalık bir dinlenmeden sonra geçebilir. Ağrı genellikle baldır kaslarında ya da uyluğun arka tarafında, dizin altında ya da üstünde hissedilir. Bacakta soğukluk, cilt yaraları ve impotens (iktidarsızlık) vasküler hastalığın diğer belirtileridir.
İntermitan (aralıklı) klodikasyon semptomlar yıllar içinde yavaşça gelişir. Sorun genellikle, egzersiz yaparken bir bacakta duyulan hafif ağn şeklinde başlar. Diğer bacak arterlerinde (atardamarlarında) ateroskleroz varsa, her iki bacakta da klodikasyon gelişebilir.Tıkanıklık kan akışım şiddetli bir şekilde sınırlandırdığında, ayaklar ve ayak parmaklan sıklıkla dinlenirken bile ağrır. Bu his, sizi uykudan uyandıracak kadar ağrılı olabilir ve ayaklarınızı yatağın kenarından sarkıttığınızda hafifleyebilir.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Periferal vasküler hastalığı teşhis etmek için, doktorunuz tıbbi öykünüzü alacak ve kollarınız ile bacaklarınızdaki kan basıncını da ölçmeyi kapsayan fiziksel bir muayene gerçekleştirecektir.
Bir bypass ameliyatı planlanıyorsa, tıkanıklığın hem tam yerini hem de şiddetini belirlemek için bacaklara giden ana artere (atardamara) boyanın verildiği ve bir röntgenin çekildiği bir anjiyogram gerekir.Semptomlannız çok şiddetli olmadığı sürece, tedavideki ilk adım ateroskleroza yol açmış olan risk faktörlerini azaltmaya çalışmaktır. Eğer çok yüksekse kolesterol seviyenizi düşürmek, hastalığın seyrini yavaşlatabilir. Sigarayı bırakmak ve günde bir aspirin tableti almak, ciddi komplikasyonlar yaşama olasılığınızı azaltabilir.
Etkilenen bacakta enfeksiyon oluşmasını engellemek için ayak bakımınıza (ayak bakımı konusunda tavsiyeler için Diyabetin (Şeker Hastalığının) Neden olduğu çok daha fazla özen gösteriniz; bu, ampütasyon riskinizi düşürmeye de yardımcı olabilir.
Düzenli, denetlenen egzersizler; semptom yaşamadan yürüyebildiğiniz mesafeyi çarpıcı bir biçimde arttırabilir. Bazı kişiler, kan hücrelerinin daha rahatça akmasına yardımcı olan pentoksifilin ve silostazol ilaçlarından fayda görmektedirler.Engelleyici bir klodikasyonu olan kişiler için ameliyat mantıklı (akla yatkın) bir seçenek olabilir Bir metot, tıkanıklığı (bypass yoluyla) atlamak için arter üzerine bir damar greftlemedir. Bu, kalp üzerinde gerçekleştirilen koroner arter bypass ameliyatına benzerdir.
Daha az invaziv olan bir işlem, plağı arterin içinden keserek almak için bir kateterin üzerindeki bir aletin kullanıldığı aterektomidir.Periferal arterleri açmak için anjiyoplasti de kullanılabilir. Bir balon anjiyoplasti-sinden sonra damarın tekrar daralmasını önlemek için, bazen artere (atardamara) stent olarak adlandırılan metal bir kafes yerleştirilir.
Opiat antagonistleri
Diğer: Exley ve arkadaşları rekombinan tümör nekroz edici faktöre karşı hazırlanan monoklonal antikorlar ile septik şokun tedavisinde hipotansiyonun düzeltilebildiğini ve yaşamın uzatılabildiğini ve bu tür tedavinin emin ve yararlı olduğunu bildirmişlerdir. Son yıllarda tromboksan sentetaz inhibitörleri veya stabil prostasiklin analoglarının da sepsiste kullanımı sözkonusu olmuştur. Hücresel ressusitasyon amacıyla glukozinsülin-potasyum (GIK) tedavisi de önerilmiştir. GIK tedavisinde 600-1000 g glukoz, 100-125 ü kristalize insülin ve 200-300 mEq potasyumun birlikte infüzyonu yapılır.
KAYNAKLAR
1. Astlz ME, Rackow EC, Faik JL et al. Oxygen deliveıy and consumptlon in patients with hyperdynamic sepüc shock. Crit Çare Med 15:26, 1987.
2. Balk R, Bone RC: Adult respiratory distrcss syndrome. Med Clin N Am 67:685, 1983.
3. Blaisdcll FW: Pathophysiology of thc rcsplratory distress syndrome Arch Surg 108:44, 1974.
4. Bone RC, Fishcr CJ, Clemmer JP et al: A cotrolled clinical trial of high-dose mcthyl prcdnisolone in the treatment of severe sepsis and septic shock. Ncw Eng J Med 317: 653, 1987.
5. Bordcr JR, Chcnier R, McMenamy RH et al: Interleukin 6 in patients with septic shock. Twenty-ninth ICAAC Abstracts s: 101, 1989.
7. Cerra FB, Hassett J, Siegel JH: Vsodilator therapy in clinical sepsis with low output syndrome. J Surg Res 25: 180, 1978.
8. Exlcy AR, Baurman W, Hanson G et al: Murine monoclonal antibody to recombinant human tumor necrosis factor in the treatment of patients with severe septic shock. Twenty-ninth ICAAC Abstracts s: 155, 1989.
9. Gahhos FN, Chiu RCJ, Hinchey J, Richards GK: Endorphins in septic shock. Arch Surg 117: 1053, 1982.
10. Glcekman R, Esposito A: Gram negative bacteriemic shock. South Med J 74: 335. 1981.
12. Kaufman B, Rackow EC, Faik JL: The relationship between oxygcn delivery and consumpüon. Chest 85: 336, 1984.
14. Mamozza J, Hinchey EJ, Chiu RCJ: The pulmonary efleets of opiate blockade in septic shock. J Surg Rcs 36: 625, 1984.
15. Mizock B: Sepüc shock. Arch Int Med 144: 579, 1984.
16. Parker MM, Parillo JE: Septic shock: Hemodynamİcs and pathogenesis. JAMA250: 3324, 1983.
17. Phair JP. Bassaris HP, Williams JE: Reducing mortality from gramnegative bactcrial infcetions. Gcriatrics 37: 47, 1982.
18. Powanda MC, Beisel WR: Leucocyte endogenous mediator, cndogcnous pyrogen, lymphocyte activaöng factor modulates the developement of nonspesifîc
Koşucu Dizi
Koşucu dizinin en yaygın olarak görülen semptomu, dizkapağı çevresinde ya da altında görülen kunt bir ağrıdır. Merdiven inip çıkarken ya da tepelere tırmanıp tepelerden inerken ya da gerildiğinde (düzleştirildiğinde) dize ağırlık binmesine neden olan diğer aktiviteleri (etkinlikleri) yaparken ağrı kötüleşir (artar). Bu hastalık en çok koşucularda görülür fakat kayakçılar, bisikletçiler ve futbolcularda da görülür ve genellikle uygun olmayan (yanlış) tekniğin kullanılması bu hastalığa neden olur.
Ağrı için steroid yapıda olmayan iltihap önleyici (antienf lamatuar) ilaçlar alınız; dizinize birkaç gün, günde birkaç kez buz torbası uygulayınız ve birkaç gün dizinizi hareket ettirmeyiniz. Ağrı geçmezse doktorunuz yüzme, sabit bir bisiklete binme ve kros kayağı makinesi kullanma gibi yüksek tempolu olmayan, kasları güçlendirici egzersizler yapmanızı önerebilir. Şiddetli vakalarda, ağrı ve şişmeyi hafifletmek için kortikosteroid enjeksiyonların (iğneleri) kullanılabilir.
GRAVES HASTALIĞI
Patogenezi-lgG tipi immunoglobulinler TSH yüzey reseptörlerine bağlanır ve 12 saat kadar süren (cf. TSH için 1 saattir) uzamış bir tiroid stimülasyonuna neden olurlar. Otoantikor hormon bağlayıcı lokusun dışında bir yere bağlanır ve uzun süreli tiroid stimülatörü (LATS) veya tiroid stimüle edici immunoglobulin (TSF) olarak da isimlendirilir.
Histolojik olarak, bez asiner epitelin hiperplazisi, depo kolloidde azalma ve lenfoid folikül oluşumu ile lokal lenfosit akümülasyonu vardır.
Graves hastalığının klinik özellikleri genel tirotoksikoza benzer fakat bazı ek özellikleri şöyledir:
• Exoftalmus (göz kürelerinin yuvalarından dışarı çıkması); orbital dokuların yağ, mukopolisakkarid ve lenfositlerle infitre olmasına bağlıdır. Optik sinire bası ile körlüğe neden olabilir.
Bununla birlikte, Graves hastalarının sadece %5’i egzoftalmus bulguları gösterir.
• Tiroid akrepati: Tırnak yataklarının genişlemesi.
• Pretibial miksödem: Derinin derin dermiş tabakasında mukopolisakkarit birikimi.
• Parmaklarda çomaklaşma
• Tedavi tirotoksikoz ile aynıdır