Güvenli Bir Biçimde Yemek Hazırlamak İçin Öneriler

Alışveriş: Paketlerin üzerindeki “son kullanma son tüketim” tarih­lerine bakın. Dondurulmuş gıdaları en son alın ve bekletmeden buzluğa yerleştirin. Konserve yiyecek kutularının üzerinde ezikler olmamalı veya kapak­ları şişmiş olmamalıdır; bunlar, bozulmuş veya kirlenmiş olabile­ceklerini gösterir.

Saklama: Buzdolabınızı 4°C’de ve derin dondurucunuzu -18°C’de tutun. Taze eti, balık ve kümes hayvanlarını, iki gün içerisinde tüketmeyecekseniz dondurun. Çiğ etin veya balığın suyunun, diğer yiyeceklerin üzerine akmasını engelleyin.

Hazırlama:

■ Yemek pişirmeden önce ve tuvaleti kullandıktan ya da çocuğunuzun bezini değiştirdikten sonra ellerinizi yıkayın.
■ Yiyecekleri iyice pişirin. Bir et termometresi yardımıyla, kümes  hayvanlarının 820C’ye kadar, rosto ve bonfilenin 630C’ye kadar ve kıymanın da 710C’ye kadar piştiğinden emin olun. Balığı, pulları dökülene kadar pişirin.
■ Pişirdiğiniz yiyecekleri bekletmeden tüketin.
■ Çiğ yiyeceklerle pişmiş yiyecek­leri ayrı ayrı muhafaza edin ve çiğ ette kullandığınız mutfak aletlerini pişmiş ette kullanmayın.
■ Çiğ etten, balıktan ve kümes hayvanlarının etinden akan suları sıcak deterjanlı suyla temizleyin.
yemek■ Meyve ve sebzeleri yıkayın.
■ Çiğ ve pişmiş et için aynı tabağı kullanmayın.
■ Yemek hazırlamaya başla­madan önce, tezgahınızın üstünü, kesme tahtanızı ve kullanacağınız tüm mutfak araç gereçlerini sıcak, deterjanlı suyla yıkayın.
■ Dondurulmuş gıdaları, yalnızca buzdolabında veya mikrodalgada çözdürün.

Servis Etme: Çabuk bozulan yiyecekleri asla 2 saatten fazla buzdolabı dışında tutmayın. Piknik yiyeceklerini ve dışarıda (işte/ okulda) yemek için hazırladı­ğınız yiyecekleri hava geçirmeyen kaplarda saklayın.

Göğüs Duvarının Rekonstriksiyonu

Masif göğüs duvar defektlerinde bölgenin vaskülarizasyonu şarttır. Bu amaçla omen-talflepler, pektoralis, latissimus dorsi ve rektus flepleri gibi başarılı bir şekilde kullanılabilir. Geniş reaksiyonlu ve aktif defektlerin tamirinde mikroşirujikal teknikler plastik cerrahlara büyük imkanlar sağlamıştır.

Ameliyat Öncesi Bakımı

1. Ameliyat öncesi bakımı

-Teşhis çalışmaları

-Ameliyat öncesi değerlendirmesi

-Ameliyat öncesi hazırlığı

2. Anestezi ve ameliyat

3. Ameliyat sonrası bakımı

-Anestezi sonrası gözlemi

-Yoğun bakım

-Arabakım

-Nekahat devresi bakımı

-Ameliyat öncesi bakımı

Ameliyat öncesi hazırlığı, teşhis bulguları , ameliyat öncesi değerlendirme ve planlanan ameliyat şeklinin gerektirdiği işlemleri ihtiva eder.

Anestezi sonrası işlemleri için gözlem fazı, hemen ameliyatı takip eden ilk birkaç saat içindir. Bu devre ameliyata karşı olan akut reaksiyonların ve anestezinin bakiye etkisinin kaybolmaya başladığı devirdir, özel bir ekibe ve teşkilata sahip olan “Uyandırma odaları” mutat olarak bu maksat için kurul-muştur.Büyük bir ameliyat geçiren veya genel durumu herhangi bir sebepten dolayı nazik olan hastalar ameliyathaneden veya uyandırma odasından yoğun bakım odasına nakledilirler. Erken ameliyat sonrası devresinde akciğer fonksiyonu ve hemodinamik stabilik bozuklukları, uyandırma odasında yapılacak bakımda daha fazla bir ihtimam gerektiren unsurlardır. Yoğun bakım odasında kalma süresi hastanın durumuna bağlı olarak 1-2 günden haftalarca süren bir zaman arasında değişir.

Büyük umumi hastanelerde mutat olarak dahiliye, cerrahi ve çocuk hastalarının ihtiyacına cevap verecek şekilde kurulmuş birçok özel yoğun bakım odaları vardır. Hastalar tek tek olarak ihtiyaç gösterdiklerinde yoğun bakım hizmeti, normal servis bakım elemanlarından gereği kadar personel ve teçhizat ayrılmak suretiyle sağlanabilir. Eğer daimi olarak sayılan 5-10’u bulan kritik hastalar varsa yoğun bakım odası kurulması daha etkili ve daha yararlı olur.

Şurasına işaret etmek gerekir ki ameliyat sonrasında her hasta yoğun bakıma ihtiyaç göstermez. Fıtık, apandisit, anus hastalıkları ve aynı derecedeki durumlar için yapılan komplikasyonsuz ameliyatlar genellikle hastanede sadece birkaç gün kalmaya ve normal servis odalarında orta derecede bir bakıma ihtiyaç gösterirler.

Ameliyat sonrası ara bakımı, hastanenin normal servis odalarında yapılan bir bakım olarak tarif edilebilir.Bunlar postanestetik ve yoğun bakım konularında temas edilenlerin dışında bir özellik arzetmezler.

Cerrahi Bakımın Bütünlüğü Cerrahi bakımın bütünlüğü, bir sürü ameliyat öncesi ve sonrası fazlarını içine alan bir seyir olarak yukarıda tarif edilmiştir. Bu fazlar uygulamada biribirine karışır, üstüste gelir ve nisbi bir önemle hastadan hastaya değişebilirler. Cerrahi hastadaki komplikasyonlar, ölüm ve tedavinin nihai sonuçları her müteakip fazın düzenlenmesindeki vukufıyete bağlıdır. Büyük cerrahi hastalığın çabuk ilerlemesi ve hecmeler gösteren ağır stresleri konulan teşhise o derece hata payı bırakmaz. Preoperativ değerlendirme ve hazırlık, postanestetik gözlem ve yoğun bakımdan ibaret olan hemen ameliyattan önceki ve ameliyatı izleyen bakım özellikle nazik bir meseledir. Son zamanlarda ameliyat sonuçlarında görülen gelişmeler öncelikle cerrahi bakımın bu önemli fazlarının düzenlenmesindeki gelişmelerden kaynaklanmaktadır.

TİROİD HASTALIĞI

Herhangi bir operasyonla fakat bilhassa tiroksin salınımını hızlandıran tiroidektomiyle hayatı tehdit eden tirotoksikoz (tiroid fırtınası) yerleşebilmektedir.

Bu nedenledir ki hipertiroid hastaları cerrahi öncesinde ötiroid duruma getirmek tercih edilmektedir. Bu yaklaşık 1-6 hafta olmakta ve yaklaşık 1 hafta 800-1000 mg/gün ve takiben 200-400mg/gün idame dozunda propylthiouracil tedavisiyle en iyi sonuç elde edilmektedir. Şayet acil cerrahi gerekiyorsa yeterli sedasyon ve potasyum iyodürle birlikte propranolol gibi bir beta-adrenerjik bloker ajan propylthiouracile ilaveten verilmelidir.

Ağız Kokusu Giderme

Ağız kokusu geçici olarak meydana geldiği gibi kronik olarak da meydana gelebilmektedir. Halk arasında ağız kokması ve nefes kokması olarak tanımlanan bu durum tıp dünyasında halitosis olarak ele alınmaktadır. Geçici olan ağız sorunları içerisinde en başta sigara içmekten kaynaklanan sorunlar yer almaktadır. Ayrıca ramazan aylarında oruç tutmaktan dolayı mide boş kaldığından şiddetli ağız kokusu meydana gelebilmektedir. Bu sorunların dışında dişlerde yer alan çürükler ve sinüzit rahatsızlığı da ağız kokusuna neden olan durumlar arasında yer alıyor. Bu sorunlardan dolayı meydana gelen ağız kokuları alınacak çeşitli önlemler ile ortadan kaldırabilir ancak oluşan ağız kokusu kronik ise bide kokuyu giderme adına yapılabilinecek çok şey bulunmamaktadır.

Sizlerde ağır kokusu yaşayan kişilerden birisiyseniz panik yapmayın ve üzüntüleri bir kenara atın. Ağız kokusunu giderme yolları sayesinde başınızın belası olan bu durumdan kısa süre içerisinde kurtulabilirsiniz. Verdiğimiz tavsiyeleri uygulamanıza rağmen ağız kokunuz geçmiyorsa bu koku kesinlikle çürümüş dişlerden kaynaklanıyor demektir. Alanında uzman bir diş doktoruna giderek çürükleri temizletip ağız kokusundan kurtulabilirsiniz.

Tüketilen besinlerde ağızda pis kokunun oluşmasına ve çevrenizde yer alan kişilerin bu durumdan rahatsız olmasına neden olabilir. Özellikle tüketilen soğan ve sarımsak ciddi manada ağız kokusu yapmaktadır. Bu tip gıdaları toplum içerisine çıkmayacağınız zamanlarda tüketmenizde fayda var. Eğer soğan ve sarımsa gibi gıdaları tükettiyseniz dışarı çıkmadan önce nane gibi ürünleri ağzınızda çiğneyerek ve dişlerinizi güzel bir şekilde fırçalayarak kokunun ortadan kalkmasını sağlayabilirsiniz.
ağız kokusu giderme

Mevcut ağız kokusu sigara içiminden kaynaklanıyorsa bu kokudan kurtulmanın tek yolu sigarayı bırakmaktadır. Sigara içiminden kaynaklanan sorun ciğerlerden kötü koku gelmesi nedeniyle meydana geldiğinden yapılabilecek tek şey sigarayı bırakmaktır. Sigarayı bırakamıyorsanız çeşitli ağız spreylerini kullanarak oluşan kokuyu asgari düzeye indirmeniz mümkün.

Ağız kokusuna neden olan bir diğer durum ise kişinin mücadele ettiği sinüzit hastalığıdır. Sinüzit sonucunda olaşan bağlam kısa süre içerisinde nefesin çürümüş gibi kokmasına, bu durumda ağzın feci bir halde kokmasına neden olur. Doktorunuzdan balgam sökücü ve sinüzit giderici çeşitli ilaçlar alarak oluşan balgamın ortadan kalmasını ve buna paralel olarak oluşan kokunun yok olmasını sağlayabilirsiniz. Sinüzit rahatsızlığı nedeniyle ağız kokusu yaşayan birisi olarak sürekli karanfil çiğnediğimi belirtmek isterim. Karanfil oluşan ağız kokusunu giderme konusunda en etkili olan şifalı bitkilerden birisidir. Ayrıca kakule tohumu ve nanede oluşan ağız kokusunu yok etmek için kullanılmaktadır.

Ağız kokusunun oluşmasına neden olan en büyük etken diş çürükleridir. Ağız kokusunu önlemek adına sık sık diş doktorunuza gidip dişlerinizde çürük olup olmadığını kontrol etmenizde fayda var. Ayrıca yaşanılan ağız kokusu midede meydana gelen sorunlardan dolayı da ortaya çıkabilir. Dişlerinizde sorun yok ise midenizi de kontrol ettirmenizde fayda var.