Prostata ait bir adenokarsinomdur . Erkeklerde görülen ikinci en sık kanser tipidir ve insidansı artış göstermektedir. 55 yaş öncesinde nadir gözlenirken, 60 ile 85 yaşları arasında pik insidansa ulaşmaktadır.
Etiyolojisi kesin olarak bilinmemektedir, fakat herhalde hormonlarla ilişkilidir (azalmış androjenler).
Prostat periferindeki esas prostatik bezlerden gelişmektedirler. Bu nedenle, üretral obsturksiyona bağlı mikturisyon zorluğu gibi semptomlar gelişmeden önce sıklıkla tümör iyi yerleşim göstermektedir. Gerçekten bazı tümörler oldukça yaygın metastazlara sahip olsa bile sessiz kalabilmektedir.
Temel davranışlarına bağlı olarak üç gruba ayrılabilirler
• Latent: iyi differansiye karsinom küçük bir alanda toplanmıştır, yaşlı insanların prostat bezlerinde insidental olarak bulunmaktadır. Uzun bir zaman diliminde prostata sınırlı kalmaktadır.
• invaziv: lokal olarak invaze olur ve metastaz yapar.
• Okkült: primer bölgede klinik bulgu vermezken, metastatik hastalık şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
Makroskopik olarak, diffüz, sert alanlar mevcuttur. Beyaz doku, fibromüsküler prostatik stromal dokularla birleşmektedir. Prostat kapsülü dışındaki bükülme ve gerim sıklıkla sert ve düzensiz kitle oluşturur ki bu da rektal muayene ile palpe edilebilir.
Mikroskopik olarak, büyük çoğunluk differansiye glandüler paterne sahiptir (iyi prognoz); küçük kısım ise asiner patern içermeyen az diferansiye hücre tabakalarına sahiptir (kötü prognoz).
Yayılım:
• Direkt: mesane tabanına ve komşu dokulara. Uretra obstruksiyonuna sebep olabilir (miksiyonda zorluk) ve üreterleri tıkayarak hidronefroz oluşturabilir.
• Lenfatik: pelvik ve paraaortik nodlara.
• Hematojen: en sık kemiğedir fakat akciğerler ve karaciğere de olmaktadır.
Kemik metastazları litik ve kemik destrüksiyonu ile birlikte olmaktan ziyade tipik olarak sklerotiktir ve kemik yapımı ile birliktelik göstermektedir (radyogramda dens görünüm).