Demir eksikliği anemili ve çeşitli doğumsal veya sonradan kazanılmış hemolitik anemili hastalar; kan hacimleri ve hemoglobin seviyeleri uygun hale getirilirse cerrahide beklenilmeyen bir riski olağan olarak göstermezler. Megaloblastik anemili vakada (Pemisiyöz anemi ve folik asit eksikliği) cerrahi, spesifik tedavi (vitamin B-jo veya folik asit) genel doku defektini onarıncaya kadar ertelenmelidir, çünkü bu iki durumda tüm vücut hücreleri vitamin eksikliği ile etkilenir ve sadece kan transfüzyonları cerrahiyi emniyetli kılmaz. Uygun doku seviyelerine erişmek muhtemelen 1 -2 hafta alır.
Orak hücreli anemili hastalar özellikle pulmoner tabiatlı olmak üzere normalden daha fazla tromboz insidansına sahiptirler. Normalde, dolaşımda pek az sayıda orak hücre bulunmaktadır; cerrahinin stressli durumunda anoksi ve asidozisle çabuklaştırılan yoğun oraklaşma tromboza yol açar. Risk orak hücre anemili hastada en büyüktür; ancak hemoglobin S -C hastalığı ve orak hücreli talessemide de farkedilir. Eğer bu hastalar cerrahiye gideceklerse, tam kanla normal hemoglobin seviyesine kadar transfüze edilmelidirler, bu kendi orak hücrelerinde göreceli bir dilusyon yaratır ve küçük kan damarlarında fazla miktarda anormal hücrenin oraklaşmasını önler. Heterozigot orak hücreli anemik hasta, oksijen saturasyonu kritik olarak düşük seviyelere ulaşırsa cerrahi sırasında artan riske sahiptir.