Kan düzeylerindeki düşüşlerinden etkilenirler. Bu nedenle hipoglisemi şok, koma ve ölüme yol açabilir. Glükoz, proteinleri koruyucu ve yağların yıkımını önleyici antiketojenik etki de gösterir. Besinlerle yeterli karbonhidrat almıyorsa yağ asitlerinin aşırı kullanımı ve ketoz önlenir.
Mukopolisakkarid ve nükleik asit gibi bileşikler, karbonhidratlardan özellikle glükoz ve galaktozun protein, lipid ve minerallerle oluşturduğu komplekslerdir. Karbonhidratlar vita
Min, mineral ve arninoasitlerin transportunda da rol oynarlar.
Enerji sağlanması karbonhidrat ve yağların primer işlevidir. Proteinlerden enerji oluşumu ise sekonder bir işlevdir. Açlık durumlarında veya yetersiz kalori alımında hücreler vücudun enerji depolarından öncelikle glikogeni kullanırlar. Glikogen depoları tükendiğinde enerji vücut proteinlerinin ve yağının oksidasyonu ile karşılanır. Şekil 7.3.2 de karbonhidrat, yağ ve proteinlerin normal durumda ve açlıkta farklı kullanımları gösterilmiştir.
Karbonhidratların vücutta kullanılması
Besinlerde bulunan karbonhidratlardan mo nosakkaridler, değişikliğe uğramadan emilirler. Disakkaridlerin ve nişastanın emilebilmeleri için sindirilmeleri ve monosakkaridlere parçalanmaları gerekir. Monosakkaridler portal dolaşım ile karaciğere lılaşır. Karaciğerde galaktoz ve frük toz, glükoza çevrilir; sistemik dolaşıma geçen tek karbonhidrat glükozdur ve vücutta karbonhidrat metabolizması esas olarak glükoz metabo lizmasıdır. Protein ve yağ metabolizmaları glükoz