İnsanlarda ortaya çıkan infestasyonların çoğu çocukluk devresinde görülür ve köpek dışkısı ile kontamine olmuş yiyecek ve diğer maddelerin alınması olaylar zincirini başlatır.
Yumurtalar bağırsağı penetre eder ve portal ven yolu ile karaciğere, daha sonra ise akciğerlere ve diğer organlara ulaşır. Doku içinde yumurta berrak bir sıvı ile dolu kist haline dönüşür. Skoleksleri içeren germinativ membran kist boşluğu içine tomurcuklanmak sureti ile kız vezikülleri verir. Bu veziküller veya endokistler herhangi bir neden ile periton boşluğuna saçılacak olurlarsa, intraperitoneal sekonder kistlerin oluşmasına yol açarlar.
Hastalık, sistemik allerjik reaksiyonlar yapabildiği gibi, kistin yapmış olduğu baskı nedeni ile lokal semptomlara da neden olur. Hastalar hafif derecede allerjik reaksiyonlar gösterebilir veya eğer kist delinirse anafilaktik şok gelişebilir. İnfekte hastaların %40 ında eozinofili vardır. %60 vakada kist soliter, %40 vakada ise iki veya daha fazladır. Kistlerin %50 sî karaciğerde, %30 u akciğerde, %20 si diğer organlardadır. Akciğerlerinde kist olan vakaların %40ında karaciğerde de,karaciğerinde kist bulunan hastaların %25 inde akciğerlerde kist saptanmaktadır. %25 vakada parazit ölür, kist duvarı kalsifiye olur ve bu durumda tedavi gerekmez.
Tanı serolojik testler ile doğrulanabilir. Casoni deri testinin doğruluk oranı %80-90 dır. Hemaglutinasyon inhibisyon ve kompleman fiksasyon testleri faydalı ve kesin sonuçlar verir. Ayrıca tedavi ile parazit yok edilirse, pozitif olan bu testler negatif hale geçer. Genel ölüm oranı %15 dir, fakat cerrahi olarak tedavi edilen vakalarda bu oran %4e düşer.