Diğer taraftan birçok öyle durumlar vardır ki cerrah psikiyatrın yardımına başvurmaktan ziyade hastanın rahatsızlığının verdiği heyecanla bizzat kendi bununla uğraşabilir ve uğraşmalıdır da. Psikiyatrların çoğu küçük anksiyete durumları ile uğraşmak istemezler. Cerrah bütünüyle hastanın bakımından sorumlu olmayı kabul ettiği sürece psikiyatrdan bu şekil bir hizmetin beklenmesi lüzumsuzdur.
Bu bilhassa malign lezyonu olan veya bir ekstremitenin ampütasyonu, ileostomi veya kolostomi gibi organ eksikliğine yol açan ameliyatlara aday olan hastaların bakımında doğrudur. Çünkü bu gibi durumlarda hasta konsultan psikiyatrdan daha etkili olarak cerrah ve cerrahi ekip tarafından istek görür.
Cerrahlar ameliyatın nekahat devresinde psikososyal etkenlerin önemine gittikçe daha fazla eğilmektedirler. Eğer hasta, hastalıkla ilişkili olmayan emosyonel, sosyal ve ekonomik meseleler gibi düşüncelerle yıpranmamışsa büyük ameliyatların iyileşmesi bir hayli çabuklaşır. Bu etkenlerin de kayda geçilmesi cerrahi hastanın bütün yönleriyle daha iyi bir bakım görmesini sağlar.