Yaşamın ilk üç gününde ortaya çıkan kon vülziyonlarda sık rastlanan nedenler tablo 6.15.1 de görülmektedir.
bu tür konvülziyonlar hemen her zaman doğumu izleyen ilk üç gün içinde, hatta 2/3 ü ilk 24 saatte ortaya çıkar.
İntrakranial kanamanın her türünde konvülziyon olabilir. Ancak konvülziyon nedeni olarak en sık karşılaşılan, pretermlerde görülen intraventriküler kanamalardır. Bu bebeklerde konvülziyonlar genellikle doğumdan sonraki 15 48 saatler arasında belirir ve çoğu generalize tonik tiptedir.
Hipoglisemi, prognozu en ciddi olan ve kalıcı beyin lezyonlarma yol açabilen önemli bir konvülziyon nedenidir. Konvülziyonlar genellikle ilk üç günde belirir. En sık düşük doğum tartılı bebeklerde, pretermlerde, diyabetik anne çocuklarında rastlanır. Perinatal asfiksi, intrakranial kanama, sepsis ve menenjit, hipoglisemiye eğilimi arttıran durumlardır. Klinik belirti gösteren hipoglisemik bebeklerin yaklaşık 1/4 ünde konvülsiyonlar oluşur.
Hipokalsemi, metabolik nedenler arasında ön sıralarda yer alır. Erken hipokalsemiye bağlı ve ilk 3 günde görülen konvülziyonlara en sık olarak pretermlerde, düşük doğum tartılı bebeklerde, gebelik toksemisi ya da diyabetli olan annelerin bebeklerinde rastlanır. Perinatal asfiksi de önemli bir erken hipokalsemi nedenidir. Geç hi pokalsemik konvülziyonlar hemen daima 4 10. Günler arasında ortaya çıkar. Son yıllarda anne sütü ile beslenmenin yaygınlaşması ve adapte mamaların daha fazla kullanılması ile bu tür konvülziyonlann sıklığı oldukça azalmıştır. Hi pomagnezemi metabolik nedenler arasında hipo kalsemiden sonra gelir. Nedenleri ve kliniği hipokalsemiye benzer.
Tüm doğumların uygun koşullarda yapılabildiği ülkelerde neonatal sepsis, menenjit veya me ningoansefalit konvülziyon nedenlerinin en fazla % 10 unu oluşturmaktadır. Buna karşın birçok ülkede ve türkiye’de de sepsis, yenidoğanda önemli bir konvülziyon nedeni olmaya devam etmektedir. İncelenen bir grup yenidoğan kon vülziyonu vakasının % 34 ünde sepsis ve bunların 1/3 ünde bakteriyel menenjit saptanmıştır. Bu tür konvülziyonlar intrauterin infeksi yonlarda daha erken görülebilmekle birlikte hemen daima 4. Günden ve genellikle 1. Haftadan sonra belirir.
Hiponatremi ve hipernatremi seyrek rastlanan nedenlerdir. Hiponatremi vücuttan tuz kaybı veya su zehirlenmesiyle gelişebilir. Su zehir
Lenmesi asfiksi ve menenjitte düzensiz adh salgılanmasına bağlı olabilir ya da sodyum içermeyen parenteral sıvılar uygulanan bebeklerde iat rojenik olarak gelişir. Hipernatremi de dehidra tasyon, daha sık olarak da tedavi yanlışlıkları sonucu iatrojenik olarak gelişir.
Kongenital serebral anomaliler yenidoğan konvülziyonlarınm etiolojisinde % 5 10 oranlarında yer almaktadır. Bu vakalarda konvülziyonlar herhangi bir zamanda başlayabilir. Bazı ülkelerde yenidoğan konvülziyonlarınm etiolojisinde önemli yer tutan ilaç kesilmesi sendromlarma ülkemizde hemen hiç rastlanmamaktadır.
Bazı aminoasidüri sendromları daha yenidoğan döneminde konvülziyona yol açabilir. Bunlar çok nadir görülen durumlardır. Bu vakalarda konvülziyonlar beslenme başlatıldıktan sonra genellikle 5 10. Günler arasında belirir.
Yenidoğan döneminde seyrek rastlanan bir diğer konvülziyon türü selim familyal yenidoğan konvülziyonlarıdır. Bu tür konvülziyonlar otoso mal dominant geçiş gösterir ve ailenin birçok bireylerinde bildirilir. Genellikle doğumdan sonra 2 3 cü günlerde görülür. En sık olarak amorf veya mültifokal klonik tipte kısa nöbetler şeklinde belirir. Prognoz iyidir.
Yenidoğan konvülziyonlarmda aynı hastada birden fazla neden bulunabileceği gibi vakaların % 20 25 gibi önemli bir oranında neden sap tanamayabilir.