Germinal epitelden açığa çıkan testiküler tümörler seminoma, embriyonel karsinoma, koriyokarsinoma ve bunların miks tipleridir. Seminoma çok radyosensitiftir, diğerleri ise değişik derecede radyosensitivıte gösterirler. İlk yayılmayı lenfatiklerle periaortik ve böbrek hilusu lenf nodüllerine yaparlar.
Bir testis tümöründen kuşku duyulduğu zaman, inguinal keşi ile internal inguinal kanalı bağlayarak orşiektomi yapmalıdır. Seminomalar daha sonra radyoterapi ile tedavi edilir. Aynı tarafın pelvik, renal hilus ve diyafragmaya kadar periaortik lenfatiklerine 4 hafta içinde 3000 rad. verilir. Eğer cerrahi sırasında intravenöz ürogram veya lenfanjiyografi ile karın lenf nodüllerine metastaz saptanırsa, mediyasten ve supraklavikular fossaya 2500-3000 rad. uygulanır.
Embriyonel karsinoma ve teratokarsinoma karın lenf nodüllerinin tedavisi tartışmalıdır. Yalnız periaortik nodul diseksiyonu veya 4500-5000 rad. dozunda radyoterapi uygulanılanlarda aynı sonuçlar alınmıştır. İlerlemiş testiküler karsinomalı hastalarda radyoterapi, kemoterapi ile birlikte kullanılır, modern kemoterapiye nadiren gerek duyulur.
Koriokarsinomanın kan yoluyla yayılma özelliği çok fazladır ve lenf nodüllerinin profilaktik radyoterapisi tartışmalıdır.
Seminomalar için 5-yıllık yaşam oranı %90’ın üstündedir. Hatta uzak yayılmalarda bile seminoma radyoterapiden yararlanır. Diğer tip testiküler karsinomalarda ise (koriokarsinoma dışında) orşiektomi ve radyasyon ile I. aşamada en fazla tedavi oranı %70-90, II. aşamada %40-60 ve III. aşamada %10’dan azdır. Kemoterapi komplikasyonunda yakın yıllarda gösterilen basanlar, III. aşamadaki tüm hastalarda bunun kullanılabileceğini ortaya koymuştur.