Kalp Ve Kan

Kanın pompalanması Kalp bir pompadır ve sadece bir yumruk büyüklüğünde olmasına rağmen, kayda değer bir kuvveti ve dayanıklılığı vardır. Kalp, dört odacıktan oluşan bir kastır. Vücut venlerinden (toplardamarlanndan) geri dönen oksijeni tükenmiş kan, sağ üstteki odacığa (sağ atrium (kulakçık)) girer ve alttaki odacığa (sağ ventrikül (karıncık)) damlar; buradan da pulmoner arterler (akciğer atardamarlan) aracığıyla akciğerlere pompalanır.

Kan akciğerlerden geçerken oksijen alır ve karbondioksit bırakır. Kan daha sonra pulmoner venlerden (toplardamarlardan) akciğerlere geri döner; kalbin sol üst tarafındaki odacığa (sol atrium (kulakçık)) girer; alttaki odacığa (sol ventrikül (kanncık) damlar; buradan da vücuttaki en büyük arter (atardamar) olan aort aracı­ğıyla tüm vücuda pompalanır.

kalp1

Ventriküller (karıncıklar) vücudunuza dakikada 5 quart (yaklaşık 5 litre) kan pompalar. Kan, tüm dokulara ulaşmak için 60,000 millik kan damarla­rını dolaşır. Uyuyor da olsanız, uyanık da olsanız kalbiniz her zaman atar ve 80 yaşınıza geldi­ğinizde yaklaşık olarak 2 ila 3 milyar kez atmış olacaktır.

Kalp ritmi Kalbin pompalama ritmi, kalp kasında bulunan ve sinoatriyal düğüm (SA) olarak adlandırılan küçük bir grup uyarı doğuran (pacemaker) hücre tarafından başlatılır.
SA düğümü, sağ artriumda (kulakçıkta) bulunur. Kendi kendine (otomatik olarak) atar fakat beyinden de emirler alır. Beyin sürekli olarak fiziksel güç harcama seviyesini, kandaki oksijen mikta­rını ve arterlerdeki (atardamarlar-daki) baskıyı gözlemler. Beyin, kalp hızının arttırılması ya da düşürül­mesi gerektiğini hissederse, sinir­lerden SA düğümüne ulaşan bir sinyal gönderebilir.
Örneğin; dinlenir bir pozisyon­dayken çok ani bir şekilde ayağa kalkarsanız, kan basıncınız (tansi­yonunuz) hızla düşebilir ve bu da başınızın dönmesine neden olur. Kan başmandaki (tansiyondaki) bu düşüş, arterlerdeki (atardamarlardaki) sinir uçları tarafından algılanır. Bu sinir uçlan, bu bilgiyi beyne iletirler. Sonra beyin, sinirler aracılığıyla SA düğümüne bir mesaj gönderir ve SA düğümü, kalbe hızlanmasını söyler.
Kalbin atmasını sağlamak için SA düğümü önce altlarındaki ventriküllere (karıncıklara) kanı pompalayan iki atrianın büzülme­sini sağlayan bir elektrik sinyali gönderir. Sonra bu sinyal, atriyoventriküler (AV) düğüm olarak adlandırılan ikinci bir grup özel hücreye ulaşır.Buradan, özel lif demetleri (demet dallan olarak adlandırılır) sinyali sol ve sağ ventriküllere (karıncıklara) taşır ve ventriküllere kasılıp kanı kalpten dışarı pompa­lamasını söyler.

Çok çeşitli anormallikler kalp ritmini etkileyebilir. Bu aanormal-liklerin bazılan çok ciddi olabilir; diğerleri ise zararsızdır ve tedavi gerektirmez.
Kalp kapaklan Kalpte, kam kalpten doğru bir şekilde akması için yönlendiren dört önemli kapak vardır. Mitral kapak, sol atrium (kanncık) ve sol ventrikül (kulakçık) arasında; triküspit kapak da sağ ventrikül (kulakçık) ve sağ atrium (kanncık) arasında bulunur.
Bu kapaklar, atria ve ventriküller (kulakçıklar) arasında kapı görevi görürler kanın atriadan ventriküllere (kulakçıklara) pompalanmasına izin vermek için açılırlar ve ventriküller (kulak­çılar) kanı pompaladığında kanın atriuma geri akmasına engel olmak için de kapanırlar.

Aort kapağı, sol ventrikül (karıncık) ile aort arasında; pulmonerik kapak da, sağ ventrikül (karıncık) ile pulmoner arter (akciğer atardamarı) arasında bulunur. Bu kapaklar, kanın kalpten dışarı pompalanma­sına müsaade ederler ve kanın kalbe geri akmasını önlerler. Bu kapaklar hasar gördüğünde, kalp normal fonksiyonunu yerine getiremeyebilir.
Kalbin örtüsü Kalp, perikar-dium olarak adlandırılan ince bir kılıfla kaplıdır. Perikardiyal kese, kalbi sarar ve korur. İltihaplandı­ğında, kalbin pompalama hareke­tini engelleyerek göğüs ağnsına neden olur.

Kan Yapma

Kan hücreleri, göğüs kemiği, leğen kemiği, kaburga kemikleri, spinal vertebralar (omurgayı oluşturan omur kemikleri) ve bacaklarda bulunan uzun kemikler (uyluk ve kaval kemikleri) de dahil olmak üzere, belli kemiklerin iliklerinde oluşur ve olgunlaşırlar. Kan hücreleri, olgunlaştıktan sonra, kemik iliğindeki kan damarlarına giriş yapar ve kan yoluyla vücudunuzda dolaşır. Lenfositler, lenf bezlerine, timüse ve dalağa giriş yaparak daha fazla olgunlaşır ve tekrar kana dönerler.

kan

Tüm olgunlaşmış kan hücreleri, ilk olarak kök hücreler adı verilen primitif hücrelerden gelişirler. Ana kök hücreler (multipotansiyel/mulitpotent kök hücreler de denir), akyuvar (lenfosit) yapan lenfoid kök hücreler üretebilirler Ana kök hücreler, aynı zamanda, alyuvar ve (trombosit yapan) megakaryositler de dahil olmak üzere diğer akyuvarları yapan myeloid kök hücreleri de üretebilirler. Ana kök hücreler, daha fazla ana kök hücre de yapabilirler (noktalı alan). Kök hücreler ile tamamen olgunlaşmış hücrelerin arasında, henüz tam olgunlaşmamış hücreler bulunur.

Kan hücrelerinin gelişip olgunlaşmaları, bazıları ilikte yapılan, büyüme faktörleri adı verilen maddeler tarafından sağlanır; diğer büyüme faktörleri, kanın içinde iliğe giden diğer organların içerisinde yapılan hormonlardır. Büyüme faktörleri, farklı kan hücrelerinin üretilmesini sağlamak için ilaç olarak verilebilir. Ayrıca, bir kemik iliği nakli esnasında kök hücre nakli alabilirsiniz