Kronik Hepatit Hastalığı ve Tedavi Yöntemleri

99999

Tedavi

İlâç tedavisi gerekmez. İstirahat öğütlenir. Aşırı yorgunluklardan kaçınılmalıdır.

KRONİK AKTİF (AGRESSİF) HEPATİT

İltihap karakterlerinin ilerleyici olması dikkati çeker: Portal alanlarda ileri derecede hücre enfiltrasyonu, parankimde kenar lamellerinin bozukluğu ile ve güve yeniği tipindeki nekrozlarla birlikte lobülün merkezine doğru agresyon (tecavüz) görülür. Fibrozis gitgide artış gösterir ve sonunda siroza dönüşür. Bunlarda karaciğer karsinomu da sık gelişir.

Klinik tablo: Tekrarlayan sarılık hecmeleri, halsizlik olur. Transaminazlar sürekli yüksek bulunur. Karaciğer fonksiyonları ileri derecede bozuktur. Kanda albumin azalması, koagülasyon bozuklukları saptanır. Gama globulinler artmıştır. Genç erkeklerde daha sık görülür.

Kronik aktif hepatitin birkaç türü vardır:

Hepatitis B sonucu oluşan kronik hepatitte HBsAg pozitif, anti-HBs negatiftir. HBeAg testi de pozitif çıkabilir. Hastalık bu bulgularla birkaç yıl sürebilir. Bu zaman içinde yapılan kontrollarda anti-HBs ve anti-HBe testlerinin pozitifleşmesi hastalığın düzelmeğe başladığını ifade eder. Bu sırada HBaAg ve HBeAg testleri negatifleşmeğe yüz tutar. Transaminazlar da düzelir. Delta etkeninin eklenmesi hastalığı alevlendirebilir.

İmmünolojik değişikliklerle birlikte olan kronik aktif hepatitte geniş tabanlı bir hipergamaglobulinemi (poliklonal gamopati) bulunması, kronik ilerleyici karaciğer hastalığı için karakteristiktir. Burada asıl artan globulin türü İgG dir.

Non-A-Non-B hepatiti sonucu oluşan kronik aktif hepatit, B virüsünden ileri gelen kronik aktif hepatitten daha sıktır, fakat siroz gelişmesi daha seyrektir. Bu tip kronik aktif hepatitte,bütün markerler negatiftir. Hastalık alevlenmelerle seyreder. Transaminazlar da buna bağlı olarak zaman zaman artar.

Otoimmun kronik aktif hepatit formunda çoğu zaman geçirilmiş bir akut hepatit anamnezi bulunmaz. Daha ziyade genç kadınlarda rastlanan bu tür kronik hepatitte artralji, deri belirtileri (eritemler), plörezi, artrit gibi kollagen hastalıklara özgü semptomlar bulunur. Bunlarda L.E. fenomeni % 15-20 vak’ada pozitif çıkar. Bu nedenle bu tip hepatite “Lupoid hepatit” adı verilmiştir. Deride örümcek ağzını andıran benler (spider nevus’lar), çatlaklar(striae), aşırı kıllanma (hirsutizm) ve amenore görülmesi nadir değildir. Hemolitik anemi ortaya çıkabilir. Hepatit markerleri negatiftir. Romatoid artrit testi pozitif çıkabilir.

Bazis terapisi: Kronik aktif hepatitli hastalar normal bir yaşam sürerler. Aşırı eforlardan kaçınırlar. Alkolden ve karaciğere toksik etkili ilâçlardan uzak dururlar. Enfeksiyonlardan sakınırlar. Genel hijyenik önlemleri ihmal etmezler. Ufak ameliyatları ertelerler. Kan naklinden, immunglobulin zerklerinden ve koagülasyon faktörleri konsentratlarından kaçınırlar. B-kompleks, A, D, E, K vitaminleri, çinko preparatları (Vi-Mineral, Supradyn, Theragran-M) alırlar.

Antiviral tedavi: B ve Non-A-Non-B hepatiti sonucu ortaya çıkan kronik aktif hepatitlerde kullanılır. Adenin arabinozid (ARA-A) ve Adenin arabinozid monofosfat (ARA-AMP) adlarıyla bilinen antiviral ilâçlar toksik etkileri nedeniyle 1 aydan uzun süre kullanılamazlar. Daha az toksik olduğu bildirilen ARA-AMP dozajı: İlk 5 gün içinde 10 mg/kg, sonraki 25 günde 5 mg/kg i.m. enjekte edilir. Bu ilâçlar yurdumuzda yoktur.

Alfa-İnterferon (İntron-A): Haftada 3 defa 3 milyon ünite s.c. verilir. 4 ay devam edilir. Özellikle Non-A-Non-B hepatitine bağlı kronik aktif hepatitte etkili olduğu bildirilmektedir.

Levamizol (Ketrax): Kronik aktif hepatitte kullanılmaktadır. 6 ay süre ile gün aşırı 160 mg (4 tablet) verilmektedir.

Kortikosteroidler: Otoimmun mekanizma ile oluşmuş kronik aktif hepatit formlarında (Lupoid hepatit) etkili olduğu kabul edilmektedir. Predzinolon (Codelton, Deltacortril)

Dozaj: Günde 4 defa ikişer tablet olmak üzere 40 mg ile başlanır. Transaminazlar düşmeye başlayınca doz ilkin günde 30 mg. a, bir hafta sonra 20 mg. a, bir haftalık medikasyondan sonra 10 mg. a düşürülür. 15 günlük idâme dozu 10 mg dır. Son haftada günlük doz 5 mg dır.

HB2Ag pozitif kronik aktif hepatitte ve Non-A-Non-B virusla oluşan kronik aktif hepatitte kortikosteroid tedavisi kontrendikedir, zira immunosüpresyona yol açar ve güve yeniği nekrozlarını artırır.

İmmunosüpressifler (İmuran): Kortikosteroidlerin etkisiz kaldığı kronik otoimmun hepatitlerde endikedir.

Dozaj: Günde 50 mg (1 tablet) verilir. Beraberinde 15 mg prednozilon (Codelton, Deltacortril) verilmesi uygun olur.

Intususepsiyon

Araştırmacılar intususepsiyonun genelde bağırsak iltihabı ile ilintili olduğunu düşünürler; ancak Meckel divertikül denilen bağırsağın duvarında küçük bir kesenin olmasından da kaynaklanabilir.

Bu rahatsızlığı bulunan çocuklar acıdan sürekli çığlıklar atabilir, bacaklarını karınlarına doğru çekebilir, kusabilir ve dışkılamalarında kan ya da balgam olabilir.

Şiddetli karın ağrısı varsa vakit geçirmeden doktorunuzu arayın. Doktor başka rahatsızlıklar olup olmadığına bakmak için çocuğunuzu muayene edecek ve anüsten ( hava ya da baryum verilen bir röntgen isteyecek ya da intususepsiyon olup olmadığını anlamak için ultrason yapacaktır.

Enema (rektum içerisine sıvı verilmesi) sadece bağırsağın normal olmayan bölümünü göstermekle kalmaz, aynı zamanda da tıkanmayı çözer.Ancak bazı çocuklarda bu tıkanmayı açmak için ameliyat zorunlu olabilir. Bu işlem için genel anestezi uygulanır ve bir süre hastanede yatılır.

Boğmaca

Bu bakteri ağızda, burunda ve boğazda yaşayarak temasla, öksürükle ve hap­şırmayla yayılır.
0 Boğmaca’nın belirtileri, bakterinin bulaşmasından 7-10 gün sonra ortaya çı­kar. Boğmaca başlangıçta hapşırmayla, burun akmasıyla, ateşle ve hafif öksürükle birlikte soğuk algınlığına benzer ama aradan 1-2 hafta geçince, şiddetli öksürük nöbetleri başlar. Bu dönem genellikle 1-6 hafta devam eder. Bu süre daha uzun da sürebilir.

Boğmaca çok bulaşıcı bir hastalıktır, bu nedenle boğmaca geçiren çocuklar hastalığın başlangıcını takip eden 21 gün içinde arkadaşları ile oyun oynamamalıdır. Boğmaca aşısı yapılan çocukların bile boğmaca olduğu görülmüştür. Boğmaca salgını gibi durumlarda ya da yakınlarınızdan birinin bu hastalığı geçirmesi duru­munda çocuğunuzu korumanız gerekmektedir. Aksi halde çocuğunuz bu hastalığı yeniden geçirebilir.

bogmacaBoğmaca için önerilen modern tıp tedavileri:

Çocuklar boğmacaya karşı aşılanmaktadır. Boğmaca vakalarında çok büyük bir yarar sağlamasa da, antibiyotik tedavisine başlanabilir. Boğmaca hastalığı erken safhada teşhis edilirse, “eritromisin” adlı ilaca başlanır. Bu ilaç çocuğunuzun yaşadığı hastalı­ğın bulaşıcılık oranını en aza indirger ve hastalığın iyileşme süresini hızlandırır.

Doğal sağlsk tedavileri

• Kekik bitkisi balgam söktürücüdür. Kekiğin antiseptik özelliği bulunmaktadır.
• Balgam söktürücü ve öksürük kesici bir özelliğe sahip olan hakiki andız otu homeopati alanında “elecampane” olarak bilinmektedir. Bu bitki şurup halin­de de piyasada bulunmaktadır.
• Banyodan sonra, çocuğunuzun sırtına ve göğüs kafesine süreceğiniz öksürük otu kremi çocuğunuzun ciğerlerini rahatlatır.

Aşağıda önerilen homeopati tedavileri de boğmacaya iyi gelmektedir:

• Bıldırcın otu boğmaca krizi sırasında ya da hastalığın ilk aşamasında kulla­nılabilir.
• Homeopati alanında özel olarak üretilen “Antimonium tart.” adlı madde vücutta titremeye neden olan öksürükler için kullanılabilir.
• Halk arasında karı otu ya da kan kökü olarak bilinen ve homeopati alanın­da “sangunaria” adı ile anılan bitki sert ve kuru öksürükler için uygundur.
• Böcek yiyen bir Japon bitkisi olan ve homeopati alanında “drosera” olarak bilinen bitki göğüs kafesindeki ağrıları dindirir ve sırt üstü yatarken başla­yan göğüs ağrılarına iyi gelir.
• Çit kökü kuru, ağrılı ve bulantıya neden olan öksürükler için kullanılabilir.
• Homeopati alanında “pertussin” olarak bilinen bitkisel madde hastalığın bitimine doğru tek doz olarak verilebilir.
• Bach çiçek terapileri nefes almakta güçlük çeken çocukların rahatlamasına yardımcı olur. Çocuklar yaşadıkları öksürük krizinden korkarlar ve gerilim ya­şarlar. Bu tür durumlarda da Bach çiçek esansları kullanılabilir. Bach çiçek esanslarından uygun görülen esanslar ile çocuğunuzun nabız noktalarına na­zik bir masaj yapabilirsiniz. Spazmodik öksürük nöbetlerinin başlaması duru­munda kırmızı erik, misk otu ve zeytin kullanılabilir.
• Birkaç damla lavanta ve papatya yağını seyreltici bir yağ ile seyreltin ve karışı­mı kullanarak çocuğunuzun göğüs bölgesine ve sırtına masaj yapın. Çocuğu­nuzun vücudundaki kasların gevşediğini ve çocuğunuzun daha rahat nefes al­maya başladığını göreceksiniz.
• Çay ağacı yağı, lavanta yağı ve okaliptüs yağı buharlaştırıcı etkisi olan cam bir tüpün içine koyulursa, ciğerleri açar ve spazmı giderir.
C vitamini ve çinko takviyesine başlayın. Bu şekilde çocuğunuzun bağışıklık sistemini harekete geçirmiş olursunuz.
• Asidofilus içeren gıdaları tercih edin veya asidofilus takviyesine başlayın. Asi-dofilus, sindirim sisteminin faaliyetlerine yardımcı olan ve bakterilerle müca­dele eden iyi huylu bakterilerden biridir.
• Portakal ve greyfurt türü asitli meyvelerden kaçının çünkü bu meyveler mide bulantısına neden olabilir.
Faydalı terapiler
Homeopati, herbalizm, geleneksel Çin terapileri, Ayurveda, aromaterapi ve çocu­ğunuza rahatlık duygusu veren çiçek esansları.

Uyarı:

Zatürre ve bronşit vakalarında ikinci bir enfeksiyon riski daha bulunmaktadır. Tüm boğmaca vakalarında, doktor tedavisi ve teşhisi bir zorunluluk haline gelir. Bulantı ve kusma gibi durum­ların öksürüğe eşlik etmesi durumunda çocuğunuza bol miktarda su içirmeye çalışın. Bu şekil­de çocuğunuzun vücudunun susuz kalmasını önlemiş olursunuz. Oküsürük esnasında çocuğu­nuzun dudakları moranyorsa, acilen doktorunuzu görmelisiniz.

Plaut-Vincent Hastalığı ve Tedavi Yöntemleri

Füziform basillerin ve Vincent spiroketinin birlikte etken oldukları bir orofarinks ve tonsilla enfeksiyonudur. Bulaşıcı değildir.

Klinik tablo: Diş etlerinde, tonsillalarda ve orofarinkste ülserasyonlar oluşur, üzerleri bir psödomembranla kaplanır. Çene altı lenf bezleri şiş ve ağrılıdır. Yutkunmada büyük güçlük vardır. Hastalar boğazlarında kuru bir yonga bulunduğu hissini taşırlar.

Tedavi
Penisilin prokaine günde 800 000 Ü i.m. veya tetrasiklin (Misteklin, Tetralet, Tetra, Devacyclin) günde 2 g verilir.dddd

Testis Torsiyonu ( Testisin Burkulması )

sa

SEMPTOMLAR
En göze çarpan belirtisi, hiçbir yaralanma ya da örselenme olmadan testiste (genellikle de bir testiste) aniden ortaya çıkan şiddetli bir ağrıdır. Ağrı öyle şiddetli olabilir ki mide bulantısı ve kusmaya neden olur. Testis şişer ve ateşiniz yükse­lebilir. Eğer burulma kendi kendine açılırsa, şişlik ve ağrıdan kurtu­larak ani bir rahatlama yaşarsınız. Bazı durumlarda testisteki burulma kendiliğinden açılır, ama yine de testisinizin kendi kendine açılma­sını bekleyerek tıbbi yardım almayı kesinlikle ertelememelisiniz.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Ne kadar erken tedavi olursanız, tamamen iyileşme şansınız o kadar yüksek olur. Doktorunuz belirtilerinizin epididimit gibi başka bir durumdan kaynaklanma­dığından emin olmak için testislerinizi muayene edecektir. Ayrıca, testisin iç yapısını gösteren bir ultrason yapacaktır. İlk müdahale, burulmuş testisi elle döndürerek eski haline getirmeye çalışmak olabilir. Bu teşebbüs işe yaramazsa, acil bir ameliyat gerekir.

Ameliyat sırasında dokto­runuz haya kesesinde bir keşi yapıp, burulmuş sperm kanalını çevirerek eski haline getirir. Sonra testis birkaç dikişle yerine sıkıca tutturulur. Eğer kan gitmediği için testis çok hasar görmüşse, bu durumda testisin alınması gereke­bilir. Doktorumuz ayrıca, ileride meydan gelebilecek bir burulmayı önlemek için diğer teslisinizin de ameliyatla dikilerek yerine tutturulmasını tavsiye edebilir.