Çocuklarda Solunum Tipleri

Dispne : Solunum işlevinin yetersiz kaldığı patolojik durumlarda hasta hava açlığını hisse­der ve soluk alabilmek için bütün gücünü sarfeder. Bu solunum güçlüğü tablosu dispne ola­rak adlandırılır. Dispneli hasta çoğu kez yar­dımcı solunum kaslarını da kullanarak soluk al­maya çalışır.

Dispne inspiratuar veya ekspiratuar olabilir. İnspiratuar dispne genellikle akut larenjit, larinks ödemi, larinkste yabancı cisim, larinks difterisi gibi üst solunum yollarında obstrüksiyona neden olan, inspirium sırasında yukarı ha­va yollarından havanın serbestçe geçişinin ön­lendiği durumlarda ortaya çıkar. İnspirium sıra­sında suprasternaL sternal ve ksifoid bölgede çekilme fretraksiyon) gözlenir. Çocuk ne kadar küçükse toraks o derece yumuşak olduğundan, bu çekilme daha belirgin olur. İnspiratuar dispne çoğu kez sesli solunum   (stridor)   ile birliktedir.

Ekspiratuar dispne, alt solunum yollarında hava akımının engellendiğinin işaretidir. Bronşiolit, astım, kalp yetersizliğine bağlı akciğer öde­mi ve bronşta yabancı cisim ekspiratuar dispne nedenleridir. Aktif bir hareket olan inspiriumda havan1 n bu bölgelere girmesine karşın, çıkışta güçlük vardır. Ekspirium süresi uzar, interkostal aralıklarda çekilme olur.

Bradipne .-Solunum yavaşlamasıdır. Beyin tümörü gibi KİBAS’a yol açan durumlarda gö­rülür.

Apne : 20 saniye veya daha uzun süre geçici olarak solunum hareketlerinin durmasıdır. Siyanoz ve bradikardi ile birliktedir.

Taşipne : Solunum hareketlerinin hızlanmasıdır. Ateşli hastalıklar, pnömoni, piörezide gö­rülebilir.

Hiperpne : Solunum amplitüdünün artması­dır. Hiperpne genellikle solunum hızında artma ile birliktedir (hiperventilasyon). Hiperventilasyon, Kussmaul solunum olarak bilinir ve ön planda metabolik asidoz ile solunum merkezinin aşırı uyarılması sonucu gelişir. Aspirin zehirlen­mesinin ilk belirtisi olabilir. Diyabetik ketoasidoz, üremi koması gibi asidoz durumlarında görülür.  Küçük sütçocuklarmda  asidoza     kargın hiperpne görülmeyebilir.

Periyodik Solunum (Cheyne-Stokes solu­num : Solunum derinliği siklik olarak değişir. Ardarda gelen hiperpne ve apne dönemleri var­dır.’Solunum hızı ve amplitüdü tedricen artar, en yüksek düzeyine vardıktan sonra solunum du­rana dek giderek azalır. Prematürelerde fizyo­lojik olarak görülebilir. Genellikle ağır hastalık işaretidir. KİBAS, beyin kanaması ve menen­jitte sık rastlanır.

Biot Solunumu : Cheyne-Stokes solunumu gi­bi hiperne ve apne devreleri gösterir. Ancak farklı olarak hiperpneden apneye geçiş ani olur. Nadir bir solunum şekli olup bazen menenjitte görülür.

Horultulu Solunum (Stertor) .- Genellikle ko­ma durumunda olan bir hastada havanın solu­num yollarına geçişi sırasında hırıltı duyulur. Yumuşak damağın tonüsünün azalması, aşağı sarkması ve farinkste tükrük birikmesi sonucu oluşur. Adenoid vejetasyonlu çocuklarda özel­likle uykuda stertor duyulur.

Paradoksal Solunum : Multipl kaburga kı­rıklarında görülür. İnspiriumda göğüs kafesi ge­nişlerken, kırıkların bulunduğu kısım içeriye çöker. Solunumun diyafragmatik tipte olduğu du­rumlarda örneğin chorea minör’da veya inter­kostal kasların felcinde, inspiriumda karnın içe­ri çökeceğine kabardığı gözlenir. Bu bulguya pa­radoksal solunum denir. Yenidoğanda bu tür so­lunum fizyolojiktir.