En sık rastlanan immun yetersizlik tipidir. Normal popülasyonda 1: 600-1; 800 oranında IgA eksikliği bulunur.
Bu hastalarda IgA düzeyi 5 mg/dl den düşük, hücresel bağışıklık normaldir. Allerji, tekrarlayan sinopulmoner infeksiyonlar ve otoimmun hastalık sıktır. IgA eksikliği asemptomatik de olabilir.
IgA eksikliği bir çok hastalığı hazırlar niteliktedir. Nedeni tam olarak bilinmez.
Hem otosomal resesif, hem de otosomal dominant tipte IgA eksikliği bildirilmiştir. Bu hastalarda 18 numaralı kromozomun uzun veya kısa bacağında delesyon veya halka kromozom görülebilir.
Dolaşımda IgA yapan normal B hücreleri mevcuttur. Bu rıedanle bu hastalarda IgA nın sentezinde veya salınmasında bir defekt olduğu düşünülür. Lenfosit kültürleri ile B hücrelerinin IgA sentezi yaptıkları, ancak bunu salgılayamadıklan gösterilmiştir. IgA yapımının bir sıra düzeni içinde oluştuğu (IgM -îgG- IgA) dikkate alınarak IgG den IgA ya sekansıyel geçişte bir bozukluk düşünülmüştür. Salgı-sal IgA da eksiktir. Son yıllarda bu hastaların bir bölümünün HLA-A1, HLA-B8 ve DW3 doku tipleri taşıdığı ve bozukluğun, IgA yetersizliği ve, otoimmun hastalık ile bir arada görülebildiği saptanmıştır. Bazı hastalarda süpresör hücreler bulunmuştur. Bu hücreler normal lenfositlerin IgA yapımını inhibe ederler.
Edinsel IgA yetersizliği ise fenitoin veya penisilaminle tedavi görenlerde görülür. Sinopulmoner infeksiyonlarla kendini gösterir. İlaç tedavisi kesildiğinde IgA düzeyi normale döner.
Klinik bulgular
Tekrarlayan infeksiyonlar. Tekrarlayan sinopulmoner bakteriyel ve viral infeksiyonlar saptanır. Sağ akciğer orta lobunda pnömoni sık görülür. Bu hastalarda pulmoner hemosideroz sıkılığı da yüksektir ve kronik akciğer hastalığıyla karışır.
Allerji: Hastalarda allerjik bulgular serumda IgA eksikliği ile antijenle bağlanacak antikor miktarının azalması, aynı zamanda salgısal IgA yokluğunun antijenin emiliminde artmaya neden olması ile ilgilidir. Hastaların bir bölümünde anti IgA antikorlar gelişir. Duyarlılık anne sütü, maternal IgA nın pasif transferi veya inek sütü immunoglobülini ile çapraz immun reaksiyonla olur. Bu hastalarda anafilaktoid reaksiyon eğilimi vardır ve en fazla transfüzyon veya, gam-maglobülin verilenlerde görülür. Hiç transfüzyon yapılmamış hastalarda da oluşabilir.
Gastrointestinal bozuklukları Çöliaki hastalığı sıktır. Barsak biyopsileri IgM yapan hücrelerde artış gösterir. Anti-bazal membran antikoru da yüksektir.
Otoimmun hastalık . Selektif IgA eksikliğiyle birlikte otoimmun hastalık yüzdesi de artar. Sistemik lupus eritematosus, romatoid artrit, der-matomiyozit, pernisiyöz anemi, Sj öğren sendromu, kronik aktif hepatit en sık görülen otoimmun hastalıklardır. Bu hastalar IgA dışı immu-noglobülin sınıfından otoantikorlar, antinükleer anti-DNA, anti-parietal hücre yapabilirler.
Laboratuar bulguları
Hücresel bağışıklık genellikle normaldir. Nadir olarak T hücre sayısı, T hücre interferonu ve lenfosit mitojenik yanıtı azalabilir. Spesifik antijenlere karşı antikor yanıtı normaldir. IgA eksikliğiyle birlikte çöliaki hastalığı görülen vakalarda anormal D-ksiloz emilimi ve bazal membran antikoru saptanır.
Ayırıcı tartı
IgA eksikliği, diğer immun yetersizliklerden ataksi-telangiektazi, kronik mükokütanöz kandi-diasis .anormal immunoglobülin senteziyle birlik» te giden hücresel immun yetersizlik (Nezelof sendromu) ile karışabilir. Ayırıcı tanıda sekonder ve ilaca bağlı (antikonvülzifler, penisillamm) IgA yetersizliği de düşünülmelidir.
Tedavi
Bu hastalarda gammaglobülin kullanılmamalıdır. Anti IgA antikorları nedeniyle anafilaksi gelişebilir.
Tekrarlayan sinopulmoner infeksiyonlarda geniş spektrumlu antibiyotikler kullanılır. Transfüzyon gerektiren vakalarda üç kez yıkanmış eritrosit verilir veya IgA eksikliği olan uygun kan grubundan bir .kişinin kanı kullanılabilir. Hastanın kendi kanı veya plazması dondurulup gerektiğinde tekrar hastaya verilebilir.
Prognoz
Bazı hastalar yıllar sonra normal IgA yapabilirler. Hastaların belirli aralarla izlenmesi gereklidir.