Çocuklarda Respiratuar Sinsityal Virüs İnfeksiyonu (Respiratory Synctial Virus-Rsv)

Epidemioloji

RSV’ye dünyanın her yerinde rastlanır. Süt-çocukluğu ve erken çocukluk döneminin en önemli viral solunum yolu patojenidir. En faz­la ilk yaşlarda, özellikle ilk 6 ayda hastalık ya­par. Yenidoğan döneminde çok nadirdir, ancak yenidoğan ünitelerinde seyrek de olsa epidemi­ler bildirilmiştir. Bu viruslarla epidemiler kış sonu ve ilkbahar başında görülür.

Patogenez

Bulaşma direkt temas ile olur. Başlangıçta virüs orofarinks ve nazofarinkste çoğalır. Daha sonra bronş ve bronşiyollere geçerek sütçocuk-

larmda bronşiyolit ve pnömoni yapar. RSV’nin 6 aydan küçük bebeklerde ağır infeksiyona ne­den olması RSV’yi diğer virüs infeksiyonların-dan ayıran bir özelliktir.

RSV’ye karşı bağışıklık geçicidir ve tam de­ğildir. Reinfeksiyon sıktır. Son yıllarda bebek­likte geçirilen RSV bronşiyoliti ile daha ileri yaşlardaki kronik astım arasında bir ilişki bildi­rilmiştir.

RSV’ye bağlı solunum yolu hastalıklarında kuluçka dönemi 4-8 gündür. Virüs solunum yol­ları salgılarında hastalıktan 5 gün önceden 7 gün sonraya kadar saptanabilir.

Klinik bulgular

RSV’nin neden olduğu bronşiyolit soğuk al­gınlığı şeklinde başlar; nezle, öksürük ve hafif ateş olur. 1-2 gün sonra ateş yükselir ve solu­num güçlüğü ortaya çıkar. İnspirasyonda sub-sternal ve interkostal çekilmeler gözlenir. Çok ufak bebeklerde apne görülebilir. Ekspiryum uzamıştır. “VVheezing duyulur. Bazen railer de duyulabilir. Taşipne vardır. Solunum yüzeyel leşebilir. Hasta, solunum yetersizliğinden ölebi­lir. Ölüm oranı % 1-5 arasıdır.

RSV pnömonisinde ise belirtiler öksürük, ateş ve halsizliktir. Düzensiz olarak railer du­yulabilir ve radyografide yer değiştiren konsoli-dasyon alanları görülür. Pnömoni birkaç hafta­da kendiliğinden düzelir, nadiren ölüm olabilir.

Tanı

RSV infeksiyonlarmdan sonra kompleman bağlayıcı ve nötralizan antikorlar yükselir. Süt-çocuklarmda ve küçük çocuklarda antikor ya­nıtı iyi değildir. Bu nedenle tanıda virüs izolas­yonu çok daha önemlidir.

Tedavi

Semptomatiktir. Oksijen verilir; intravenöz sıvılarla hidrasyon sağlanır. Adrenerjik bronkodilatatörler ve kortikosteroidler etkisizdir. Ter-butalin veya aminofilin gibi B-2 adrenerjik sti-mulanların rolü henüz kesinleşmemiştir. Teda­vide ampisillin kullanmak bir alışkanlık hali­ne gelmiştir. Boğaz kültüründe H. influenza üremeyen vakalarda bu tedavi de gereksizdir.

RSV bronşiyoliti ve pnömonisi vakalarının çoğu hafif seyreder ve tedavisiz iyileşir. Hasta­ların izlenmesinde iki noktaya dikkat etmek ge­rekir. Birincisi 48 ile 72. saatler hastalığın en ağır dönemidir; bundan sonra hastalar iyileş­meye başlar. İkinci olarak solunum sayısı da­kikada 60 ı aşarsa 2birikimi ve respiratuar asidoz oluşabileceği düşünülmelidir. Özel­likle 6 aydan küçük bebekler hastanede gözlem altında tutulmalıdır.

Son yıllarda bir guanozin analogu olan ri-bavirin RSV infeksiyonlarmda başarı ile kulla­nılmıştır.. Ribavirin’in virüsün atılımı süresini kısaltarak hızlı iyileşme sağladığı bildirilmiştir. Ribavirin aeresol şeklinde özel bir cihazla (Col-lison generator) günde 8-18 saat süre ile verilir. İlacın yan etkisi gözlenmemiştir.

Koruyucu önlemler

Koruyucu bir önlem bugün için yoktur. Ge­rek parenteral, gerekse intranazal aşılar henüz araştırma aşamasındadır.