Vücuda giren bir antijen kendisine karşı oluşmuş hümoral antikorlar tarafından tanınmaktadır. Bu tanımadaki ilk adım, kompleman sistemi tarafından yönetilen biyolojik reaksiyonla başlar. Bu nedenle kompleman sistemi, hümoral bağışık reaksiyonun efektör (eylemci) ve amplifikatör sistemi olarak nitelendirilir. Kompleman sistemi, birbiriyle etkileşim içinde olan ve enzim işlevi yapan en az 20 serum proteininden oluşur. Bütün bu proteinler plazmada inaktif şekilde bulunurlar ve kompleman aktivitesi başlatıldığında belirli sıra ile olaylarda yer alır ve aktive olurlar. Bu proteinlerin aktivasyonunda birinin oluşması kendisinden bir evvelkine bağlıdır ve «kaskat» (çağlayan) tarzında aktivasyon gelişir. Bu zincirleme olaylarda ilkel şekildeki komponent enzimatik olarak bölünür, önce yeni bir aktif parça, sonra yeni bir enzim niteliğinde kompleks bir bileşim ortaya çıkar.
Bu sistemin tam aktivasyonu, iltihabi reaksiyonda aktif olan kemotaktik faktörler gibi çeşitli eriyebilir mediatörleri salmakla kalmaz, aynı zamanda hedef hücrenin erimesine ve ölümüne yol açar. Kompleman sisteminin birçok imimin reaksiyonda yer aldığı bilinmektedir. Bu sistem inflamasyona ve konak savunmasına yardımcıdır, sitolize etkilidir. Kompleman aktivas-yonunu başlatan başlıca olay antijen antikor reaksiyonlarıdır.
Komplemanm aktivasyonunda klasik ve al-terne yol olmak üzere iki majör yol vardır (şekil 9.1.9). Klasik reaksiyonda yer alan kompo-nentler Cl den C9 a kadar numaralanmıştır (tablo 9.1.5). Alterne yolun komponentleri ise B,D,P gibi büyük alfabetik harflerle gösterilmektedir (tablo 9.1.6). Aktivasyon ürünleri üzerlerine birer düz çizgi konularak ayırt edilirler. Örneğin Cl’in
aktive olmuş şekline Cl, B nin aktive olmuş şekline B denir.
Her iki kompleman yolu da (klasik yolda C4b2b, alterne yolda C3b, Bb) C3 konvertazı ortaya çıkarır. Klasik yolda Cl kompleks antikorlarla aktive olur. Alterne yolda ise mikroorganizmalar aktivasyonu yapar. Her iki yolda da C3 konvertazlar C3b yi bağlar ve kompleman sisteminin diğer komponentlerini aktive eder, C5 klasik yolda C5 konvertaz C4b2b3b ve alterne yolda da C5 konvertaz C3b, Bb3b ile oluşur (şekil 9.1.9).
Biyolojik olarak aktif veya aktive olmuş, ancak enzimatik devrede bulunmayan bir kom-ponent de düz bir çizgi konarak ifade edilir (örneğin CS67 gibi). Enzimatik parçalanma sonucu ortaya çıkan komponentlerin bölümleri kom-ponentin admm yanına küçük harf ilâvesiyle belirlenir (örneğin C4a, C4b gibi).
Sistemin düzenlenmesinde birincil rol alan proteinler de işlevleri ile tanımlanırlar (örneğin Cl inaktivatör gibi) (tablo 9.1.7).
Klasik hompleman yolu ve bağışık sitoliz
Klasik kompleman yolu antij en-antikor kompleksleriyle veya agregasyona uğrayan im-munoglobülinlerle aktive olur (şekil 9.1.10, tablo 9.1.5). İnsan immunoglobülinleri arasında IgG alt gruplarından IgGl, IgG2 ve îgG3 ile IgM sınıfı, klasik komplçman yolunu aktive edebilirler. IgG alt sınıfları arasında IgG3 en aktif olanıdır.
İmmünolojik aktivasyon, komplemanm ilk komponenti olan (Cl) in IgG ve IgM molekülü üzerindeki Fc bölümündeki bağlanma yerine bağlanmasıyla başlar. Klasik yol immünolojik olmayan kimyasal bazı maddelerle de aktive olabilir (tablo 9.1.8).
Komplemanm 9 komponenti üç işlevsel üniteye ayrılabilir. Bunlar ilk şekillerinde reversibl olan makromoleküler komplekslerdir ve aktivas-yondan sonra hücre zarlarında işlevsel üniteler şekline dönüşürler. İlk ünite olan Cl, bağışık kompleksleri tanır ve başlatıcı enzimi meydana getirir (Cl).
Üçüncüsü ise C5b6789 dur. Bu ünite, kovalan olmayan ve enzimlerin bulunmadığı bir birleşimle meydana çıkan terminal membran işlevi yapar.
Properdin sistemi immünolojik olarak insan IgA sı ve bazı insan IgG ve IgE moleküİleriyle aktive olabilir. Bu yol immünolojik olmayan bazı kompleks polisakkaridler, lipopolisakkaridler ve tripsine benzer enzimlerle de aktive olabilir (tablo 9.1.8).
Properdin sistemi bazı bakterilerin yok edilmesinde, bazı viruslarm nötralizasyonunda ve paroksizmal hemoglobinürili hastalarda eritrositlizisinde rol alır. Sistemin antikora gereksinimi yoktur. Sistemdeki birçok faktör idan-tifiye edilmiş ve saf olarak elde edilmiştir. Bunlar properdin, bazı özellikleri C4 e benzeyen ve serum hidrazinle muamele edilince tahrip olan faktör A ve ısıya dayanıksız C2 ye benzer bir madde olan faktör B dir.
Kompleman sisteminde kontrol mekanizmaları
Kompleman sisteminin reaksiyonları zaman ve ısıya bağlı olarak disosiye olabilirler. Ayrıca komponentlere etkili bazı proteinler de vardır (tablo 9.1.7).
Kompleman sentezi ve hatabolizması
Proteinlerin sentezi insan fetusunda erken başlar. Gebeliğin 10 uncu haftasında total hemo-litik aktivite ölçülebilmiştir, 3*C ile işaretli ami-noasitlerle ,Ç5 sentezinin 18 inci haftada başladığı izlenmiştir. C3 ve C4 İl inci haftada, Cıq 14 üncü haftada, C2 8 inci-haftada, C4 ise 13 üncü haftada saptanabilmiştir. Bunun IgM ve IgG sen. tezi izlemektedir. Bu da bize Cnin ontogenetik olarak daha primitif bir konak savunma mekanizması olduğunu göstermektedir. C2, C3, C4 ve C5in monositlerde, Clin ise epitel hücrelerinde yapıldığı gözlenmiştir. Total hepatik hücrelerden % 25 i sinüzoidal monosit (Kupffer hücreleri) olduğundan, karaciğer C2, C4, C5 ve C3 ün yapım yerini oluşturur. Yenidoğanlarda Cıq, C4, C3, C5 ve properdin düzeylerinin annedekinin % 55-75 i kadar olduğu bulunmuştur. Faktör B konsantrasyonları ise % 15 oranından düşüktür ve kordon kanındaki düşük opsonik aktivitenin faktör B düşüklüğüyle ilgili olduğu sanılmaktadır.
Bir yaş civarında C düzeyleri normal eriş-kininkine erişir. C sentezinde duraklama olmaz. Ayrıca dalak, lenf gangiionları, kemik iliği, ti-müs ve akciğer makrofajları da Cıq, C4, C2 ve C3 sentezine katkıda bulunurlar.
Her protein için katabolizma oranı hızlı olup saatte tüm plazmanın % 1-3 ü kadardır. Sentez ise 0.06 ve 0.98 mg/kg/saat kadardır. Yaklaşık olarak hergün tüm plazmanın % 50 si yenilenmektedir. Çeşitli kompleman komponentlerinîn sentezi insanda HLA sistemine, farede H-2 genine bağlıdır.
Kompleman fraksiyonlarını (aktif ve inaktif) tek radiyal difüzyon veya immunoelektroforez yöntemi ile de göstermek mümkündür.
Komplemanın biyolojik işlevleri
Kompleman sisteminin biyolojik işlevleri çok çeşitlidir (şekil 9.1.11). Bütün aktivasyon üniteleri C3 e etki ile başlar. C3 ün liberasyonu polimorf nüveli lökositlerin kemotaksisini sağlar, bazo-fil ve mast hücrelerinden histamin salgılanmasını, düz kas kasılmasını ve kapiller geçirgenlikte artışı sağlar. C3a kemik iliğinden lökositlerin salınmasını sağlar veya kanda lökositlerin ani parçalanmasını yönetir. Buna göre C3a nın nötrofili ve nötropeninin değişik tiplerinde önemli olduğu ileri sürülmüştür.
B-lenfositler, nötrofiller, monositler, makro-fajlar ve eritrositler C3b reseptörü olan hücrelerdir. Buna göre C3b, B hücresi işlevinin düzenlenmesinde etkilidir, makrofajlar için kemotaktik lenfokinlerin salgılanmasını sağlar, karaciğer ve dalakta fagositozu başlatır. Glomerülde C3b reseptör yerleri olduğu gösterilmiştir, bunlar böbrekteki immun klirenste işlev görürler. C3b parçalandığında C3C sıvı faza geçer ve C3d geride kalır. Fagositik hücrelerde C3d reseptör yerleri bulunuşu karaciğer ve dalaktaki C3d ile kaplı hücrelerin ortadan kaldırılması için olabilir. C3d reseptörünün B lenfositleri üzerine işlevi bilinmemektedir. C5a ise kemotaksis, histamin salınması, düz kas kasılması ve kapiller geçirgenlik gibi C3a nınkine benzer aktivitelere sahiptir. Yalnız her ikisinin hücre zarında farklı etkileri vardır. C3b nin maya opsonizasyonunda-ki rolü ise tartışmalıdır.
Tavşanda C6 koagülasyonda etkilidir. C567 ye C8 ve C9 un bağlanması ile osmotik lizis olur. Bu komponentler hücrelerden bağışık komplekslerin salınması, trombosit salınma olayı ve lizis, endotoksin detoksifikasyonu, viral lizis ve tümör hücrelerinin aktivasyonunda da yer alırlar. Bazı bakteri türleri, örneğin stafilokoklar ve E.coli, klasik yoldaki C3 konvertaz aktif olduğunda daha kolay fagosite edilir ve antikor olduğunda da öldürülürler.
Kompleman aktivitesi polimorf nüveli lö-kositlerin aktivitesini ve diğer fagositik hücreleri ayarlar, sayılarının ve hareketlerinin yönüne yardımcı olur, antijen-antikor komplekslerinin aktivitesini kontrol eder. Bazı antikorların yapımının regülasyonu, prostaglandin sentezi ve B hücresi proliferasyonunun kontrolü de kompleman aktivitesi ile ilgilidir.