Normal yenidoğanda serum mg düzeyi 1.5 2.8 mg/dl (1.4. 2.2 meq/l) dir ve annenin serum düzeyi ile direkt olarak ilişkilidir. İlk haftada mg düzeyleri, serum kalsiyum ve fosfor değişiklikleriyle ilgili olarak değişkenlik gösterir. Serum magnezyum düzeyinin 1.5 mg/dl altında olması, hipomagnezemi olarak tanımlanır.
Yenidoğanda hipomagnezemi çoğul gebeliklerden doğan çocuklarda, annede malnütrisyona bağlı magnezyum eksikliğinde görülebilir. Diyabetli annelerin çocuklarında sıktır. Ayrıca kan değişimi uygulanan çocuklarda ve hipoparatiroidi vakalarında da hipomagnezemi oluşabilir.
Hipomagnezemi, hipokalsemiye benzer belirtilere yol açar, ancak kalsiyum tedavisine yanıt almamaz.
Hipomagnezemi sıklıkla hipokalsemi ile birliktedir. Mg eksikliğinde paratiroid salgısı azalabilir ve sekonder bir hipokalsemi tabloya eklenir.
Tedavi
Tetaniyle birlikte olan hipomagnezemide Rai kanamalar ve kalıcı nörolojik bozukluklar sıktır.
Yenidoğan beslenmesinde sulandırılmamış inek sütü gibi sodyum içeriği yüksek besinler kullanılması hipematremiye eğilim yaratır. Bu şekilde beslenen bir bebekte basit bir ateşle oluşabilecek dehidratasyon durumunda hipematremi kolaylıkla gelişir. Yenidoğanda parenteral sıvı tedavisinde solüsyonun sodyum içeriği düşük olmalı, sodyum bikarbonatın damardan uygulaması da sulandırılarak yapılmalıdır. Parenteral beslenmede kullanılan solüsyonların osmolalitesi yüksek olduğundan perfüzyon çok yavaş uygulanmalıdır.
Fototerapi uygulanan ya da radiant ısı uygulanan yenidoğanlarda da su kaybı nedeniyle hipematremi gelişebilir.
Hipematremi tedavisinde hipotonik solüsyonlar ile serum sodyum düzeyinin hızla düşürülmesi beyin ödemine yol açabilir. Tedavi için 75 meq/l sodyum içeren solüsyonlarla yavaş olarak damar içi perfüzyon yapılması en uygundur. Hafif vakalarda oral rehidratasyon tedavisi çok başarılı sonuçlar vermektedir. Çok ağır vakalarda periton dializi gerekir. Belirgin hiper natremide prognoz iyi değildir. Serebral kanamalar ölüme ya da sekellere neden olur.