Formül sütler genellikle toz şeklinde kutu lanmıştır. Ülkemizde piyasada bulunmamakla birlikte bu sütlerin sıvı ve hiçbir hazırlama gerektirmeyen şekilleri de vardır. Tablo 7.6.10 da bu süt formüllerinden bazı örnekler verilmiştir.
Görüldüğü gibi bu formüllerin bileşimleri küçük farklılıklarla birbirine yakındır ve tüm formüller anne sütüne benzer bileşimdedir.
Süt formülleri, ev koşullarında kaynatılarak sterilize edilmiş emzik şişelerine gerekli miktar kaynamış su konulması ve buna tarifine uygun ölçüde tofformül katılması ile hazırlanır. İdeal olarak süt formüllerinin hazırlanmasında kullanılacak suyun kurşun, nitrit gibi maddeler açısından kontrol edilmesi gerekir. Suyun kirecini azaltmak amacıyla kullanılan filtrelerden geçirilmesi, ayrıca uzun süre kaynatılması, sodyum konsantrasyonunu belirgin olarak arttırabi. Lir.
Sütün hazırlanmasında kullanılan tüm araçların temizliği ve steril olması çok • önemlidir. Biberonlar ısıya dayanıklı camdan yapılmalı, iç yüzleri düzgün olmalı ve üzerinde miktar işaretleri bulunmalıdır. Geniş ağızlı biberonlar daha kolay temizlenir. Formüllerin hazırlanması için kullanılan bütün araçlar 10 dakika süre ile kaynatılarak sterilize edilmelidir. Lastik emziklerin ve biberon kapaklarının 5 dakika kadar kaynatılması yeterlidir. Bazı ülkelerde kimyasal sterili zasyon da uygulanmaktadır. Bu amaçla geneliikle hipoklorit solüsyonları kullanılır ve araçlar solüsyonda birkaç saat bırakılarak sterilize edilir. Her beslenmeden sonra biberon ve biberon emziği su ile kuvvetlice çalkalanarak yıkanmalı, su ve deterjan ile yıkanıncaya dek biberonlar su dolu şekilde bırakılmalıdır.
Karışık beslenmede beslenme yöntemine de dikkat edilmesi gerekir. Emzik şişesi verilirken çocuk aynen anne sütü ile besleniyor şekilde tutulmalı ve rahat pozisyonda olmalıdır. Biberon dikçe pozisyonda, lastik memesi havanın geçemeyeceği, yalnızca sütün geçebileceği şekilde tutulmalıdır. Biberondaki sütün genelde vücut ısısında olması önerilmekle birlikte sütün soğuk verilmesinin bir sakıncası olmadığı gözlenmiştir. Özellikle kusma alışkanlığı olan bebeklerde sütün soğuk verilmesi ile kusmaların azaldığı bildirilmektedir. Süt ısısı el bileğine bir damla süt damlatılarak kontrol edilebilir. Emzik delikleri sütün yavaşça damlayabileceği büyüklükte olmalıdır. Biberonla beslenen çocuklarda, anne sütü alanlara oranla regürjitasyon (alman besinin, bir bölümünün çıkarılması) daha sık görülür. Bu nedenle öğünlerden sonra bebeğin dik tutularak gaz çıkartılmasına özen gösterilmelidir. Hiçbir zaman çocuğun istediğinden fazlasını vermeye çalışmamalıdır. İnfeksiyon açısından biberonda artan süt atılmalıdır.
Karışık beslenme, başlangıçta günde 2 öğüne (sabah ikinci öğün ve akşam öğünü) ilâve yapılarak denenebilir, bu yeterli olmazsa her öğün, 5 10 dakika emzirmeden sonra formül süt verilerek uygulanır. Verilecek miktarları çocuğun isteği belirler. Beslenmenin yeterliliği çocuğun tartısı kontrol edilerek değerlendirilir.
4 ncü aydan sonra başlatılan karışık beslenmede tablo 7.6.10 «la verilmiş süt formülleri kullanılabileceği gibi bu dönemde protein, karbonhidrat ve demir içerikleri daha yüksek olan formül sütleri de verilebilir. Tablo 7.6.11 de bu tip sütlere örnekler verilmiştir.
Karışık beslenen :bebeğe verilecek ek besinler, doğal beslenmede olduğu gibidir. Bu tip beslenmede ek besinlere daha erken başlanabilir. İlk haftalardan başlayarak karışık beslenme uygulanan bebeklerde 4 haftalıkta meyve suları, 4 aylıkta muhallebi ve sebze mamaları verilebilir.
İnek sütü ile karışık beslenme
Karışık beslenmede inek sütü, ancak ekonomik veya ba,şka nedenlerle formül sütlerin verilmesine olanak yoksa kullanılabilecek bir besindir. İnek sütü protein ve mineral içeriği yüksek, proteinlerinin bileşimi anne sütündekinden çok farklı, esansiyel yağ asitlerinden ve demirden fakir bir süttür. Karbonhidrat içeriği de anne sütüne kıyasla düşüktür (tablo 7.6.9). Bu nedenlerle özellikle ilk 6 ayındaki bebekler için inek sütü uygun bir besin değildir. Küçük bebeklere inek sütünün verilmesi ile sindirim güçlükleri, kabızlık veya ishal, hiperozmolar dehidratasyo na ve tetaniye eğilim görülebilir. Sütçocuğu ko liklerine ve allerjik belirtilere inek sütü alanlarda daha sık rastlanır. Fazla verildiğinde gastro intestinal kanamalara da yol açabilmektedir.
Küçük bebeklere inek sütü ancak kaynatılma, su ve şeker ilâve edilme gibi bileşimi değiştirilmek koşulu ile verilebilir. Bu şekilde kazeinin sindirimi biraz kolaylaştırılmış, tuz ve proteinleri azaltılmış, karbonhidrat içeriği arttırılmış ve bileşimi bir ölçüde anne sütüne yaklaşmış olur.
Sulandırma ■ ilk 4 5 ayında olan sütçocuk larma verilecek inek sütü, protein ve tuz konsantrasyonlarını azaltmak amacı ile sulandırılır. Sütü sulandırmak için kaynatılmış su kullanılır; suda yüksek miktarda nitrat veya nitritlerin bulunmamasına dikkat etmelidir. Sulandırma, yeni doğan çağında (ilk 4 haftada) yarı yarıya (1:1); 1 4 ay arası sütçocuklarmda 2:1 oranında (2 kısım süt, l kısım su) yapılır. 4 aylıktan büyük
Karbonhidrat ilavesi. İnek sütündeki şeker azlığı kabızlığa yol açabilir. Dışkı açık renk, pis kokulu ve sert olur (inek sütü dispepsisi). İnek sütü,dispepsisini önlemek ve kaloriyi arttırmak amacıyla inek sütüne % 5 oranında karbonhidrat ilave edilir c100 g süte veya sulandırılmış süte 1 çay kaşığı toz şeker). Şeker olarak adi bakkal şekeri (sakkaroz) kullanılır. Bebek 9 aylık olduktan sonra inek sütüne şeker eklemeye gerek yoktur. Bu aydan sonra çocuğu diş çürüklerinden korumak amacıyla, olabildiğince şekersiz besinlere alıştırmak amaçlanır.
İnek sütü piyasada çiğ süt (sütçü sütü), pastörize süt (şişede veya kutulanmış) ve sterilize süt (havası alınarak kutulanmış) olarak bulunur. Çiğ ve pastörize sütler sütçocuğunda kaynatılmadan kullanılmamalıdır. Bu sütler buzdolabında 48 saatten fazla bekletilmemelidir.
İnek sütünü daha iyi bir emülsiyon durumuna getirmek ve midede sindirimini kolaylaştırmak amacıyla asit ilâvesi denenmiştir. Asitli sütler önceden kaynatılmış ve soğutulmuş süte % 10 luk laktik asit, sitrik asit gibi asitlerin eklenmesi ile hazırlanır. Asit ilâve edilmiş sütler küçük bebeklerde asidoza yol açabilir. Bebek beslenmesinde asitli sütler günümüzde pek kullanılmamaktadır.