Aşılanmanın tarihçesi çok eski zamanlara uzanır. Çin’de çiçek geçiren hastaların lezyonlarından bambu çubuklarla alman pürülan materyelin sağlıklı kişilerin burun mukozasına sürülmesi, bilinen ilk aşı uygulamasıdır. 19. yüzyılda başlatılan ve 20. yüzyılın ikinci yarısında yoğunlaşan bilimsel aşamalarla bugün infeksiyon hastalıklarının bir bölümü, aşılanma ile ko-runulabilen hastalıklar şekline dönüşmüştür. Yaygın aşı kampanyaları sonucu çiçek hastalığı 1977 yılında dünyadan silinmiş, o tarihten bu yana birkaç laboratuar kazası dışında hiçbir vakaya rastlanmamıştır.
Bu ülkelerden elde edilebilen rakkamlar, yaklaşık olarak canlı doğan çocukların % 0.5 inin poliomyelit felci ile sakat kaldığını, % 1 inin yenidoğan döneminde tetanostan, % 3 ünün de ilk yaşlarda kızamıktan öldüğünü göstermektedir.
1983 yılında UNICEF tarafından ortaya atılan «Çocuk Yaşamı Devrimi»nin ilkelerinden önemli bir tanesi de tüm çocukları aşı ile korunulması mümkün öldürücü veya sakat bırakıcı 6hastalıktart (boğmana,, tetanos, difteri, kızamık, poliomyelit ve tüberküloz) koruyacak ası uygu ülkede yaygın ve düzenli olarak yapılmasının sağlanmasıdır.
ideal Dır aşı, antijenik özelliği ile hastalığı geçirmekle edinilecek bağışıklık derecesinde bağışıklığı, hastalık belirtilerine yol açmadan sağlayan aşıdır. Antijen, canlı veya Ölü bakteri veya virüs ya da bunların antijenik bir komponenti olabilir. Aşı ile verilen antijenin özelliği, örneğin difteri anatoksininde olduğu gibi, bazı aşılarda çok iyi belirlenmiştir.
Aşı uygulamalarında, sözkonusu aşıya özgü uygulama yöntemi kullanılmalıdır. Belirli doz kas içine, deri altına veya deri içine injeksiyon yolu ile ya da oral olarak uygulanır. Bazı aşılarda tek doz ile immun yanıt yeterli olmakta, bazılarında ise tekrarlama dozları gerekmektedir. Yine bazı aşılar konsantre edilmeden ya da başka madde ilâvesine gerek kalmadan kullanılabilirken bazı aşıların etkin olması için aşı antijeninin vücuda geçişini yavaşlatıcı ve antijen uyarısını daha uzun süre devam ettirici maddelerle kombine edilerek hazırlanması gerekmektedir.
Günümüzde rutin olarak uygulanan aşılama programları değişik ülkelerde bazı farklılıklar gösterir. Örneğin birçok batı ülkesinde yenidoğan tetanosu tümüyle, tüberküloz ise büyük oranda kaybolmuş hastalıklar olduğundan gebelere tetanos, yenidoğanlara da BCG aşısı uygulaması, bu ülkelerin aşı programlarında yer almaz. Avusturya, İsveç ffibi bazı ülkelerde poliomyelîte karşı Sabin aşısı yerine ölü Saik aşısı süre devam eder. Canlı virüs aşıları (TOPV, kı-zamık) ve BCG donduruia bilir, bu şekilde””aktî-vite süresi daha da uzar. QPT ve, teTanos toksoidi dondurulmamalıdır.
Önceki uygulamalarda kızamık aşısı tek başına yapılır. Olanak varsa 9 aylıkta kızamık aşısı yapılmış çocuklara 15 aylıktan sonra M-M-R aşısı uygulanır.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) aşı ile korunulması olası irîfeksiyon hastalıklarının önemli oranlarda görüldüğü ülkeler için aşı uygulamalarının aşağıda sayılı ilkelere göre yapılmasını önermektedir.
- Sağlık kuruluşlarına herhangi bir nedenle getirilen her çocuğun aşılanma durumu incelenmeli ve önemli bir hastalığı olmayan her çocuğa aşi uygulaması hemen başlatılmalıdır.
- Hastaneye yatırılan ve aşısız olan her çocuğun durumu düzelir düzelmez aşı uygulaması başlatılmalıdır.
- Hafif ve orta derecede protein enerji mal. nütrisyonu aşılanma için kontrendikasyon değildir.
- Özellikle sağlık hizmetlerinin kolay erişemediği çocuklarda hafif ateş, ağır olmayan solunum yolu infeksiyonu, hafif ve orta derecede ishal, aşı için kontrendikasyon kabul edilmemelidir.
- Aşılanmanın kontrendike olduğu durumlarsınırlıdır. Doğumsal ve edinsel iromun yeter-sizlik, ağır hastalık ve nadiren de aşıya karşı allerji, aşı için başlıcsTKontrendikasyonlardır. Dogumsal’ yetersizlik nastalıkları nadir jiurtımlardır. Malign hastalıklar, bazı kollagen has-Talıklar ile immunosüpresif ilaçlar başlıca edinsel immun yetersizlik’nedenleridir.
8. İlk DPT aşısında önemli bir reaksiyon oluşan çocuklarda boğmaca aşısı programdan çıkarılmalı, aşılamaya difteritetanos ikili aşısı ile devam edilmelidir.