Radyoaktif maddelerin verdikleri imaj, radyodiagnostik yöntemlerle elde edilen imajlara oranla anatomik detaylardan oldukça fakirdir. Ancak radyolojik olarak kolaylıkla incelenemeyen pek çok organ bu yolla kolayca ortaya konabilir. Ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi ile elde edilen kesitsel imajlara karşın, radyoaktif maddeyi absorbe eden organın tümü görüntü haline gelir. Radyoaktif maddenin dağılımı bize aynı zamanda o organın fizyolojisi hakkında da önemli ip uçları verir. Nükleer tıpta kullanılan yöntemlerin patolojilerin saptanmasında ve lokalizasyonlarının belirlenmesinde bir hayli duyarlı olmalarına karşın, bunlarla spesifik bir tanıya gitme olanağı yoktur. Bu yöntemlerin tümü invaziv olmayıp, kolaylıkla poliklinik hastalarına da uygulanabilir.