BALDIRAN OTU

Fr. Herbe de cigue, İn. Hemlock leaves)

Conium maculatum L. (Umbelliferae) türünün kurutulmuş çiçekli ve yapraklı dallandır. Bu tür 50-250 cm yükseklikte, 2 yıllık otsu bir,bitkidir. Gövde tüysüz, çok dallı, iç boş ve üzeri esmer lekeli. Yapraklar koyu yeşil renkli, parçalı, parçaların kenarları dişli. Çiçekler 10-20 dallı şemsiye durumlarda toplanmış. Kaliks belirsiz. Korolla beyaz renkli. Meyva küçük (genişliği 3 mm’den az), tüysüz, iki yarım meyvadan yapılmış. Her bir yarım meyvada 5 omurga bulunur. Yapraklar ezildiği zaman, hoş olmayan ve kedi idrarım andırır bir koku duyulur.

Genellikle gölgeli ve rutubetli yerlerde (viranelikler, bahçeler, duvar dipleri, yol, hendek ve su kenarları) bulunur. Bütün Türkiyede yetişmektedir.

Bileşim: Piperidin türevi alkaloitler (koniin, ko-nisein, konhidrin vs.) taşımaktadır. Otsu kısım alkaloit bakımından oldukça fakirdir. % 0.05-0.20 arasında alkaloit taşır. Meyvalarda ise alkaloit miktarı % 1 civarındadır (2).

Etki ve kullanılış: Eski Yunanlılar döneminden beri tanınan bir bitkidir. Meyvaları ağrı kesici bir etkiye sahiptir. Fakat çok zehirli olduğundan bugün dahileri kullanılışı terkedilmiştir.

Diğer isimler: Ağu, Yılanotu. 

Toksikolojik etki: Bütün bitki zehirlidir. Bununla beraber çiçek durumu ve meyvalarm zehirlilik etkileri diğer kısımlardan daha fazladır. Öldürücü miktar insanlarda 6 gr (yaprak), at ve sığırlarda ise 2-5 kg. civarındadır. Kuruma ile zehirlilik azalmakla beraber, baldıran karışmış kuru ot yiyen hayvanlarda da zehirlenmeler görülmektedir.

Bilinen zehirli bitkilerin en eskilerinden biridir. M.Ö. 4. yüzyılın başlarında ünlü Grek filozofu Sokrates’in Grek Meclisince baldıran usaresi içmeye mahkûm edildiği ve bu zehirli usareyi içerek öldüğü hemen bütün toksikoloji kitaplarında kayıtlıdır.