BAKTEMYEL PNÖMONİLER LABORATUAR BULGULARI VE TANI YÖNTEMLERİ

Aşın terleme, kusma sonucu hipovolemi ve buna bağlı hiper-natremi, kan üre azotu(BUN) yüksekliği gözlenebiliri 13). Hiperbilirubinemi, transaminaz ve alkalen fosfataz yükselmesi gibi hepato-toksisiteye işaret eden bulgular saptanabilir(24). Artmış inteÎökin-I’in yol açlığı rabdomyolisis nedeniyle serumda kreatin kinaz düzeyi artabilir(25). Ciddi pnömoni halinde tedavi gerektirecek ölçüde hipofosfatemi ortaya çıkabiliri 13). Arter kan gazları tayin edildiğinde tablonun ağırlığı ölçüsünde artan bir hipoksi saptanır (26).

Akut pnömonilerde hematüri ve pyüri görülebilir. Bu durum nonspesifik toksik veya immun olaylara bağlı olabileceği gibi, böbrekîerdeki mikroemboliler ya da antijenantikor kompleksi sonucu oluşan glomerulit nedeniyle gelişebilir. Önceleri aktif bir idrar sedimentinin sadece legionella pnömonisine özgül olduğu düşünülürken, sonraları bunun tüm pnömonilerde görülebilir nonspesifik bir bulgu olduğu anlaşılmıştır! 13). Yüksek ateşli hastalarda glomeruî perme ab ililesindeki değişikliklere bağlı olarak proteinüri saptanabilir.

Bakteriyel pnömonilerin tanısında en yararlı ve güvenilir yöntem, balgamın Gram boyamasının incelenmesidir. Bu incelemede ilk aşama olarak balgamın tükrükle kontamine olması engellenmelidir. Bu amaçla derin bir ekspektorasyon sonrası sağlanan balgamın pürülan kısımlarından alınan materyel lam üzerine yayılarak metilen mavisi ile boyanır. Büyük büyütme ile(x 100) her sahada 10 veya daha fazla epitel hücresinin görülmesi balgamın tükrükle karışık olduğuna işaret eder. Bu nedenle ayrıca Gram boyamasına gerek kalmaz. İnceleme için yeni bir balgam örneği gerekir(13,27,28). Buna karşın az sayıda epitel hücresinin yanı sıra bol miktarda granülositlerin görülmesi irîfeksiyonu düşündürür. Bu lökositler tarafından fagosite edilmiş tek tipte bakterinin hakim olduğu bir yayma muhtemel pnömoni etkenine işaret edebilir.

Balgam yaymasının bu denli değerli olmasına karşın, balgam kültürü hem az miktarda olabilecek orofaringeal kontaminasyonu bile yansıtması nedeniyle güvenilir bir tam aracı değildir, hem de sonuçların elde edilmesi nisbeten uzun sürer. Ancak gram-negatif pnömoni gibi bazı özel durumlarda ve yayma ile birlikte değerlendirildiğinde yararlı olabilir.

Balgamın tükrükle bulaşmasını engellemek için çeşitli yöntemler tanımlanmıştır. Bunlar içinde transtrakeal aspirasyon (29) veya özel kateterler kulanılarak bronkoskopi aracılığıyla ma-teryel alınması sayılabilir(3O). Akciğerin bir segmentinin bronkoskop aracılığıyla steril serum fizyolojik verilerek yıkanıp, aspire edilen materyelin mikrobiyolojik ve sitolojik incelenmesi (bronkoalveolar lavaj) bakteriyel pnömoni tanısınm yüksek oranda güvenilirlikle konulmasına yarar(31). İnce iğneyle transplevral akciğer aspirasyonu çocuklarda güvenilir ve sık uygulanabilir bir yöntem olmasına karşın, erişkinlerde yüksek pnömotoraks ve pulmoner hemoraji riski söz konusudur. Özellikle immunosupresif hastalarda diğer yöntemlerle tanı konulamaması halinde açık akciğer biopsisi endikasyonu vardır(32). Tanıda gözardı edilmemesi gerekli yöntemlerden biri de kan kültürleridir. Tedavi öncesi ateşli dönemde farklı yerlerden farklı zamanda alınan en az iki kan kültürü, pek duyarlı olmamasına karşın eğer üreme saptanırsa çok yüksek olasılıkla pnömoni etkenini gösterir(33).

Eğer varsa plevral ve intraartiküler effüzyon, deri lezyonlan ve menenjit şüphesi halinde serebrospinal sıvı incelemesi ve kültürle etken bakteri gösterilebilir. Plevral sıvıdaki LDH ve protein değerlerinin serum değerlerine oranı sırasıyla 0,6 ve 0,5’in üzerinde, plevral sıvı/serum glukoz oranı 0,5’in altında, plevral sıvı PH sı 7,10’un altında ise bu durumda ampiyem söz konusu olup sıvının göğüs tüpü ile drenajı gerekir(34,35). Akciğerlerin radyolojik incelemesi en değerli tanı yöntemlerinden biridir. Çeşitli bakteriyel pnömonilerdeki röntgen bulguları ve legionella pnömonisi tanısında kullanılan serolojik ve immünolojik testler ayırıcı tam bölümünde tartışılmıştır.