Medical tedavinin başlıca unsurları olan balon tamponadı ve intravenöz vazopressin vakaların %70’inde kanamanın kontrolünde başarılıdır. Bu başarı en azından varis gelişiminin nedenine,karaciğer disfonksiyonunun ciddiliğine ve portal basınçtaki yüksekliğe bağlıdır. İnjeksiyon skleroterapy, bu yöntemlerle kanamanın kontrolünde güçlük çekildiği durumlarda erken evrede kullanılmalıdır. Saf alkol veya gelfoam bolus ile koraner venin transhepatik oklüzyonu bazı ekiplerce akut kanamanın durdurulmasında kullanılmaktadır.
Diğer tedavi edici girişimler; ensefalopatinin tedavisi veya önlenmesi, uzamış protrombin zamanını düzeltmek için parenteral K vitamini verilmesi ve elektrolit dengesinin düzenlenmesini kapsar. İnatçı kanamalar bu noktada ameliyat indikasyonu oluşturular.
On ünite kan transfüzyonundan sonra ölüm hızı süratle yükselir; ve genellikle 4-5 ünite infüzyondan sonra halen kanayan hastalar veya tedaviye başlanmasından 24 saat sonra tekrar kanayan hastalara 24 saatlik ikinci bir tamponad uygulanır; kanamanın yinelemesi halinde cerrahiye başvurulur.
Bazı cerrahlar bütün varis kanamalarında 8 saat zarfında acil portakaval şant önermektedirler. Bu hekimlerin savlarına göre; cerrahi olmayan yöntemlerle o kadar az sayıda hasta yaşayabilmektedir ki, kan kaybının en düşük düzeyde olduğu en erken evrede yapılacak girişim yaşam oranını optimize edecektir. Bu yaklaşım %50 lik bir ölüm oranıyla sonuçlanmaktadır. Ancak, akut kanamanın kontrolü yolunda kullanılan yöntem en son yıllarda oldukça gelişmiştir. Kanama eğer durdurulabiliyorsa elektif cerrahi birkaç hafta sonra, beslenme desteğiyle karaciğer, kalp, akciğer ve böbrek fonksiyonlarının düzelmesiyle uygulanır ve risk daha azdır. Akut kanamalı hastada uygulanan cerrahi yöntemler acil portakaval şant oluşturma veya varis ligasyonu gibi obliteratif yöntemlerdir.