Acil portacaval şant: Acil portasistnik şant varis kanamasının durdurulmasında %95 basan oranına sahiptir. Ameliyattaki ölüm oranı; hastanın karaciğer fonksiyonlarının durumuna, kan kaybının hızı, miktarı ve bunun kardiak, renal ve pulmoner fonksiyonlar üzerindeki etkisine bağlıdır. İleri karaciğer hastalığı olan ve özellikle ciddi ensefalopati ve assiti olan hastaların yaşamaları o denli ümitsizdir ki, süregelen kanamaya rağmen ameliyat yapılmaz. Diğer taraftan, karaciğer fonksiyonları iyi olan hastalar acil şant girişimi sonrası genellikle iyileşirler.Aktif kanamalar için, uçtan-yana (end-to-side, terminolateral) portacaval şant veya H-mesocaval şant yaygın olarak uygulanır.
Elektif ameliyatlarda ilk seçenek olan distal splenorenal (Wazzen) şant, acil operasyon için genellikle çok zaman alıcıdır. Santral splenorenal şant, endtoside portacaval şanta oranla daha komplikedir ve belirgin bir üstünlüğü de yoktur. Ciddi asciti olan kanamalı hastada side-to-side portacaval şant Budd-Chiari sendromlu hastada önerilebilir. Bunlar dışında side-to-side portacaval anastomozun üstünlüğü yoktur ve teknik olarak da daha güçtür.
Karaciğer zafiyeti (failure) acil portacaval şant sonrası oluşan ölümlerin üçte-ikisinden sorumludur. Sıklıkla assitin eşlik ettiği böbrek yetmezliği bir başka potansiyel letal problemdir Alkoliklerde postoperatif metabolik alkaloz ve delirium tremens yaygındır. Cerrahi sonrası stress ülserasyonunu önlemek için 1-2 hafta antasid verilmelidir.