Genital enfeksiyonlarda mikrobiyolojik incelemeler

Normal bir kadındaki vagen florasına gelince, bu flora kadının üretkenlik çağına göre değişmektedir. Sağlıklı bir kadında vagende, predominant olarak bulunan bakteri laktobasillerdir (Doe-derlain basili). Bunlar haricinde enterik bakteriler, enterokoklar, sporsuz anaeroblar, anaerob ve fakültatif anaerob streptokoklar, clostridium, koagülaz negatif stafilokoklar ve mikrokoklar bulunur. Bazı kadınlarda, yenidoğanlar için tehlike oluşturan B grubu

beta hemolitlk streptokoklar bulunabilir.

Yukarda belirlemeye çalıştığımız bu bakteriler, genital bölgenin florasını teşkil edip, şahısa hiçbir zarar vermezler. Fakat bir irritasyon veya bir trauma sonucunda, bu bakterilerden bazıları sahip oldukları patojen potansielden dolayı bir infeksiyona neden olabilirler. Klamidya (Chlamydia trachomatis), Üreoplazma üreolitikum veya diğer bazı mikoplazma türleri, kadın ve erkeklerde geçici taşıyıcılık şeklinde bulundukları gibi, semptomatik ve asemptomatik genital sistem infeksiyonuna neden olurlar.

Genç kadınlarda, kokulu ve bol akıntılı bir şekilde seyreden “bakteriel vaginosis”in etkeni Gardnerella vaginalis’dir.

Normal florada bulunmayan fakat anus ve perine yolu ile bulaşabilen candida, kadın genital İnfeksiyonlannda önemli bir yer tutar ve sık görülür.

Kadınlarda oldukça sıklıkla rastlanan bir infeksiyon da, flajelli protozoerlerden Trichomonas vaginalis’in yaptığı infeksiyonlardır. Bu son iki infeksiyon yani candida ve trichomonas infeksiyonlan erkeklerde çok nadirdir.

Kadın ve erkeklerde cinsel temasla bulaşan, bakteri, mantar ve paraziter etkenler haricinde, CMV ve HSV bilhassa tip 2 ile meydana gelen infeksiyonlan da belirtmek yerinde olur.

Kadın ve erkeklerde genital bölgeye ait infeksiyonların en önemlilerini cinsel temasla bulaşan şu etkenler oluşturur; Neisseria gonorrhoeae, Haemophylus ducreyi, Treponema pallidum ve Calymmatobacterium granulomatis.

Materyel alınması:

Erkeklerden genital infeksiyonların teşhisi içih materyel almak kolaydır. Hasta, baş ve işaret parmaklan arasında, penisi arkadan öne doğru sıvazlıyarak sıktığı zaman, meatusun ucunda toplanan materyel bir eküvyonla alınır. Veya, bir eküvyon meatustan içeri sokulduktan sonra, içinde biraz çevrilerek dışan çekilecek olursa yeterli materyel alınmış olur.

Kadınlarda materyel alma işi ancak bir spekulum takıldıktan sonra, vagenin içi ve serviks görülerek yapılmalıdır. Vajenin gereken yerlerinden veya serviksten bir eküvyonla materyel alınır.

Cinsel temasla geçen infeksiyonlardaki cilt ve mukoza lezyonlanndan materyel alınırken daima cerrahi bir eldiven giyilmelidir. Bu tür lezyonların hepsi infektifdir. Bu iş bilinçsiz ve yetersiz kimselere bırakılmamalıdır.

Mikroskopik inceleme:

Alınan materyelin lam lamel arasında incelenmesi trikomonas infeksiyonlannda kullanılan bir yöntemdir. Hareketli mikroorganizmalar inceleneceği için bu işin materyel alınır alınmaz hemen yapılması gerekir. Hareketli protozoerler kolayca tanınırlar. Aynı yöntemle, alışık gözler yeastleri de (candida) kolayca teşhis edebilirler.

Sifiliz yönünden yine lam lamel arasında hazırlanan preparat karanlık saha mikroskopisi ile incelenir. Alışık gözler, kayar gibi yavaşça hareket eden kıvrımlar arası ve kıvrım yükseklikleri birbirine eşit olan mikroorganizmaları görebilirler. Fakat ağız ve anustan yapılan preparatlarda trepanomalar yönünden karar vermek oldukça güçtür. Bu durumlarda teyid için FTA gibi testlere de müracaat gereklidir.

Boyalı preparatlara gelince, isteğe göre metilen mavisi, gram, wright ve giemsa ile boyanan preparatlar, gonokok, H.ducreyi ve diğer bakteriler yönünden, gram labil kokobasillerin süperpoze oldukları yassı epitel hücreleri (clue cells) G.vaginalis yönünden incelenebilirler.

Sifilizde, hazırlanan preparatlar, FTA yöntemi ile boyanarak trepanomalar araştırılabilir. Granuloma inguinalede, alınan materyel giemsa veya wright ile boyanarak, makrofajlar içinde Donovan bodi’ler araştırılır.

Kültürler:

Genital infeksiyonlarda alınan materyel genellikle çukulatalı ağar ve kanlı ağara ekilir. Hemen tüm bakteriler bu besiyerlerinde rahatlıkla ürerler.

Cinsel temasla geçen hastalıklardan sifilizde kültür yapılamıyacağmdan ve granuloma inguinale için de henüz iyi bir besiyeri bulunamadığından, kullanılacak çukulatalı ağar hem gonokok ve hem de H.ducreyi için yeterli olabilir. Bilhassa gonokok kültürlerinde en önemli husus, alman materyelin hiç bekletilmeden hemen ekilmesi diğer bir deyimle hasta yanında işlem görmesidir.

Bugün çukulatalı ağarın modifikasyonları olan Thayer Martin ve NYC ağar geliştirilmiştir. Bu iki besiyerinin, değişik katkı maddeleri ve değişik antibiyotikler ilave edilmiş olan birçok modifikasyonları vardır. Her laboratuar, bu besiyerleri içinde kendisi için en uygun olanını seçer.

Gonokok yönünden hiç bekletilmeden yapılan ekimler, CO2

yoğunluğunda ve nemli bir ortamda Inkübe edilmelidirler.

Mantar ve T.vaginalis için özel besiyerleri vardır.

Seroloji:

Genital bölge infeksiyonlannın teşhisinde seroloji, Önemli bir inceleme yöntemidir. Siflîiz teşhisinde serolojik testler dünyanın her yerinde en sık müracaat edilen laboratuar işlemleridir.

Sifîlizli hastalarda treponemal ve nontreponemal (reagin), diğer bir deyimle spesifik ve nonspesifik antikorlar oluştuğu için, serolojik testler de treponemal ve nontreponemal testler diye ikiye ayrılırlar.

Basit ve ucuz oldukları için bir doktor ofisinde dahi rahatlıkla yapılabildikleri için tüm dünyada en yaygın olarak kullanılan testler nontreponemal olan testlerdir. Bu gurupta en çok kullanılan iki test VDRL ve RPR(rapid plasma reaginjdir. Ancak bunlar sifiliz harici birçok hastalıkta da pozitif (yalancı pozitii) sonuç verdikleri için, bu testlerin pozitif bulunduğu durumlarda daima spesifik bir testin yapılması ve sonucun teyid edilmesi şarttır.

Spesifik testler, treponemaların veya treponemal antijenlerin kullanıldığı TPI (treponema palîidum immobilizasyon), FTA (flouresan treponema antikor), TPCF (treponema palîidum kompleman fiksasyon) gibi testlerdir.

Sifîlizde spesifik antikorlar hayat boyu devam ettikleri halde nonspesifik antikorlar bir süre sonra veya tedaviden sonra kaybolurlar.

Mikoplazma ve klamidya ile ilişkili antikorları incelemek üzere CF, FA veya EUSA gibi testler kullanılır.