(1) Subkütan uzun etkili insülin;
(2) Bir glukoz ve insülin karışımının sürekli infüzyonu; veya
(3) glukoz ve insülinin ayrı ayrı infüzyonu. Her bir teknikle işlem süresince 60 mg/dL’nin altındaki hipoglisemi ve 250 mg/dL’nin üzerindeki bir hiperglisemiden kaçınmak için kan glukoz düzeyleri en azından 2 saatte bir ayarlanmalıdır. Kan glukoz düzeyleri artık piyasada kolayca bulunabilen küçük taşınabilir elektronik şeker ölçme cihazı ile ameliyat esnasında hızlı bir şekilde ölçülebilir.
1.Geleneksel insülin verme işlemi: Cerrahi esnasında kan glukoz düzeylerini kontrol etmede ilk ve hala en yaygın olarak kullanılan metod, ameliyat sabahında hastanın normal uzun etkili insülin dozunun 1/3 -1/2 si ile normal kısa etkili insülin dozunun 1/3 – 1/2 sini subkütan olarak vermektir. Daha sonra bunu (cerrahi öncesinde ve cerrahi esnasında) 100 ml/sa hızdan İ.V. %5 veya %10 glukoz infüzyonu takibeder. Eğer ameliyat uzarsa 20 meq/sa olacak şekilde potasyum klorür eklenmelidir.
Bu metodun bütün bir günün insülin dozunu cerrahi öncesinde vermek dahil bir çok sayıda dezavantajı vardır.
Birincisi, subkütan verildikten sonra NPH ve regüler insülinin absorbsiyonu özellikle inaktif oldukları zaman kişilere göre büyük değişiklikler gösterir.
İkincisi, her ne kadar cerrahlar diyabetli hastalarda ameliyatın günün erken saatlerinde yapılması gerektiği konusunda uyanık olsalar da çoğu zaman operasyon öğleden sonraya kadar geciktirilmek durumundadır. Bu durumda nispeten küçük miktarlarda alınmış olan glukoz 18-20 saat boyunca yiyecek almayan hasta için yetersiz olmakta ve sonuçta insülin şiddetli öğleden sonra hipoglisemisine yol açmaktadır.
Ortalama bir diyabetikde regüler insülinin pik etkisi eski ders kitaplarında belirtildiği gibi hemen “1-2 saat sonra olmayıp alımdan yaklaşık 6 saat sonra meydana çıkar. Bu nedenle sabah saat 7’de subkütan olarak verilen regüler insülinin pik etkisi öğleden sonra yaklaşık saat 1 civarında görülecektir. Sonuç olarak, sabah erkenden subkütan regüler insülin alımını takiben hastanın glukoz konsantrasyonun kontrolü sabahın erken vakitlerinde yetersiz olabilecek ve eğer cerrahi gecikirse regüler insülinin öğleden sonraki pik etkisi ve NPH insülinin öğleden sonra geç vakitlerde çıkan etkisi hastada ciddi hipoglisemiyle neticelenebilecektir. Eğer cerrahinin geciktirilmesi gerekiyorsa kan glukoz düzeylerinin hipoglisemi yönünden dikkatli bir şekilde ayarlanması ve gerekirse ilave glukoz verilmesi zorunludur.