AMELİYAT SONRASI BAKIM

Ameliyat sonrası bakımın esası doku perfüzyonunu sağlamak olmakla beraber derialtı dokusu ve fasyadaki perfüzyonu ölçebilecek çok az yöntem vardır. İdrar atımı, santral venöz basınç vb. yöntemler hep yetersiz ölçümlerdir. Daha iyi belirtiler, kapiller dönüş hızı (normal: alında 1.5 saniye veya dizde 5 saniye), susama hissi, vital bulgulardaki postural değişikliklerdir. Perfüzyon ölçümünde yeni kullanılmaya başlanan yöntemler (ciltaltı ve cilt oksimetrisi ve postkapiller PO2 ölçümü) perfüzyon hakkında daha kesin bilgi verdikleri gibi yara bakımıyla doğrudan ilgili hususlardır. Yara onarımını sağlayacak ve infeksiyonu engelleyecek olan perfüzyonu sağlamak için yaranın sıvı dengesi ve beslenmesi iyi düzenlenmelidir.

Yaranın ameliyat sonrası bakımı içinde temizlik, travmadan korunma ve hastanın azami desteklenmesi de yer alır. Kapalı yaralar bile, özellikle ilk 2 – 3 gün içinde yüzeysel bakteri kirlenmesi sonucu infekte olabilirler.Bakteriler dikiş yolu ile yaraya kolay giriş kapısı bulurlar. Yara travmatize olmuş veya kirlenmiş izlenimi veriyorsa, koruma bu dönemde olmalıdır. Böyle bir koruma, örtücü püskürtücüler veya sık pansuman değiştirme gibi özel yöntemler gerektirir.

Bazı mekanik etkiler, yara iyileşmesini arttırır. Küçük hareketlere izin verildiğinde kırık kallusları bile büyük olur. Hastalar hareket ettirilerek yaralar etkilenmelidir. Genellikle erken hareket veya normal aktiviteye dönüş yara iyileşmesini olumlu etkiler.

Yaranın ideal bakımı ameliyat öncesi başlar ve aylar sonra biter. Hastalar, yara için en iyi ortam gelişecek şekilde hazırlanmalıdır. Ameliyat sonrası yara korunmasında cerrahi yöntem temiz, nazik ve becerikli; cerrah ve ekibi ise düşünceli ve hünerli olmalıdır. Ameliyat sonrası yara bakımı beslenme, kan hacmi ve oksijenizasyonu sağlamayı kapsar. Her ne kadar yara iyileşmesi birçok yönden, bölgesel bir olaysa da ideal yara bakımı, genelde hastanın ideal bakımıdır.