Geleneksel olarak birinci, ikinci ve üçüncü derece olarak sınıflandırılır, fakat doğru olan yanığın iyileşmesi esasına göre; spontan olarak iyileşen parsiyel kalınlıktaki yanıklar ve deri greftini gerektiren tam kalınlıktaki (tüm tabakaları tutan) yanıklar olarak sınıflandırılmasıdır.
Birinci derece yanık sadece epidermisi tutar ve eritem, minör mikroskopik değişikliklerle karakterizedir; doku hasarı minimaldir, derinin koruyucu fonksiyonları yerindedir, ödem minimaldir ve sistemik etkiler nadirdir. Esas semptom olan ağrı genellikle 48-72 saatte kaybolur ve iyileşme tam olarak gerçekleşir. 5-10. günlerde hasar gören epitel küçük pullar halinde soyulur, hiçbir nedbe bırakmadan dökülür.
Birinci derece yanıkların en sık sebebi güneş ışınına fazlaca maruz kalma ve kaynar suda hafif haşlanmalardır.İkinci derece yanıklar daha derindir ve epidermisin tamamını, koryumda bir kısmını tutarlar. Yanığın sistemik ciddiyeti ve daha sonraki iyileşme kalitesi hasar görmemiş korum miktarı ile doğrudan ilişkilidir. Parsiyel kalınlıktaki yanıklar kırmızımsı görünüşe veya canlı kalan dokuya sıkıca yapışmış beyazımsı cansız dermiş tabakasına sahipken, yüzeyel yanıklar sıklıkla blister (su kabarcığı) oluşumu ile karakterlidir. Blister oluştuğu zaman içerisindeki ozmotik olarak aktif partikül bulunduran sıvısıyla su çekerek, yanık sonrası dönemde de büyümeye devam eder. Genellikle, infekte olmadıkça, minimal nedbe dokusu bırakarak 10-14. günlerde iyileşen yüzeyel ikinci derece yanıklarda komplikasyonlar nadirdir.
Derin yanıklar derinin hasar görmemiş rezidüel ter bezleri ve kıl folliküllerinin epitelinden doğan frajil bir epitel ile kaplanarak 25-35 günden daha fazla bir süre içerisinde iyileşir. Yoğun nedbeleşme bu yaralanmalarda sıktır ve eğer enfekte olursa sıklıkla üçüncü dereceye (tam kalınlık) döner. Derin deri yanıklarının metabolik etkileri ve sıvı kayıpları üçüncü derece yanıkla aynıdır.Tam kalınlıkta veya üçüncü derece yanıklar, kahverengi, koyu sarı, siyah, beyaz veya kırmızı olabilen sert, meşinimsi yüzeye sahiptir. Ağrı reseptörleri dahil derinin tüm hatları harap olduğundan hissizdir. Yanık eskarına basınç uygulanırsa yüzey solmaz ve tekrar eski haline gelmez. Çünkü kan damarları tamamıyla harap olmuştur veya trombozedir. Doku ölüdür.