A.B.D. de 1985 yılında 120.000 yeni meme kanseri vakası olduğu ve bu nedenle yaklaşık 38.000 ölüm görüldüğü hesaplanmıştır. Şimdiki sıklık hızı, her 11 amerikan kadınından birinde yaşamı boyunca meme kanseri ortaya çıkacağı biçimindedir. Annesinde veya kız kardeşinde meme kanseri olan kadınlarda hastalığın oluşma riski 2-3 kat fazladır. Risk, meme kanserinin menapoz öncesinde ortaya çıkmasıyla, bilateral oluşuyla, iki veya daha çok birinci derece akrabada görülmesiyle daha da artar. Bununla beraber %90 meme kanserli kadının yakın akrabalarında hastalık yoktur.
Hiç doğurmamış veya ilk gebeliğini 35 yaş üzerinde tamamlayan kadınlarda meme kanseri sıklığı evli ve çok doğurmuşlara göre biraz daha yüksektir. İlk adetin onbeşinden sonra görülmesi ve yapay menapoz düşük meme kanseri sıklığıyla bir arada olmasına karşılık ilk adetin erken (12 yaş altında) ve doğal menapozun geç (50 yaş üzerinde) ortaya çıkması meme kanseri riskini biraz artırmaktadır. Meme displazisi (kistik hastalık) proliferatif değişiklikler, papıllomatozis veya atipik hiperplaziyle birlikteyse meme kanseri sıklığı artar. Bir memesinde kanseri olan kadında, diğer memesinde de hastalığın oluşma riski artmıştır. Corpus uteri kanserli kadınlarda meme kanseri riski normal halka göre önemli derecede artmıştır ve meme kanserli hastalarda da corpus uteri kanseri riski oldukça fazladır.
A.B.D. de meme kanseri beyaz kadınlarda siyahlara göre çok daha sık görülür. Bununla beraber beyazlar dışında özellikle siyahlarda genç kadınlar arasında sıklık artmaktadır. Genelde, gelişmekte olan ülkelerde sıklık hızının düşük buna karşılık, Japonya istisnasıyla, gelişmiş ülkelerde yüksek olduğu bildirilmektedir. Bu farklılık bir dereceye kadar eksik bildirmeye bağlı olabilirse de gerçekte bir farklılık vardır. Menapozdan sonra sürekli östrojen kullanılmasında 10-12 yıl sonra meme kanseri riskinin arttığına dair bazı kanıtlar vardır. Buna karşılık östrojen uygulamasının progesteronla birlikte olması ve belli aralıklarla kesilmesi meme kanseri riskini artırmamaktadır.
Normalden daha fazla risk altında bulunan kadınlar hekimlerce tesbit edilip gereğince takip edilmelidir. Semptomsuz yüksek risk grubundaki kadınlarda periyodik fizik muayene ve mamografiyi kapsayan tarama programlarının erken meme kanseri yakalama oranını artıracak ve buna bağlı olarak da hastalıksız yaşama yüzedesini düzeltecektir.
Tümörün gelişme potansiyeli ve kişinin direnci hastadan hastaya değişik olduğu gibi hastalığın gidişi süresince de aynı kişide değişiklik gösterebilmektedir. Meme kanseri hücrelerinde ikilenme süresi, (doubling time) hızlı gelişen tümörlerde birkaç gün ile yavaş gelişenlerdeki bir yıl arasında olabilir. Tümör bir hücreden çıkıyorsa ve bölünme hızı da sabit ise, ikilenme süresi 100 gün olan bir tümör, klinik olarak ortaya çıkarılabilir büyüklüğe (1 cm.cap) 8 yıl sonra bile ulaşamıyabilir. Diğer taraftan çabuk gelişen bir tümör çok kısa bir preklinik döneme sahiptir ve memede kitle tesbit edildiğinde bölgesel lenf nodüllerine ve uzaklara metastaz yapmış olabilir. Tedavi edilmeyen meme kanserlerinde ortalama yaşam süresi 3 yıl olmasına karşılık bazı tedavi edilmemiş hastalar birkaç ay içersinde vefat ettikleri halde bazıları da 4-5 ve az sayıda hasta da hatta 15-30 yıl yaşamaktadırlar.