l)Konjenital,
2)Postoperatif trav-matik,
3) Operasyon dışı travma.
Konjenital silotoraks çok nadirdir. Lenfetik sistemin konjenital anomalilerine bağlıdır. Torasik kanalın olmaması veya torasik kanal ile plevra arasında fistül sebep olabilir. Operasyon sonrası travmatik silotoraks, operasyon sırasında veya teşhis için yapılan işlemler arasında torasik kanalın tahribatıyla oluşur. En sık sebep kardiovasküler ve özefagus operasyonlarıdır. Son zamanlarda sol subklavian ve internal juguler venlerin kateterizasyonu sırasında oluşan silotoraks vakaları artmaktadır. Operasyon dışı travmatik silotoraks delici, kunt veya patlama yaralanmalarını takiben oluşur. Torasik kanalda hasar oluşması için kırık gerekli değildir. Bunun diyafrağmanın sağ ucunda kanalın kesilmesi ile oluştuğu düşünülmektedir. Şiddetli öksürük ve omurganın hiperextansiyonunda da aynı durum olabilir. Travma dışı gelişen silotoraks uğursuz sayılmaktadır. Çünkü en çok sebebi kanserdir. Diğer sebepleri karaciğer sirozu, torasik aort anevrizması ve flariazizdir.
Kansere bağlı olmayan silotoraksların tedavisi iğne aspirasyonu veya kapalı tüp drenajıdır. Böylece akciğerlerin tam olarak genişleyebilmeleri sağlanır. Çoğu vakada lenf irritan olduğu için plevrada yapışıklığa sebep olur ve lenf sızıntısını önler. Hastalar yağdan fakir diyete alınmalıdır. İntravenöz hiperalimentasyon iyileşmeyi hızlandırır. Eğer drenajla hızlı bir iyileşme sağlanamazsa, cerrahi olarak kanalın bağlanması düşünülebilir malign plevral effuzyonda uygulandığı gibi sklerozan ajanların kullanılması özellikle infantlarda etkili olabilir.