Subdural kanama serebral konvcksite üzerindeki yüzeysel venalar ile korteks ve superior sagittal sinüs arasındaki venalann, bazen de ten torium ve falx cerebri’nin birleştiği alandaki ve nalarm yırtılmaları sonucu oluşur. Kanamalar sıklıkla beyin kaidesine lokalizedir, sinüs ve ga lenik venlerde de yırtılmalar olursa posterior fossaya kadar yayılabilir. Basınçla parietal kemiklerin aşırı üstüste binmesi bazen superior sagittal sinüsün laserasyonuna ve ağır kanamaya neden olabilir. Nadir olarak makatla gelişte oksipital sinüs yırtılmaları da subdural kanamaya neden olur.
Yüzeysel serebral venlerin kanamaları, serebral konveksite üzerinde ince bir tabaka şeklinde oluşur. Sıklıkla tek taraflı ve subaraknoid kanama ile birliktedir. Preterm bebeklerde yüzeysel venler iyi gelişmemiş olduğundan, bu tür kanamalara daha çok miadında doğanlarda rastlanır.
Subdural kanamalarda klinik belirtiler değişkendir. Bir grup bebek asemptomatiktir ya da hafif letarji dışında belirti yoktur. İkinci bir grupta ön fontanelin kabarık ve gergin oluşu, letarji ve ileri derece hipotoni önde gelen bulguları oluşturur. Bu belirtiler doğumdan kısa bir güre sonra gelişir. Bu vakalar akut subdural kanama olarak tanımlanır. Fokal nörolojik belirti Vardır veya yoktur. Moro refleksi zayıftır. Bazı vakalarda kusma ve irritabilite görülebilir, opis totonus gelişebilir. Subdural hematom en sık olarak subakut bir klinik gidiş gösterir. Bu grupta belirtiler doğumdan birkaç saat veya gün sonra fokal, bazen müitifokal konvülziyonlarla ortaya çıkar. Emme güçlüğü, uyarıya yanıt azalması, santral tip fasiyal paralizi, ekstremite paralizisi gelişebilir. Fontanel hafif veya orta derecede kabarıktır, gözlerde «batan güneş» görünümü olabilir. Ağır vakalarda temporal lob herniasyonu, buna bağlı beyin sapı basısı belirtileri ve tek taraflı midriasis gelişir.
Kronik subdural hematomda belirtiler doğumdan birkaç hafta veya ay sonra, hematom çevresinde membran geliştikten ve osmotik değişiklikler sonucu hematomun sıvı içeriği ve hacmi arttıktan sonra ortaya çıkar. Bu vakalarda belirtiler ilerleyen baş büyümesi, konvülzi yon ,anemi ve gelişme geriliğidir. Subdural hematom büyüdükçe 4 üncü ventrikülün yeri değişir ve tıkanma meydana .gelir. İntrakranial basınç artması belirtileri ortaya çıkar. Fontanel kabarıktır ve baş çevresinde ilerleyen bir büyüme gözlenir.
Miadında doğan çocuklarda oftalmoskopi ile retinada önemli kanama görülmesi subdural kanamayı düşündürmelidir. Subdural kanama vakalarının % 20 sinde kafatası kırıklarına rastlanmaktadır. Bu açıdan kraniografi çekilmelidir. Kesin tanı bilgisayarlı beyin tomografisi (bbt) ile konulur. Doğum travması öyküsü ve nonspe sifik nörolojik belirtilen olan yenidoğanlarda bbt ile kontrol yapılmalıdır.
Akut ve subakut subdural kanamada tedavi ile genellikle sonuç alınamaz. Erken dönemde cerrahi girişim ile bazı vakalarda iyi sonuçlar bildirilmiştir. Kronik vakalarda subdural ponksiyonla boşaltma yalnızca artmış intrakranial basıncı düşürmek için yapılır. Hidrosefali gelişen vakalarda nöroşirurjikal girişim gereklidir. İntrakranial basıncı sürekli arttıran subdural bir hematom, subdural peritoneal shunt uygulanmasını gerektirir. .