İntrakranial kanamanın bulguları doğumda veya doğumdan sonraki ilk 2 3 gün içinde ortaya çıkar. En belirgin bulgu aktivitenin azalması veya yokluğudur. Moro refleksi yanıtı azalmış veya negatiftir, diğer bulgular değişkendir. Letarji, solunum güçlüğü, apne, solukluk, siyanoz veya siyanoz nöbetleri, emme güçlüğü, kusma, huzursuzluk, tiz sesle ağlama, hipotoni, paralizi görülebilir. Fontanel gergin veya bombe olabilir. Dilde yılan dili adı verilen anormal hareketler gözlenebilir. Retinal kanama, oküler paralizi, pupillalarm ışığa yanıtında zayıflık, nistagmus ve ateş görülebilir.
Tanı, doğum öyküsüne ve klinik bulgulara dayanır. Hematokrit değerinde süratli düşme intrakranial kanamayı veya karaciğerde sub kapsüler kanamayı düşündürmelidir. I bilgisayarlı beyin tomografisi (bbt) tanıda en önemli yardımcı laboratuar yöntemidir. Subdural veya ventrikül ponksiyonu tanıda yardımcı olabilir. Pretermlerde ponksiyon lomber uygulaması apne, bradikardi veya dolaşım bozukluğuna neden olabileceğinden ancak kafa içi basınç artması bulguları veya menenjit şüphesi olduğunda yapılmalıdır.
Prognoz ciddidir. Ağır olgular intrapartum ölümle ya da ilk haftada solunum yetmezliği tablosuyla kaybedilir. Yaşayan olgularda hidrosefali ve serebral paralizi sekelleri sıktır. Ancak nadiren tam iyileşme de görülebilir.
Doğum öncesi dönemde ve doğum sırasında dikkatli izleme ve gerekli girişimlerin uygulanması ile intrakranial kanamalar büyük ölçüde önlenebilir.
Tedavi sırasında fazla manipülasyondan kaçınılmalıdır. Isı kontrolü, gözlenmesi ve oksijen verilmesi açısından çocuğun inkübatörde izlenmesi yararlı olur. Damardan verilen sıvılarla su eîektrolit ve enerji gereksinimleri karşılanır. Konvülziyonları kontrol altına almak için feno barbital kullanılabilir. Kas içine 1 mg ki vitamini uygulanmalıdır. Beyin omurilik sıvısında fazla kan bulunursa ponksiyon lomber tekrarlanabilir. .