Kuduzun kuluçka dönemi 10 günden birkaç aya kadar değişebilir. Bu süre ışınlan yerin beyine yakınlığı, ısırık büyüklüğü ile ilgilidir.
Klinik bulgular
Kuduzda klinik gidiş prodrom, akut nörolojik evre, koma ve ölüm olarak dört evre gösterir. Prodrom evresinde halsizlik, iştahsızlık, uykusuzluk, baş ağrısı, ateş ve huzursuzluk, boğaz ağrısı, öksürük, karın ağrısı, kusma ve bulantı gibi nonspesifik semptomlar olabilir. Olguların % 50 sinde ısırılma yerinde karıncalanma ve uyuşma vardır.
Prodromal semptomların başlangıcından 2-10 gün sonra hastada ilerleyici bir miyelit ve/ veya ensefalit bulguları ortaya çıkar. Bu akut nörolojik bulgular ile birlikte bazı hastalarda ilerleyici bir paralizi görülür (% 5-20 olguda). Hastalarm çoğunda ise anksiyete, hipereksita-bilite ve deliryumdan oluşan kuduzun klasik klinik tablosu gözlenir. Deliryum periyodl arını letarji izler. En küçük uyarı ile hastaların ağız, farinks ve larinks kaslarında ağrılı spazmodik kontraksiyonlar oluşur. Bu kontraksiyonlarm su içerken veya hastanın su görmesi ile de gelişmesi hastalık için karakteristiktir (hidrofobi).
Paralitik poliomiyelit, ensefalit, serebeller ataksi, nonparalitik poliomi-yelit, farenjit, nonspesifik ateşli Aseptik menenjit, paralizi, meningoensefalomiyelit, serebeller ataksi, Guillai Barre sendromu, transvers miyelit, akut hemipleji, parkinsonizm, miyokardit, herpanjina, akut lenfonodüler farenjit, el ayak ağız hastalığı, basit veziküler farenjit, ekzantem (morbiliform, ürtikeriyel, vesiküler, peteşiyal), hepatit, hemolitik üremik sendrom, akut solunum yolu hastalığı
Aseptik menenjit, paralizi, meningoensefalomiyelit, parkinsonizm, epidemik miyalji, psödoapandisit, neonatal ensefalohepatomiyokardit, neonatal sepsis, miyokardit, perikardit, konjestif kardiyomiyopati, psödo akut romatizmal ateş, endokardit, aortit ve koroner arterit, her pangina, el ayak ağız sendromu, basit veziküler farenjit, ekzantem (rubelliform, ürtikeriyel, veziküler, peteşiyal), hepatit, infeksiyöz mononükleoza benzer sendrom, orşit ve epididimit, hemolitik üremik sendrom, diabetes mellitus, akut solunum yolu hastalığı
Aseptik menenjit, paralizi, meningoensefalomiyelit, serebeller ataksi, Guillain Barre sendromu, labirentit, neonatal sepsis, ekzantem (morbiliform, kızamıkçığa benzer, eritema multiforma, ürtikeriyel, veziküler, peteşiyal, hemangiomatöz), akut solunum yolu hastalığı, farenjit, psödoapandisit, miyokardit, glomerülonefrit, orşit Kuduzda hipersalivasyon ve konvülziyon da gözlenir. Nörolojik semptomlardan 5-6 gün sonra gelişen solunum yetersizliği, apne, periferik vasküler kollaps veya kardiak aritmiler nedeni ile hastalık ölümle sonuçlanır.
Kuduzda BOS genellikle normaldir. Bazen hafifçe artmış olabilir. Albüminüri, silendirüri oluşabilir. Lökositoz saptanabilir.
Tanı
Öykü ve klasik klinik tablo tanıyı koydurur. Etiolojisi bilinmeyen her ilerleyici ensefalit veya paralizi vakasında tanıda kuduz da akla gelmelidir. Tetanos, poliomyelit, kuduz aşısı reaksiyonları, herpes simpleks ensefaliti ve fenotiazin toksisitesi ile ayırıcı tanı yapılmalıdır.
Kesin tanı virüsün salyada gösterilmesi ile veya postmortem olarak santral sinir sisteminde, tükrük bezlerinde, diğer dokularda etkenin saptanmasıyla veya beyinde Negri cisimciklerinin görülmesiyle konur.
Çok kötüdür. Öldürücü bir hastalıktır. Bugüne kadar iyileşen yalnızca 3 vaka bildirilmiştir.
Tedavi semptomatiktir. Yoğun bakım ve izolasyon gerektirir. Hastaya bakan kişilerin maske, eldiven ve gömlek giyerek kendilerini korumaları gerekir. Kuduz spesifik immunoglo-bülin (RIG) tedavide etkili değildir. İnterferon ile tedavi deneme evresindedir. Diğer antiviral ajanlar etkili değildir.
Korunma
Her türlü ısırılmalarda ışınlan yer derhal sabun ve suyla yıkanmalıdır. Eğer varsa yara zefirol gibi antiseptikler, sulu alkol veya sulandırılmış tentürdiyot ile temizlenir. Isırılma olmadan hayvanın yalaması durumunda deride
sıyrık, yara gibi herhangi bir lezyon yoksa hayvan kuduz olsa bile tedaviye gerek yoktur.
Gelişmekte olan ülkelerde bugün hâlâ keçi, koyun ve tavşan beyin dokusunda üretilen virüsün fenol ile inaktivasyonu sonucu hazırlanmış Semple tipi beyin dokusu aşıları (NTV) kullanılmaktadır. Bu aşı % 15 gibi yüksek oranda nörolojik komplikasyona ve komplikasyon oluşan kişilerde % 15-25 oranında ölüme, % 30 oranında sekele neden olmaktadır.
Bu komplikasyonları önlemek amacıyla ördek embriyonunda üretilmiş virüsün B propio lakton ile inaktive edilmesiyle hazırlanan DEV aşısı geliştirilmiştir. Bu aşı ile komplikasyon oranı 1/25.000 dir. Bugün kullanılması gereken ideal aşı insan dipîoid hücrelerinde üretilmiş virus-tan hazırlanan kuduz aşısıdır (HDCV). Bu aşının kuduz virüsünün tamamını (Merieux, Beh-ringswerke aşıları), ya da bir bölümünü içeren tipleri vardır.
Kuduz şüphesi olan bir hayvan tarafından çok sayıda ve beyine yakın bölgelerde ısırılma durumunda veya hayvanın kuduz olduğu kesin olarak biliniyorsa hastalığın gelişmesini önlemek için aşı ve kuduz için spesifik immunoglo bülin birlikte uygulanır. Kuduz hiperimmun globülini (RIG) hiperimmunize edilmiş insan donörlerden elde edilir. 150 IU/ml lik ampulleri vardır. Kullanılacak doz, yarısı yara etrafına, yarısı İM olmak üzere 20 IU/kg dır. RIG in bulunmadığı durumlarda pasif bağışıklık sağlamak için hiperimmunize edilmiş atlardan hazırlanan kuduz antiserumu (ARS) 40 IU/kg olarak verilir. Serum uygulamasında serum reaksiyonları yönünden gerekli önlemler alınmalıdır.
Kuduzla temasta hastalığın gelişmesini önlemek amacıyla kuduz aşısı ve kuduz spesifik immunoglobülin uygulama şeması tablo 10.6.12 de verilmiştir.