Nütrisyon rehabilitasyonu merkezleri veya benzer olanaklar mevcut ise ya da çocuk ev ziyaretleriyle yakından takip edilebildiğinde yalnızca ilk evrede hastanede kalması yeterli olabilir. Komplikasyonlar kontrol altına alındıktan sonra çocuklar çeşitli ve yeterli bir diyet yiyorlarsa, tam nütrisyonel düzelme hastane dışında sağlanabilir. Hatta, ayaktan izleme ile annenin eğitimine ve ailenin diğer sağlık ve sosyoekonomik sorunlarına yardım edilerek daha da etkili olunabilir.
En iyi koşullarda bile hastaneye kabul edilen ağır PEM’li çocuklarda mortalite % 10-20 arasındadır. Ağır mental depresyon, hipotermi, hipoglisemi ve peteşiler kötü prognoz işaretidir. En önemli ölüm nedenleri elektrolit dengesizliği ile birlikte ağır dehidratasyon, kalp yetersizliği ve infeksiyonlar, özellikle bronkopnömoni ve gram negatif mikroorganizmaların neden olduğu septisemidir. Ölüm tehlikesi özellikle ilk günlerde yüksektir. Eğer çocuk bu dönemde yaşarsa, Ölüm tehlikesi hızla azalır. Bronkopnömoni ve diğer akut infeksiyonlar yönünden ilk 8-10 gün içinde özel bir dikkat gösterilmelidir. Uygun tedavi edilmiş çocuklar bu ilk periyottan sonra nadiren ölürler ve genellikle ölüm süperempoze” olan bir komplikasyona bağlıdır. Az sayıda çocuk, önerilen diyet tedavisine yanıt vermeyen metabolik bozukluklardan ölürler.
PEM toplumun sağlığını ve insan iş gücü yeteneğini etkileyen kalıcı bozukluklara da yol açar.
PEM’de klinik, biyokimyasal ve metabolik değişiklikleri gözden geçirirken, reversibilite ve irreversibilite kavramlarını da değerlendirmek gerekir. PEM genellikle vücutta reversibl değişikliklere yol açar ve iyileşme ile tüm fonksiyonlar normalleşir. Ancak yaşamın erken döneminde, bazı organlarda hücre çoğalması (hiperplazi) süreci henüz devam etmektedir ve bu dönemde yetersiz beslenme, bazı doku ve organlarda irrever-sibl değişiklikler ile sonuçlanabilir. Fetal dönemde ve postnatal ilk aylarda yetersiz beslenmenin, beynin büyümesini ve nöron hiperplazisini engelleyerek irreversibl beyin harabiyetine yol açabileceği ileri sürülmektedir. PEM’in merkezi sinir sistemindeki fonksiyonel sekelleri bazal iştah ayarlamasından psikososyal ve davranış adaptasyonuna kadar çeşitli alanlarda görülebilir. PEM’li çocuğun psikososyal, emosyonel ve mental gelişiminde saptanan bozukluklar yalnız beslenme faktörüne değil, uyan yoksunluğuna ve fakir bir ortamın etkilerine de bağlıdır.
Özellikle 6 ayından büyük yaşlarda oluşan PEM, özellikle çok uzun süreli değilse büyüme yeteneğini azaltmaz. İyileşme ile bu çocuklarda büyüme hızlanır ve çocuğun boy uzunluğu ve vücut ölçümleri normal yaşdaşlanna erişir (büyümede yakalama, catch-up growth).
KORUNMA
Bireysel düzeyde protein-enerji malnütrisyo-nundan korunma, çocuğa nütrisyonel gereksinimlerini karşılayacak şekilde uygun bir diyetin sağlanması, aynca çocuğun infeksiyonlardan ve Özellikle ishalden korunması ile gerçekleşir. Bu durum PEM’in toplumsal veya milli düzeyde bir halk sağlığı problemi olarak ele alınmasını ve çok disiplinli yönleriyle bu durumun epidemiolojisinin açıkça anlaşılmasını gerektirir. Bir bölgedeki protein- enerji malnütrisyonunun yaygınlığı medikal bir problemden çok sosyal bir problemdir. Besin üretiminin ekonomik, tanmsal yönleri, besinlerin elde edilebilirliği ve bunların yanısıra popülasyonda gıda tüketimini be-, lirleyen kültürel faktörlerin dikkate alınması gerekir. Çevrenin hijyen koşullan, popülasyonun sağlık bilgisi ve pratiği, sağlık hizmetlerinin nitelik ve niceliği de PEM epidemiolojisini etkileyen faktörlerdir.
Özellikle küçük çocuklar için yüksek biyolojik değerde protein kaynaklan olan besinlerin az olması; düşük enerji ve dansiteli diyet, beslenme ile sağlık arasındaki ilişkinin yeterince kavranmaması; beslenmede yanlış kültürel inanış ve uygulama; ishal ve diğer inf eksiyon hastalıklarının yüksek oranda olması, bir toplumda protein enerji malnütrisy onu vakalarının oluşmasına yol açan sinerjistik etkilerdir.