Obesite kalori alımı ile kullanımı arasındaki dengesizlik sonucu ortaya çıkar. Bununla birlikte ekzojen obesite etiolojisinde etkili faktörler çeşitlidir.
Kültür düzeyi: Gelişmiş ülkelerde şişmanlığın düşük sosyo-ekonomik gruplarda daha sık olması bu kesimde beslenme ve sağlıkla ilgili bilgi eksikliğinin daha yaygın oluşuna ve aktivite azlığına bağlanmaktadır.
Kalıtım. Şişmanlığın ailevi olduğunu kanıtlayan birçok çalışma vardır. Ancak kalıtım faktörünü aile içi ortam faktöründen arındırmak güçtür. Monozigot ikizlerde vücut tartısı ve derialtı kalınlığı ölçümlerinin eş olması, anne veya babanın şişman oluşu ile çocukta şişmanlık riskinin % 40 a, her ikisinin de şişmanlığı ile % 80 e çıkması, şişman anne ve babadan doğan çocuklarda enerji gereksiniminin düşük olduğunu gösteren çalışmalar etiolojide kalıtsal etkilerin varlığına işaret eder. Genelde, bazı ailelerde şişmanlığa kalıtsal bir eğilim olduğu kabul edilmektedir.
Çevre etkisi: Şişmanların fazla yeme isteğinin, aile çevresinden edinilen bir alışkanlık olduğu ileri sürülmektedir. Fizik faaliyet eksikliği, aşırı televizyon izleme gibi kişiyi hareketsizliğe bağlayan alışkanlıklar da çoğu kez aile yaşamı ile ilişkilidir. Şişman aileler tarafından evlat edinilmiş çocuklarda da şişmanlığın sık görülmesi, aile çevresinin etkisini kanıtlayan bir bulgudur.
1Psikolojik etkiler: Bazı çocuklarda psikolojik bunalıma tepki olarak aşırı iştahsızlık görülebileceği gibi, bazılarında bu tepki fazla yeme şeklinde ortaya çıkar. Okulda başarısızlık, arkadaş edinememe, anne ve baba çocuk arasında olumlu ilişki eksikliği şişman çocukların öyküsünde sıklıkla saptanan durumlardır. Bazı şişman çocukların öyküsünde belirli bir psikolojik travma saptanabilir. Nadir olarak obesite, psikiyatrik bir hastalığa eşlik edebilir. Zekâ geriliği olan çocuklarda da obesite sıklığı yüksektir.
Beslenme şekli.- Karışık veya yapay beslenen sütçocuklarında, çocuk her ağladığında biberonla süt vermek, muhallebi gibi kaloriden zengin besinlere erken başlamak ve bunları fazla miktarda vermek şişmanlığa yol açan yanlış uygulamalardır. Şişman sütçocuklarının önemli bir oranı şişman çocuklar ve şişman erişkinler olarak gelişirler.
Okul öncesi ve okul çağında da çocuğa uygun bir beslenme programı uygulanmaması, diyetin fazla kalori içermesi, çocuğa yemek yemesi için yapılan baskı, ekzojen obesiteye yol açan nedenlerdir.
Ekzojen obesite dışında, obesitenin eşlik ettiği birçok hastalık ve sendromlar vardır. Bu hastalıkların bir bölümünde şişmanlık hipotala-mik veya hormonal kökenlidir. Bir diğer bölümünde aktivite azlığı sorumlu tutulmakta, birçoğunda ise patogenez bilinmemektedir.
Vücutta Yağ Dokusu.- Sağlıklı bir yenidoğan bebekte yağ dokusu, vücut ağırlığının % 14 ü kadardır. Bu oran sütçocukluğu döneminde hızla artar ve 9-18 inci aylar arasında % 28 e yükselir. 10 yaşında erkek çocuklarda yağ dokusu tartının % 23 ünü, kızlarda ise % 28 ini oluşturur. 18 yaşında erkeklerde bu oran % 12 ye iner, kızlarda ise % 25 dolaylarında kalır*
Vücutta yağ dokusunun hacmi adipositlerin (yağ hücreleri) sayılan ve büyüklükleri ile ilişkilidir. Yağ hücrelerinin sayısı alman kalori ile bağımlı olarak özellikle intrauterin dönemde ve doğumu izleyen ilk yılda artma gösterir. Bu artma ergenliğe kadar devam etmekle birlikte hücrelerin artış hızı yaşla azalır. Şişmanlığın sütçocukluğu döneminde başladığı, şişman çocuklarda yağ hücrelerinin hacimlerinin artmış ve hücre sayısının da normal çocuklardan fazla olduğu saptanmıştır. Daha ileri yaşlarda başlayan şişmanlığın hücre sayısında önemli bir değişikliğe neden olmadığı kabul edilmektedir. Tüm şişman kişilerde adipositlerin hacimlerinde artma gözlenir. Tartı kaybedildiği dönemlerde yağ hücrelerinin sayısında azalma olmamakta, ancak hücrelerin hacmi küçülmektedir.
KLİNİK BULGULAR
Psikolojik bozukluklar, şişmanlığın nedeni olduğu kadar, şişmanlığa eşlik eden önemli bir sorundur. Daha okul öncesi çağda az hareket, oyunlara katılmama, kendini diğer çocuklardan farklı görme, içine çekilme ya da agresiflik olarak belirebilen davranış sapmaları, ergenlik öncesi ve ergenlik yaşlarında daha belirgin olur.
METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER
Şişman çocuklarda kanda serbest yağ asitleri, gliserol, keton düzeyleri artmıştır. însuline dirençlilik vardır, buna bağlı hiperinsulinizm gelişir. İnsulin etkisiyle lipoliz azalmış ve vücutta yağ sentezi artmıştır.
Çocuklarda karbonhidrat intoleransı, hiper-trigliseridemi ve hiperkolesterolemi şişman erişkinlerdeki kadar sık değildir.
TANI
Vücuttaki yağ dokusunun tamamının direkt ölçümü mümkün olmadığından, total yağ dokusu vücut dansitesi ölçümlerinden, K40 veya dokuların inert gazları tuta kapasitelerinin ölçümlerinden indirekt olarak hesaplanmaya çalışılmışta. Bu ölçümler, fizyolojik araştırmalar için geçerlidir.
Belirgin şişmanlık, inspeksiyonla gözlenebilen bir durumdur. Bununla birlikte, popülasyon taramaları ve şişmanlığın daha hafif şekillerinin tanınması açılarından şişmanlığın değerlendirilmesinde antropometrik ölçümler ve bu ölçümlerden türetilmiş bazı obesite indeksleri kullanılır.
En basit obesite indeksi vücut ağırlığıdır. Vücut tartısının yaşa göre normal tartının % 120 sinin üzerinde olması belirgin şişmanlık, % 110-120 arasında olması hafif şişmanlık (fazla tartılı, overweight) olarak değerlendirilir.
Tartı/boy2 formülü ile hesaplanan Quetelet indeksi (vücutta yağsız doku kitlesini gösteren indeks), boy/3y tartı formülü ile hesaplanan Ponderal indeks ve tartı/boya uyan tartı olarak hesaplanan relatif tartı, boy faktörünü de içeren ve çocukluk yaşları için yalnızca tartıyı değerlendiren vücut ağırlığı indeksinden daha uygun olan obesite indeksleridir.
Obesite değerlendirmesinde pratikte sık kullanılan bir yöntem vücudun belirli bölgelerindeki derialtı yağ dokusu kalınlığının özel bir kaliper ile ölçülmesidir. Bu amaçla en sık olarak üst kolda triseps kası hizasından derialtı kalınlığı ölçülür. Tablo 7.10.1 de değişik yaşlarda erkek ve kız çocuklarında triseps bölgesinde derialtı yağ dokusu kalınlığının üst sınırları verilmiştir. Bu değerlerin üzerinde bulunan ölçümler obesite varlığını gösterir.
Ekzojen şişmanlığın, belirli hastalıklara eşlik eden nadir hastalıklardan ayırt edilmesi de önemlidir. Tablo 7.10.2 de obesiteye yol açan veya obesitenin eşlik ettiği patolojik durumlar sıralanmıştır.