Genellikle tükrük bezlerini atake eden ve selim bir hastalık olan kabakulak sıklıkla çocukluk çağında, vakaların % 15 i ise adolesan çagda ve erişkinlerde görülür. Çocukluk çağında orşit nadirdir, ancak’kabakulak geçiren çocukların % 15 inde meningeal belirtiler görülebilir.T menenjitinde prognoz iyidir, kalıcı sekel çok nadirdir. Âdolesan veya erişkin yaşta kabakulak geçiren vakaların yaklaşık % 20 sinde çoğu zaman tek taraflı orşit oluşabilirse de sterilite çok nadirdir. Diğer gland ve/veya organ tutulmaları da nadirdir. Kabakulak pankreatitine ilişkin deneysel, klinik ve epidemiyolojik çalışmalar oldukça azdır, sıklığı bilinmez.
Canlı kabakulak aşısı, civciv embriyosu doku kültürlerinden hazırlanır. Aşı tek olarak kızamıkçık (MMR) ile kombine “”öTârak teK doz şeklinde uygulanır. 12 nci aylıktan sonra her yaşta yapılabilir. Kabakulal geçirme erKeK çocuKiarın püberteden önce aşılanmaları önerilmektedir. Kabakulak aşısı birçok ülkede standart aşılama programına alınmıştır. Aşı, % 90 oranında bağışıklık sağlar ve uzun süreli koruyucudur. Yan etkileri azdır.Nadir olmakla birlikte aşıdan sonra^parotitis bildirilmiştir. Geçici olarak kızarıklık, kasıntı ve pur-pura gibi allerjik reaksiyonlar görülebilir. Çok nadir olarak da aşılanmayı izleyen 30 gün içinde febril konvülziyon, tek taraflı sağırlık ve ensefalit oluşabileceği bildirilmiştir. Ancak bu tip merkezi sinir sistemi bozukluklarının aşıdan sonra görülme oranı, normal popülasyondaki orandan çok daha düşüktür.
Kabakulak infeksiyonu geçiren kişi ile temas edenlere aşı yapılması kişiyi hastalıktan koruyabilir. Kabakulak ile temasta kabakulak immuno-globülininin veya standart gammaglobülinin etkin bir koruyucu etkisi yoktur.
Canlı kabakulak aşısı, gebelere, primer veya sekondef immün yetersizliği olanlara, immunosüpresif tedavi görenler ile ateşli hastalık geçirenlere yapılmaz. Gammaglobülin uygulanmış kişilere 3 ay geçmeden kabakulak aşısı yapılmamalıdır.