Beyindeki Kıskançlık Lobu

İngiliz bilim adamları beyindeki kıskançlık lobunu bulduklarını açıkladı.

Bilim adamlarının keşfettiklerini açıkladıkları kıskançlık bölümü insanların aşk acısı veya sevgililerini kıskandıklarında hissettikleri neredeyse fiziksel acıya yakın olan acının da yönetildiği bölüm.

Yeni Tedavilere Işık Tutacak

Bu keşifle beyinle ilgili hastalıklar, ruhsal tedavi ve danışmanlık alanında önemli gelişmelere ışık tutulması bekleniyor.

Ekinaka

Ekinaka Hakkında

Ekinaka Üç Durumun Tedavisinde Eşsizdir:Normal dışı Papanicolaou (pap) hücre yayması (kadın-doğum hastalıklarında kullanılan bir inceleme yöntemi), streptokok tonsilliti ve soğuk algınlığı ve gribin çok erken başlangıç dönemleri. Diğer iki durumda fevkalade faydalıdır:Yanıklar, yaralar ve cilt enfeksiyonlarında harici uygulama olarak antibiyotik tozları ve ovma yağlarına katkı maddesi olarak; ve zehirli ısırma ve sokmalara karşı yıkama suyu olarak.

Normal Dışı Pap Hücre Yayması: Ekinaka üçüncü safha displazilerini (normal dışı hücre gelişimi) bile kolaylıkla düzeltir. Ekinaka normal dışı gelişim özellikleri gösteren hücrelerin üzerine doğrudan yerleştirildiğinde, tedavi inatçı ve devamlı olduğu müddetçe, hücreler oldukça kısa bir süre içinde normale dönme eğilimindedirler. Bu konuda ben onun seviyesine yaklaşan bir diğer bitkiyi hiçbir zaman görmedim.

Streptokok Tonsilliti: Bol miktarda tükürük salgısı ile karışan bir ekinaka tentürünün boğaz arkası dokuları ile doğrudan teması streptokoksik boğaz vakalarının kesin ilacıdır. Ekinaka tükürük salgısını kesin olarak uyarır ve onun ağrıyan, şiş bir boğaz olmasına neden olan bu durum veya herhangi bir enfeksiyona karşı mükemmel bir hale getirerek temas ettiği dokuyu uyuşturur. Ben bunu güvenilir bir şekilde etkili buluyorum, yine eğer tedavi ısrarlı ve devamlı olursa. Pek çok vakada (şüpheci bir doktor da dahil), streptokok için boğaz kültürü olumluya dönmüştür; iyileşme genellikle 24 içinde meydana gelmektedir.

Zehirli Sokmalar ve Isırıklar: Ekinaka arılardan çıngıraklı yılan ve akreplere kadar zehirli sokma ve ısırıklar için uzun bir başarılı ile kullanım tarihine sahiptir.

Tehlikeli Karı Enfeksiyonları (bakteri yemi): Gerçi en ciddi durumlardan biri olan bu tür vakalarda ekinaka kullanan modern bir klinisyene rastlamamış olmama rağmen, yirminci yüzyılın başlarında eklektik doktorlar, botanikçi doktorlar görünürde bu uygulamayı başarı ile gerçekleştirmişlerdir. Onun bilinen beyaz küreleri uyarıcı etkisi bu konuda yüksek dozlarda kullanılmasını desteklemektedir.

Hazırlama ve Dozaj

Ekinaka tentür, çay, toz, lapa veya fitil olarak kullanılabilir. Tentür hazırlamak için, E. purpurea’nın taze çiçek başlarını % 95’lik alkol ile 1:2 oranında kullanın (E. angustifolia’nın kuru kökü için, % 70’lik alkol ile 1:5 oranında kullanın).

Dahili Kullanımlar

Strep Tonsilliti: Belirtiler tamamen kaybolana kadar her saat başından az olmamak şartı ile, gerektikçe 30 damla tentür. Tükürük salgısı ile karıştırın ve boğazın geri bölümündeki etkilenen alana yavaş yavaş damlatın.

Soğuk Algınlığı ve Grip Başlangıcı: Belirtiler kaybolana kadar her saat başı 30 damladan az olmamak üzere tentür damlatın. (Not:Soğuk algınlığı ve grip başlangıcında meyan kökü ve kırmızı kök ile karışımı çok daha fazla etkili olur.)

Zehirli Sokmalar ve Isırmalar: Alkol tentürünü eşit miktarda su ile karıştırın ve her 30 dakikada bir etkilenen bölgeyi bol bol yıkayın.

Yıkama: 60 gr çiçek başını 250 ml suda 15 dakika kaynatın, saat demlendirin, ve gerekli sıklıkta zehirli ısırık ve sokmaları bol bol yıkayın.
Toz: Kurutulmuş tohumlar veya kökü olabildiğince ince olarak övün ve yeni veya enfekte yaraların üzerine bol bol serpin. AItınmühür, usnea, meşe ve pelin gibi başka bitkilerle karışım halinde olması çok iyidir.
Lapa: Koyulaşana kadar tozu su ile karıştırın ve etkilenen yerin üzerine koyun.

Anormal Pap Yayması İçin Fitil: E. angustifolia kökünü toz haline getirin, hamur işi kıvamını alana kadar sebze gliserini ile karıştırın, ekmek hamuru kıvamına gelene kadar yeterli miktarda kepekli buğday unu ile karıştırın, fitil şekli verin ve dondurun. (Esnek ama kullanılabilir halde kalacaklardır.) Her akşam (tam yatmadan önce) rahim ağzına yakın olarak bir fitil yerleştirin, ertesi sabah 500 ml suya 15 ml usnea/nergis tentürü ile şırınga yapın (yoksa arta kalanlar gün boyu sızacaktrr). 14 gün boyunca tekrarlayın.

Harici Yaralar:
Doku anormalliklerini düzeltme kapasitesi nedeni ile, ekinaka bu uygulama için mükemmeldir, ve bu alandaki etkinliği dünya çapındaki klinik deneylerle gösterilmiştir. Ekinakanın iltihap giderici, bakteri öldürücü ve hücre normalleştirici etkileri her türlü harici yara için güçlü bir silahtır.

Tehdit Altındaki Ekinaka
Altınmühür gibi, ekinaka da dünyada en fazla suistimal edilen bitkilerden biridir ve genellikle hiçbir faydasının olmayacağı hallerde kullanılır. Sonuç olarak, kırlardaki ekinaka tehdit altındadır, ve bitkinin bütün ekosistemlerinin toplanması bir süre için unutulmalıdır. Maalesef, Echinacea angustifolia’nın yetiştirilmesi çok kolay değildir, yine de bir veya iki çiftlik az miktarlarda (ihtiyacı karşılamaktan uzak) üretmektedirler. Benim tecrübelerime göre, angustifolia kökü yalnızca anormal pap yaymasında tercih edilecek bir bitkidir. Ekinakanın kullanılacağı bütün diğer hallerde, kendilerini her yıl yenileyen E. purpurea tomurcukları kullanılabilirler.

Yan Etkiler ve Kullanılmayacağı Durumlar

Ekinaka bir uyarıcıdır. Gerekli istirahatten kaçınmak veya daha sağlıklı yaşam tercihleri nedeni ile bağışıklık yetersizliği durumlarında sürdürülen bağışıklığın uyarılması hali eğer ilk soğuk algınlığı ve gribin ilerlemesine izin verildi ise, her zaman daha ciddi hastalıklar ile sonlanacaktır. Eğer daha kötü oluyor ve ekinakayı sadece hastalığı savmak için kullanıyor, bağışıklık sisteminin kendisini derin iyileştirme ve gücünü kazanma işlemini sağlamasına izin vermiyorsanız ekinaka kullanılmamalıdır.

Ek İmkanın Alternatifleri

Soğuk Algınlığı ve Gribin Erken Dönemlerinde Bağışıklık Sistemini Uyarmak İçin:Dilimli yapraklı kozalak çiçeği kökü (Rudbeckia faciniata var. ampla), pelin kökü, balzam kökü (Balsaınorfıiza sagitatta), sıtma otu (Eupatorium perfoliatum).
Normal Dışı Pap Yayması İçin:Ekinaka türlerinden herhangi birinin kökü ve benzer şekilde hazırlanan nergis (Calendula officinalis) tomurcukları olabilir.

Harici Yaralar İçin

Usnea, sarımsak, adaçayı, pelin, kriptolepsis.
Zehirli Sokmalar ve Isırmalar İçin:Azalan etki derecesi ile, frenk inciri (Opuntia türleri) kaktüs yaprakları.Yaprakları yatay olarak kesip ayırın ve ışınları ya da sokulan yerin üzerine gazlı bez bandajı ile yerleştirin, her 1 ila 2 saatte bir değiştirin; bağa (Plantago türleri), herhangi bir türün ağızda çiğnenmiş yaprağını ışınları yerin veya yaranın üzerine yerleştirin; dilimli yapraklı kozalak çiçeği kökü tentürü veya yıkama çayı.

Direk inguinal herni

Klinik olarak; direkt ve indirekt hernileri ayırmak zor­dur (sıklıkla imkansızdır). Ayırımı genelde ameliyat sırasında nemi kesesi boynunun inferior epigastrik artere olan komşuluğuna göre yapılır.

ASPLENİA -POLYSPLENİA

Birçok küçük dalak, inferior vena kavanın hepatik kısmının kesintisi her iki akciğerin orta pulmoner loplarının ve safra kesesinin yokluğu, transpozisyon dışında ağır kardiyak anomaliler birlikte bulunur.

Postoperatf Bakım

Amerikan Kanser Derneğinin Hizmet Komitesi, “Reach for Rocovery” diye anılan postmastektomi hastalarının rehabilitasyonu programını desteklemekte ve istek üzerine çok yararlı yayınları da temin etmektedir. Daha önce mastektomi geçirmişler ameliyat öncesi ve sonrası çok iyi yardımcılar olabilirler. Hastahaneden çıkmadan önce sutyenlerine yerleştirilen rahat protezlerle geçici düzeltmeler hastaların morallerini yükseltir. Hastalara ayrıca daha devamlı gereci nereden temin edebilecğine dair bilgi verilir.

B.Takip: Primer tedaviden sonra meme kanseri hastaları iki nedenle hayat boyunca takip edilmelidir. Nüksleri ortaya çıkarmak ve karşı memede meme kanseri oluşmasını kontrol etmek için takip edilirler. Lokal nüksler ve uzak metastazlar çoğunlukla ilk üç sene içinde ortaya çıkmaktadırlar. Bu dönem içerisinde hastalar her 3-4 ayda bir muayene edilmelidir. Bundan sonra ilk beş yıl içerisinde 6 ayda bir daha sonra ise 6-12 aylık aralıklarla kontrol edilmelidir. İkinci primer meme kanseri riski artmış olduğundan karşı taraf memeye özel dikkat gösterilmelidir. Hasta da her ay kendi kendine muayeneyi uygulamalı ve senede bir kez de mamografi yapılmalıdır. Bazı vakalarda metastazlar uykudadırlar (dormant) ve primer tümörün çıkartılmasından 10-15 yıl sonra gelişirler.

1.Lokal nüksler: Radikal mastektomiden sonra ameliyat alanında nüks kanser ortaya çıkması tümörün tam çıkarılamayışmdan metastazlı lenf nodüllerinin tümden çıkarılmaması, infiltre lenfatiklerin kesilmesi yara yerine tümörden hücre dökülmesi veya kan yoluyla gelen hücrelerin ameliyat alanına implantasyonu gibi nedenlere bağlıdır. Lokal nüks sıklığı tümör büyüklüğüne histolojik tipine koltuk altı lenf nodülü metastazı ve bunların sayısına, deride ödeme ve deri veya fasya yapışıklığına bağlı olarak artar. Total mastektomi artı koltuk altı disseksiyonu yapılmış hastaların takriben %15 inde lokal nüks gelişir. Koltuk altı lenf nodülü negatif olanlarda bu oran %5 dir, fakat pozitif olanlarda %25 e yükselir. Bazen farklılık küçük ve büyük tümörler arasında da gözlenir. Lokal nüks koltuk altı disseksiyonu veya total mastektomi yapılmamış ameliyatlardan sonra daha sıktır.

Göğüs duvarı nüksleri, tepe noktasının ikinci yılda olmasıyla genellikle ilk iki yıl içerisinde görülür. Bununla beraber radikal mastektomiden 15 yıl sonra dahi görüldüğü vakidir. Şüpheli nodülden biyopsi yapılmalıdır. Tek bir nodul ise lokal eksizyon veya radyoterapi uygulanabilir. Lezyonlar çok sayıdaysa veya mamaria interna veya supraklaviküler bölge gibi bölgesel bir yayılım varsa bunlar en iyisi supra klaviküler, mamaria interna koltuk altını da içerisine alan göğüs duvarının ışınlanmasıyla tedavi edilmelidir.

Genelde lokal nüks uzak metastazın varlığına işarettir ve uzak metastazların araştırılması için karaciğer ve kemik scan’leriyle ön/arka ve yan akciğer grafileri çekilmelidir. Göğüs duvarı ve bölge nodülleri dışında metastaz gösterilemezse şifa için radikal radioterapi veya tüm lokal eksizyon yapılmalıdır.

2.Kolda ödem: Radikal mastektomiden sonra hastaların %10-30 unda kolda belirgin ödem vardır. Ameliyat sonrası erken dönemde görülmüşse bu koltuk altındaki enfeksiyon nedeniyle lenfatik tıkanıklıktan ileri gelmiştir. Postoperatif koltuk altı ışınlanması ödem sıklığını artırır. İkincil veya geç kol ödemi radikal mastektomiden yıllarca sonra gelişebilir ve koltuk altı nüksü veya eldeki infeksiyonla lenf kanallarının tıkanması sonuacu ortaya çıkar. Radikal mastektomiden sonra kolun lenf drenajı önemli ölçüde kısıtlandığından ekstremite küçük travmalardan sonra infeksiyona normalden daha yatkındır. Hastaları bu duruma karşı ikaz etmeli ve infeksiyon tesbit edilince antibiotik, kolun yukarı kaldırılması, sıcak ve istirahatle hemen tedavi etmelidir. Hastalara, radikal mastektomi geçirenlerin ameliyatlı taraf el veya kolunda en ufak deri çiziğinden korunmaları ve derilerinde yüzeyel yaralanmaları neden olabilecek girişimlerden kaçınmaları gerektiği iyice öğretilmelidir. Damar içi enjeksiyonları, aşılamalar, deri altı uygulamaları o ekstremiteden yapılmalıdır. Kronik kol ödemi eksterimetinin yukarı kaldırılması ve  içi yumuşak materyalle doldurulmuş ve elden omuza kadar uzanana kolluk giyilmesiyle tedavi edilebilir. Ağır vakalarda bütün kola kesik kesik baskı yapan özel bir kolluk yararlı olabilir.

3.Meme rekonstrüksiyonu: Genellikle birçok cerrahi girişimi ve protez implantasyonunu içeren meme rekonstrüksiyonu standart veya modifiye mastektomiden sonra mümkündür. İyileşmeyi etkileyen psikolojik nokta olabileceğinden meme rekonstrüksiyonu hastalarda mastektomiden önce konuşulmalıdır. Fakat hastaların çoğu başlangıçta bununla ilgilendikleri halde sonradan böyle bir girişimi arzu etmediklerini bildirmektedirler. Rekonstrüksiyonun nükslerin ortaya çıkarılmasını engellemediği görülmektedir ve bu yüzden de ilgilenen hastalar cesaretlendirilmelidir.

4.Gebeliğin riskleri: Tedavi edilebilir boyutlardaki meme kanseri gebelik esnasında tesbit edilince, gebeliğin sonlandınlması ve kesin meme kanseri tedavisinin yapılmasının prognoza etkisi tam olarak tayin edilmiş değildir. Teorik olarak gebeliğin ilerlemesiyle plasentada yapılan östrojenin artması, östrojene bağımlı tümörlerde gizli metastazlara kötü etki yapacağı düşünülür. Daha da kötüsü koltuk altı lenf metastazı olanlarda gizli metastazlar bulunacağından adjuvant kemoterapi yapılması zorunlu ğu fetüse kötü etki yapacaktır. Bu koşullarda gebelik erken dönemdeyse sonlandırılması mantiki görülmektedir. Buna karşılık gebeliğin sonlarına doğru ise böyle bir uygulama daha az mantıkidir. Bununla beraber gebeliğin sonlandırılması daha başka faktörlere de bağlıdır. Örneğin hasta şiddetle bebek sahibi olmayı istiyorsa veya koltuk altı lenf nodülleri yaygın olarak tutulup kötü prognoz düşünülüyorsa.

Önemli olan ve problem yaratan durum ise doğurganlık döneminde bulunan ve mastektomiyle tedavi edilmiş veya başka bir yöntemle kesin tedavisi yapılmışlarda gebe kalmamalarının, eğer gebelik olursa sonlandırılmasının tavsiye edilmesidir. Tedaviden sonra gebeliğin gizli metastazları varsa kötü etki yapacağının kabul edilmesi gerekir. Koltuk altı metastazı olması kötü prognoz işaretidir ve bunlarda on yıl içersinde ve hatta daha uzun süre sonra nüks görülebilir. Bu yüzden bu grup hastalarda hiç değilse tümör nükssüz beş sene geçmedikçe gebeliğe izin verilmemelidir. Evre I hastalarında tedaviden sonra 3-5 sene içinde nüks yoksa, bunlarda gebeliğin daha az zararlı olabileceği düşünülür. Prensip itibariyle, hastalığın patolojik tipi ve evresinin erkenliği nisbetinde gebeliğin gizli metastazların kötü etkisi azalır. Hastalara yapılacak tavsiyeler kişiye ve durumuna göre değiştirilecektir. Kontrollü klinik çalışmalardan elde edilen bulgulardan çok, teorik düşünceyle arada oluşan gebeliğin meme kanserli hastada ters etki yapacağı kabul edilmelidir.

İnoperabl veya metastazlı meme kanserlerinde gebeliğin sonlandırılması radyoterapi, kemoterapi veya hormon tedavisinin fetüs üzerine çok zararlı etkileri göz önüne alınarak tavsiye edilmektedir.