Plevral efiizyon tedavisi, altında yatan sebebi bulmayı gerektirir. Akciğeri iten çok miktarda sıvı varsa ve nefes almanızda bozukluklar varsa, doktorunuz biriken sıvıyı drene edecektir. Sıvının oluşması nüksederse, doktorunuz sıvının yeniden birikmesini önlemek için, plöral alana tahriş edici maddeler enjekte eder ve plörayı çizer.
Bazı çocukların doğduklarında idrar yollarının yapısı normal değildir. Bu durum da böbrekten mesaneye ve vücudun dışına normal idrar akışını engelleyebilir. Bazı çocuklar da idrarın mesaneden böbreklere geri gitmesine neden olan ve daha sık rastlanan bir rahatsızlıkla doğarlar. Vezikoüreteral reflü denilen bu durumun ameliyat ile tedavi edilmesi gerekebilir.
Genellikle kalıtsaldır; anne babalar ya da kardeşler de bu hastalığı geçirmiş olabilir. Vezikoüreteral reflü, voiding cysourethrogram denilen bir röntgen ile teşhis edilir. Röntgende hastalığın ciddi olduğu anlaşılırsa enfeksiyonun nüksetme sini ve böbreğin hasar görmesini önlemek için ameliyat gereklidir. Eğer röntgen, durumun daha az ciddi olduğunu gösteriyorsa, ameliyatın gerekli olup olmadığı konusunda ihtilaflar vardır.
Bazı doktorlar idrar yolunun enfeksiyon kapmasını önlemek için sürekli olarak düşük dozda antibiyotik kullanılmasını (ameliyat yerine) tavsiye etmektedir. Röntgen, hastalığın hafif olduğunu gösterirse çocuğunuz büyükçe hastalığın kendiliğinden düzelme şansı oldukça yüksektir. Çocuğunuzun doktoru tarafından yakından takip edilmesi çok önemlidir.
Altta yatan patolojik mekanizma bilinmemektedir ancak muhtemelen otoimmündür.
Klinik özellikleri şöyledir:
• Artrit, genelde diz veya ayak bileğini tutar. Histolojik ve klinik olarak romatoid artriti andırır,
inflamatuar sinovit vardır.
• Dizüri ve penil akıntı.
• Konjunktivit (vakaların %30’unda).
Prognoz-ilk atak tipik olarak 6 ay içinde kendiliğinden çözülür. Ancak hastaların %50’sinde relaps görülür ve bazılarında düzenli aralıklarla tekrarlayan atakların olduğu devamlı relaps eden kronik artrit görülür. Özürlülüğe neden olur ancak nadiren deformite yapar. Vakaların az bir kısmında şiddetli spondilit ve ankilozan spondilite benzer belirtiler gelişir.
Yenidoğanda ve ilk 2-3 ayda, aniden kağıt hışırdatma gibi bir ses çıkarılmasıyla çocuğun hareket ederken veya emerken durması, işitebildiğim kanıtlar. 4-5 aylıktan sonra baş, sesin geldiği tarafa çevrilir. Çocuğun işitemediğinden kuşku duyuluyorsa, dış kulak yolunun gliserine batırılmış bir pamuk fitil veya küret ile temizlenmesi, bazen de şırınga ile yıkanması ve işitme testinin tekrarlanması gerekir. Temizlenme süresinde dış kulak yolunun tahrişi ile 1-2 damla kan görülebilir. Ağır zekâ geriliğinde, çocuk işitmiş olmasına karşın tepki göstermeyebilir.
Otoskop ile kulak zarının gözlenmesi, kapsamlı muayenenin bir bölümüdür. Çocuk annenin kucağında, başı tesbit edilerek oturtulur. Küçük sütçocuklarmda muayene çocuk masada yüzükoyun ve başı bir tarafa dönük olarak da yapılabilir.
Yaşa uygun büyüklükte spekulum kullanılır. Sütçocuğunda kulak sayvanı arkaya ve yukarı çekilir. Kulak zarının görülebilmesi için dış kulak yolunun kulak kirinden (cerumen) temizlenmesi gerekebilir. Kulak kanalında hiperemi, kanama, fronkül gibi patolojik değişimler olup olmadığı gözlenir. Normalde kulak zarı kabarık değildir. Gri-pembe renkte buzlu cam görünümündedir.
Ağlama, aksırma, sümkürme gibi durumlarda konjesyon nedeniyle kulak zarı koyu pembe görünüm alabilir. Kulak zarının kabarık ve opak olması, renginin hiperemik veya sarımtırak görülmesi genellikle otitis media işaretidir.