Osman Zeki Üngör Hayatı

Osman Zeki Üngör kimdir, Osman Zeki Üngör kısa bilgi

İstiklal Marşı’nın bestecisi, ünlü müzisyen olan Osman Zeki Üngör 1880 yılında İstanbul Üsküdar’da dünyaya gelmiştir. Dedesi Şekerci Hacı Bekirzade Miralay Santri Hilmi Bey, babası ise Hüseyin Bey’dir. Belli başlı en önemli Türk müzisyenlerindendir. Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı İstiklal Marşı’nı besteleyen ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının ilk şefidir. Aynı zamanda birçok popüler bestecilerin keman konçertolarını Türkiye’de çalan ilk Türk kemancıdır.

1891’de henüz daha 11 yaşında Muzıkayı Hümayun’a dahil olmuştur. Burada II. Abdülhamid onu fark etmiş ve konser kemancısı olarak eğitmiştir. Kemancı Vondra Bey’den keman dersi, d’Aranda Paşa’dan da müzik nazariyatı dersleri görmüştür. İlk Türk konser kemancısı olma şerefine ulaşmıştır. Operada baş kemancı görevine getirilmiş ve 1908’de binbaşı rütbesi ile Saray Orkestrası şefi rütbesini almıştır.  Saffet Atabinen’in orkestrayı yenileştirme çalışmalarına bizzat katkıda bulunmuştur.Saray mızıkasında yalnızca askeri marşlar ve fantezi parçalar çalıyordu. Bu sayede senfoni Avrupa standartlarında bir senfoni orkestrası konumunu kazanmıştır. İstanbul Erkek Lisesi’nde müzik dersi öğretmenliği yapmıştır. Muzıkayı Hümayun kumandanı Salih Bey’le aralarındaki münasebetin bozulmasıyla Saffet Bey’in koltuğu olan orkestra şefliği 1917 Üngör’ün olmuştur.

Birinci Dünya Savaşı nın yaşandığı 1917-1918 yıllarında Viyana, Dresden, Münih, Berlin, Budapeşte ve Sofya’da Kızılhaç gibi ülkelere yardım olsun diye birçok konser verdi. Türk Senfoni Orkestrasıyla beraber saray haricinde Union Française de halk konserleri verdi. Bu konser orkestranın halkın önüne ilk kez çıktığı konserdir. 11 Mart 1924’te orkestra ile beraber Ankara’ya gidip Yeni Sinema’da senfonili konser vermiştir. Yine buda, bir ilktir. Ardından orkestra Risalet-i Cumhur Musiki Heyetini temsil ederek Cumhurbaşkanlığına bağlanmıştır.

27 Nisan 1924’de Ankara’da ikamet etmeye başlamıştır. Ankara’da kurulan Musiki Muallim Mektebi’nin müdürlüğü görevini üstlenmiştir . Halen günümüzde de görevini sürdüren konservatuar binasını ve konser salonunu yaptırandır. Bu sayede Musiki Muallim Mektebi konservatuvarının temellerini atmıştır. Bu konuda oldukça yetenekli gençleri biraraya toplayarak Avrupa’da eğitim almalarına yardımcı oalacak  kanunun çıkarılmasında ön ayak olmuştur. 1934 yılında istirahate çekilmiştir. Yerine orkestra şefi konumuna Ahmet Adnan Saygun, Musiki Muallim Mektebi müdürü görevine yerine bakması için ise Salahaddin Bey getirmiştir. İstirahate çekilmesiyle birlikte  İstanbul’a dönüş yapmıştır. Oğlu Ekrem Zeki’yi ardından gitmesi amacıyla kemancı ve müzik öğretmeni olarak yetiştirdi. 28 Şubat 1958’de İstanbul’da hayatına veda etmiştir.Mehmet Akif Ersoy’un ardından kabri başında bando eşliğinde İstiklal Marşı çalınan ikinci kişidir.

Hakkında Kısa Bilgi Aktardık. Yorumlarınızı Bekliyoruz.

Alexander Graham Bell Hayatının Kısaca

Alexander Graham Bell hayatının kısaca özeti

1876’da Telefonunun mucidi diye Dünya ya namı yayılmış Alexander Graham Bell, 1847 de İskoçyada Edinburgh da dünyaya gelmiştir. Ontario’da ,  sonra Amerika’da, en son ise Boston’da yaşamıştır.

Graham Bell, sağırların duyması için çabalıyordu. Ancak bunu yapamasa da her gün güncellenen telefonla aralarında kilometreler olan insanların iletişim kurmalarını sağladı. Namını duyan Oxford Üniversitesi Bell’ i konuk öğretmen olarak üniversitelerine davet etmiştir. Burada edindiği Alman Hermann von Helmholz ‘un kaleme aldığı işitme fizyolojisi kitabını okumuştur. Müzik sesinin bir tel sayesinde başka yerlere gönderilebileceği fikri oluşmuştur. O zamanda bu fikir üzerinde çalışan başka bilim adamları da varmış. Bunlardan biri İlista Gray’dır..

Graham Bell akıllarda telefonun mucidi diye kalsa da  bilinmeyen birçok çalışmaları mevcuttur.

Bu çalışmalardan biri büyük hayran kitlesine sahip bir çok takipçisi olan National Geographic dergisindeki yöneticiliğiydi. Yüz yirmi sene evvel silahlı saldırıya uğrayan ve ağır yaralı olan ABD Başkanı Garfield’ın vücudundaki kurşunların yerini tespit etmede  ilk kez kullandığı telefonik sonda, Röntgen’in X ışınları ile tanıyı geliştirilmesinde kullanıldı. Deniz ve hava taşımacılığında bir çok katkısı olmuştur.

1893 yılında telefonun kat ettiği yolları konu alan bir yazar araştırmalarını şöyle anlatmıştır: “Şu anda duyabildiğimiz sanatçı ve şarkıcıları bir süre sonra insanlık inanıyorum ki görecek.”

Bu sözler televizyona yorumlansa da gittikçe gelişen teknoloji görüntülü cep telefonlarını, internet üzerinden canlı görüşmeyi de kast etmiş olabilme ihtimalini de düşünmeden edemiyor. Bilim kurgu aşıkları “Uzay Yolu” filminden ilham alarak insanların ışınlanmalarından, insanların bir yerden başka bir yerdeki olayı üç boyutlu olarak ekranlarda görerek, duyarak değil de hissederek elde edeceği günlerin yakın olduğunu da düşünüyorlar.

Sağırlık için gösterdiği çabanın insanlığın sağırlığını gideren bir icadı bulan Bell’in vefatının ardından minnet ve saygıdan dolayı telefonu temsil eden kırmızı “çan” resimleriyle anıldı…

Alexander Graham Bell Hayatı Hakkında

Hakan Fidan Kimdir

Hakan Fidan Hayatı hakkında bilgi,

Hakan Fidan, 1968 yılında Ankara’da dünyaya gelmiştir. Asker, bürokrat ve Milii İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı görevlerinde bulunmuştur.

1986’dan  2001 arasında geçen süre zarfında Türk Silahlı Kuvvetlerinde astsubay olarak görev almıştır. Ardından askerlik görevinden istifa eden Fidan, University of Maryland University College’den Yönetim ve Siyaset Bilimi bölümünde lisans dereceleri almış ve Bilkent Üniversitesinde “Dış Politikada İstihbaratın Yeri” isimli tezi hazırlayarak master yapmıştır. Yine Bilkent Üniversitesinde 2006’da da “Doğrulama” başlıklı tez ile doktora yaptı.

hakan fidanViyana’da Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nda, Cenevre’de  Birleşmiş Milletler Silahsızlanma Enstitüsü’nde ve Londra’da Verification Technologies Research Center’da akademik çalışmalara imza atmıştır. Hacettepe ve Bilkent üniversitelerinde akademisyenlik görevinde bulunmuştur. Almanya’daki NATO Süratli Reaksiyon Kolordusu Karargahı’nda da görev yapan Fidan, 2001 yılından sonra iki yıl süre zarfında ise Avustralya Büyükelçiliği’nde Kıdemli Siyasi ve Ekonomik Danışman olarak görevinde bulunmuştur. 2003’te Başbakanlık Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı yapmıştır.

14 Kasım 2007’de Başbakanlık müsteşar yardımcılığı görevinde bulunan Fidan, 2008 Kasım ayında Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Yönetim Kurulu üyeliğine getirilmiştir. 8 Mart 2008’de de Uluslararası Ahmet Yesevi üniversitesinin mütevelli heyeti üyeliğine katılmıştır. Bu üyeliğinden  Şubat 2011’de istifa ederek ayrılmıştır.

17 Nisan 2009’da Milli İstihbarat Teşkilatı müsteşar yardımcılığı görevinde bulunmuştur. Ardından Emre Taner Bey’in  görev süresinin sona ermesiyle 25 Mayıs 2010 tarihinde MİT Müsteşarı görevine getirilmiştir.

7 Şubat 2012 yılında ise Başsavcı Sadrettin Sarıkaya kendisini, KCK operasyonunun soruşturmasında şüpheli sıfatıyla ifadeye almıştır.

Hakan Fidan Hakkında