EĞİR KÖKÜ

Acorus caiamus L. (Araceae) türünün kurutulmuş rizomlandır. Bu tür 50-125 cm yükseklikte, çok yıllık, otsu bir bitkidir (Resim: 1). Yapraklan şerit biçiminde, yüzeyi bazen kırışık, kokulu ve boyuna çizgilidir. Çiçekler 5-9 cm uzunlukta bir başak durumunda toplanmışlardır. Dere ve durgun su ke-: narlarında yetişir. 1550 yıllarında Türkiye’den Avrupa’ya tıbbi bitki olarak götürülmüş (4) ve bu şe-

1  -Kalças, E.L.: Food from the fieids 56, Bornova (1980).

2  -Çolakoğlu, M. ve Tömek, S.: Ege bölgesinde bazı yenebilen otlann bileşimi 16, Bornova-İzmir (1975).

3  -Mocan, Z.M.: Kriminal abortusta ebegümecinin (Malva sylveslris) etki mekanizması – Dirim 58 (5-6): 131 (1983}.

4 -Tuün, T.G. ve ark.: Flora Eurorjaea 5: 269, Cambridge (1980).


kilde Avrupaya yayılmıştır. Anadoluda Sapanca, Yeniçağa (1) ve Beyşehir göllerinin kenarlarında yetiştiği bilinmektedir.

Dış görünüş: Rizomlar sonbaharda toplanır. Kök ve yaprak bakiyelerinden temizlenir. Dış kabuğu soyulduktan sonra veya soyulmadan güneşte kurutulur. Eğir kökü 0.5-1.5 cm çapında ve 5-20 cm uzunlukta çubuklar halindedir. Soyulmamış droglarm dış yüzü esmer renkli olup kök ve yaprak bakiyelerini taşır. Soyulmuş drog sarımsı beyaz renklidir. Üzerinde kök izleri görülür. Kokusu baharlı ve hoş, lezzeti ise acı ve batıcıdır.

Bileşim: % 1.5-3.5 arasında uçucu yağ taşır. Bu yağda asamil alkol, ögenol ve asaron bulunmaktadır.

Türkiye’de yetişen (Sapanca ve Yeniçağa golleri) bitkilerden elde edilen rizomlarda % 2.4-2.7 arasında uçucu yağ bulunmaktadır (1). Bu uçucu yağda bulunan monoterpenik hidrokarbonlar da incelenmiştir (2).

Etki ve kullanılış: Gaz söktürücü, terletici ve an-tispazmotik etkilere sahiptir. Memleketimizde dahilen prostat hastalıklarına karşı, haricen ise romatizma ve bazı deri hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.

“Kağıthane mesiresi denilen ferah verici gezinti yerinde baruthane çarhlarını çeviren suyun geldiği yer ki (Cendere boğazı) demekle meşhurdur. Orada bir çeşit Eğir kökü çıkar ki, Azakta ve Gerede şehirlerinde çıkanlardan çok daha şifalıdır. Yiyeni bin kere geğirîir. Tuhaf hassası vardır. Fakat çok azdır. Çoğu zaman su kaplunbağası onu yiyip yağlanır. Galata’dan frenk tayfaları gelip adı geçen kaplunbağaları avlayıp bütün çeşitli hastalıklar için ilâç ederler. Doğrusu bin kere şifası görülmüş-

Halen, kereviz kökü ile birlikte, prostat büyümesine karşı aşağıdaki şekilde.kullanılmaktadır.

I – Eğir kökü (kaba toz edilmiş) 50 gr

Su

Beş dakika kaynatılır ve soğuduktan sonra bezden süzülür.

II – Kereviz kökü (parçalar halinde dilinmiş) 50gr Su

Beş dakika kaynatılır ve soğuduktan sonra bezden süzülür,

Hazırlanan bu iki dekoksiyon karıştırılır ve günde 2-3 bardak, bal ile tadlandınlarak, içilir. Karışım serin yerde (mümkün ise buz dolabında) saklanır. Uzun zaman dayanmaz, bozulur. Tehlikesiz bir ilâçtır.

Kereviz kökü yerine kereviz tohumu da kullanılabilir.

Orta Anadolu bölgesinde (Konya) bilhassa süt çocuklarında görülen barsak gazlarına karşı kullanılmaktadır. Kuru kökten ince bir dilim kesilir, süt içine konur, çalkalanır ve bu süt çocuğa içirilir.

Kullanılış şekli: Kuru kök toz veya infusyon halinde günde 1-3 gr alınır. Haricen kökten elde edilen uçucu yağ, kökten hazırlanan infusyon veya kökün bir müddet zeytinyağında bırakılması ile elde edilen hulâsa deriye sürülür.

Diğer isimler: Azakeğeri, Hazanbel, Hazambel, Kurtluca.