ENGİNAR TOHUMU

C. cardunculus L. (Diken enginarı, Yabani enginar; Yaprak loblannın kuvvetli dikenler taşıması üo yukarıdaki türden ayrılır.

Yapraklan enginar yaprağı gibi kullanılmaktadır. Kabuğu soyulduktan sonra gövdesi sebze olarakyenilir.

ERIKMEYVASI

” (La. Fructus Pruni domesticae, Al. Pflaume, Fr. Prune,’în,.Plum)

Prunus domestica L. (Rosaceae) türünün taze veya kurutulmuş olgun meyvalarıdır. Bu tür 10 m kadar yükselebilen, dikensiz veya seyrek dikenli ve beyaz çiçekli bir bitkidir. Meyva küremsi veya yumurta biçiminde yeşil, sarımsı, kırmızı veya mor renklidir. Birçok kültür formu memleketimizde yetiştirilmektedir (1).

Bileşim: Meyvalar şeker, organik asitler, sellüloz;pektin vs. taşımaktadır.

Etki ve kullanılış: Dahilen besleyici ve hafif müshil olarak kullanılmaktadır.

Erik ve ,buna benzer meyvalar (kayısı, zerdali, şeftali gibi) memleketimizde hoşaf olarak geniş bir şekilde kuUanümaktadır. Bu tip meyvalar ile hoşaf hazırlarken kalayı bozulmuş bakır tencereler kullanılmamalıdır. Meyvalarda bulunan organik asitler (mallik asit, sitrik asit, tartarik asit gibi) kaynatma sırasında bakır ile birleşerek çok zehirli bileşikler meydana getirmektedir. Bu nedenle, kalayı bozulmuş tencerelerde hazırlanan hoşafların yenilmesi sonucu meydana gelen zehirlenmelere memleketimizde sık rastlanmaktadır (2).

Anadoluda 5 kadar Prunus türü bulunmaktadır. Bunların meyvalan yöresel olarak meyva olarak yenir. Bazılarının çekirdeklerinden teşbih yapılmaktadır.

P. spinosa L. (Çakal eriği): Dikenli, genç dalları

1  – Zhukovsky, P.: Türkıyenin zirai bünyesi 779, İstanbul (1952).

tüylü, yapraklan saplı ve beyaz çiçekli bir ağaççıktır. Meyva 10-15 mm çapında küremsi şekilli ve siyahımtırak mor renklidir. Kuzey, Batı ve Güney Anadoluda bulunur. Çalılıklar ve orman açıklıklarında yetişir. Türkiyede subsp. dasyphylla (Schur) Dornin alttürü vardır.

ERİK ZAMKI: Bakınız Kiraz zamkı.

EBEGÜMECİ YAPRAĞI

Matva sylvestris L. (Büyük ebegümeci) veya M. neglecta Wallr. (Syn: M. rotundifolia L.) (Karagöz ebegümeci, Küçük ebegümeci) (Malvaceae) türünün taze veya gölgede kurutulmuş yapraklandır. Her iki tür de çok yıllık, otsu ve mor çiçekli bitkilerdir. Bu türler, çiçeklerindeki korolla boyu ile birbirinden kolaylıkla ayırt edilebilir. M. sylvestris

1 – Frohne, D. ve ark.: Acoiour atias of poisonous pfants 61, London (1984).

ründe korolla uzunluğu 14-25 mm olduğu halde M. neglecta türünde en fazla 18 mm olmaktadır. Her iki tür de Anadoluda yaygın olarak yetişmektedir.

Dış görünüş: Yeşil renkli, tüylü ve uzun saplı yapraklardır. Yaprak ayasının biçimi elde edildiği türe göre değişir. M. syhestris türünde yaprak îobları sivri, M. neglecta türünde ise loblar küttür. Hafif kokulu ve yavan lezzetlidir.

Bileşim; Müsilaj (% 15-20), glikoz ve pektin taşımaktadır.

Etki ve kullanılış: Taşıdığı müsilaj nedeniyle, diğer müsilajlı droglar gibi, koruyucu ve yumuşatıcı bir etkiye sahiptir. Solunum ve sindirim sistemi tahrişleri ve iltihaplarında koruyucu olarak çok kullanılır. Taze yapraklarından hazırlanan lapa, cilt üzerindeki çıban ve yaraların ağrılarını dindirmek için, tülbent arasında, deri üzerine konulur.

Genç bitkiler sebze olarak kullanılır (1, 2).

Memleketimizin kırsal bölgelerinde, taze Ebegümeci dalı çocuk düşürücü olarak kullanılmaktadır. Yaprakları alınmış olan taze dal rahim içine sokulur. Ebegümeci dalı yumuşak lifli olduğundan rahmi delmez. Meydana gelen mekanik etki ve oluşan enfeksiyon nedeniyle gebelik önlenebilir. Özel bir etkisi bulunmamaktadır. Bu husus sıçanlar üzerinde yapılan deneyler ile gösterilmiştir (3).

Memleketimizde ebegümeci dalının çocuk düşürücü olarak kullanılışı oldukça yaygındır. Hattâ kış aylarında ihtiyaç olduğundan taze ebegümeci dalı bulmak olanağı olmadığı düşünülerek ebegümeci dallarını tuzlu suda muhafaza eden şahıslar bile vardır. Enfeksiyonu önlemek için kullanmadan önce taze dal kaynar suya veya alkole batınlmalıdır.

Ebegümeci dalının rahme konması ile meydana gelen infeksiyon bazen kullanan şahsın hayatını tehlikeye sokacak bir nitelik kazanır. Bu nedenle ebegümeci dalı ile çocuk düşürmeye teşebbüs edil-

memesi tavsiye edilir.. Diğer isimler: Eberrigümeci.

ENGİNAR YAPRAĞI

Cynara scolymus L. (Compösitae) türünün yapraklarıdır.Bu tür 50-100 cm boyunda, çok yıllık otsu bir bitkidir. Çiçekler mor renkli ve birçoğu bir arada, büyük bir baş halinde toplanmıştır. Yapraklar grimsi yeşil renkli, dikenli ve parçalıdır. Türkiyede bol miktarda yetiştirilmekte ve çiçek durumu sebze olarak yenmektedir.

Yapraklar tanen, inulin, acı madde (sinarin) ve flavon türevleri taşımaktadır.

İnfusyon halinde {% 2-3) iştalr açıcı, idrar ve safra söktürücü olarak kullanılır. Taze yapraklardan hazırlanan hulâsalar karaciğer hastalıklarına karşı kullanılmaktadır. Enginar yaprağı hulâsası taşıyan bazı müstahzarlar halen karaciğer ve safra kesesi hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Zehirli bileşikler taşımayan iyi bir iştah açıcı ve idrar söktürücüdür. Bazen bu bitkinin kökleri de aynı, maksatlar için kullanılmaktadır. Enginar eskiden beri afrodiyak olarak tanınmıştır.

EBEGÜMECİ ÇİÇEĞİ

Ebegümeci yaprağı gibi kullanılır. Bazı Ülkelerde çiçekler yapraktan daha çok kullanılmaktadır.

Anadoluda 8 Malva türü yetişmekte olup bunların çiçek ve yaprakları, bir ayırım yapılmaksızın, “Ebegümeci” olarak kullanılmaktadır.

Abutiîon avicennae Gaertn. (Syn: A. tneoph-rastii Medik.) (San hatmi): 50-100 cm yükseklikte, îüylü, san çiçekli, bir yıllık ve otsu bir bitkidir. Avrupa ve Kuzey Anadoluda yabani olarak

Yapraklan ve kökü Ebegümeci gibi kullanılmaktadır.

EŞEKHIYARI MEYVASI

Ecballium elaterium A. Richard (Cucurbitace-ae) bitkisinin olgun meyvalarıdır. Bu tür sarı çiçekli, tüylü, çok yıllık, otsu ve sürünücü bir bitkidir (Resim: 30). Şehir ve kasaba yakınlarındaki viraneliklerde yetişir. Güney Avrupa ve Türkiyede yaygındır.

Dış görünüş: Meyva 4-5 cm uzunlukta, oval biçimli, üzeri pürtüklü ve yeşil renklidir. Olgunlukta renk sarımsı yeşile döner ve meyva saptan kolaylıkla ayrılır. Bu şekilde meyvanm dip kısmında açılan delikten tohumlar ve usare dışarı fışkırır. Bu

usare bilhassa gözler için çok tahriş edicidir.

Btteşim: Meyva ve köklerde, etkili madde olarak, elaterin ve türevleri bulunmaktadır.

Etki ve kullanılış: Eski Mısırlılar döneminden beri tanınan bir drog olup birçok hastalıklara karşı kullanılmıştır. Bütün bitki (bilhassa meyva ve kök) idrar arttırıcı ve müshil etkiye sahiptir. Dahilen alındığında, yüksek miktarlarda, bilhassa kalın barsağı tahriş eder ve bunun sonucu kanlı ishaller görülür, v

Halen tedavide, meyva usaresinden elde edilen ve Elaterium ismiyle tanınan madde, dahilen müshil olarak kullanılmaktadır.

Meyvalarırun sıkılması ile elde edilen taze usare, buruna çekilmek yoluyla, sinüzite karşı kullanılması Anadoluda yaygındır. Klinik deneysel araştırmalar ile usarenin sinüzitte, bir miktar, iyileşme sağladığı saptanmıştır (2, 3).

Köklerden hazırlanan lapa ve merhemler eskiden haricen tümörlere ve kronik cilt yaralarına (ek-zema gibi) karşı kullanılırdı. Bugün de aynı maksatlar için, taze kökler, İstanbul semt pazarlarında satılmaktadır (4). Kökün iç kısmı bir bıçak ile kazınarak elde edilen usare ağrı kesici v yara iyi edici olarak cildin üzerine ‘sarılır. ,

Kullanılış şekli: Elaterium küçük miktarlarda (bir defada 5-6 mgr) hap halinde müshil olarak kullanılır. Taze usarenin dahilen kullanılması, karın ağrıları ile beliren, zehirlenmeler yapar. Bu nedenle taze usare dahilen kullanılmamalıdır.

Kökleri kullanmak için aşağıdaki hazırlama biçimi uygundur. 15 gr kuru kök, 1.5 litre suda 10 dakika kaynatılır, sıcak iken süzülür, elde edilen sıvı kısım kaynatılarak yarıya indirilir. Müshil etki elde etmek için bu hulâsadan günde 2-3 bardak içilir.

Bu miktarın üzerindeki miktarlar tehlikelidir. Kanlı ishal ile beliren tehlikeli zehirlenmeler yapar.

î – Pamukçu, A.M. ve ark.: Lymphatic leukemia and pulmonary tumors in female Swiss mice fed bracken fern (Pteris aquilina) – Cancer Res. 32 : 1442 (1972).

Hammaddeleri Toplantısı, bildiriler 153, Eskişehir (1983).

3  – Sezik, E. ve ark.: Sinüzite karşı kullanılan bir halk ilâcının değerlendirilmesi – Yeni Tıp Derg, 1 (5): (1984). 4- Baytop, A. ve ark.: Yalancı iki adamotu – İstanbul Üniv. Ecz. Fak. Mecrh. 1: 1 (1965).

Cırtlak, Cırlatan, Hıyarcık, Kargadüveleği, Şeytan-keleği, Yabanihıyar.